Gençliğinizden beri Filistin halkının haklarına sahip çıkan birisiniz. Amerika'nın İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü tanımasını siz nasıl yorumluyorsunuz?
Trump bu kararı alır almaz, Doğu Kudüs'ün de Filistin'in başkenti olması gerektiğini düşünmüştüm. İslam İşbirliği Teşkilatı da çok doğru ve yerinde bir karar vererek Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıdı. Türkiye, Kudüs konusunda çok doğru bir politika izliyor. İsrail, kurulduğu 1947'den itibaren toprağını büyüttü. Bu süreçte Arap dünyası hiçbir şey yapmadı, sessiz kaldı. Arap dünyası yıllardır vurdumduymaz bir tavır içinde. Filistin davası aslında hiçbir dönem Arap dünyasının umurunda olmadı. Olsaydı zaten İsrail, Filistin halkına böyle bir zülüm yapamazdı. Amerika'nın Kudüs'ü başkent ilan etmesine en güçlü karşı koyan ve en gür ses çıkaran ülke Türkiye oldu. İsrail'e konser vermek için birçok kez gittim, orada iki ulusal televizyona çıktım ve radyo röportajları da yaptım. Hatta İsrail'de katıldığım bir radyo röportajında "Almanlar'ın size yaptığını, siz Filistin halkına yapmayın" dedim. Böyle deyince de radyo programında soğuk rüzgarlar esmişti. Aslında İsrail halkının çoğunluğu, devletin Filistin halkına yapılan zulmün farkında ve karşısında. Buna bizzat gözlerimle şahit oldum. Bir sanatçı olarak İsrail'in zulmüne uğrayan Filistin halkı için Doğu Kudüs'e gidip konser vermek isterim.