A HABER GALERİ
Boris Yeltsin’in günlükleri ortaya çıktı: Putin'i bir sır gibi sakladım! İşte Rus liderin beden dilinden günlük rutinlerine kadar her şey
Rusya'nın eski devlet başkanı Boris Yeltsin'in günlükleri, Putin'e dair dikkat çeken gözlem ve bilgiler içeriyor. Yeltsin, 'sert, soğuk ve savaşçı' olarak nitelediği ve 'siyasi varisim' dediği Putin'in önce başbakan sonra da devlet başkanı olması için nasıl plan yaptığını detaylarıyla anlatmış. Öte yandan Putin'in günlük hayatında neler yaptığını, ne yediğini ve diğer birçok bilinmeyeni kaleme alındı. İşte Putin'in beden dilinden kahvaltıda ne yediğine kadar tüm merak edilenler...
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna işgali nedeniyle bugün dünyanın en çok konuşulan ve tartışılan ismi. Onu siyaseten var eden ve bugünlere gelmesini sağlayan ise Rusya'nın eski devlet Başkanı Boris Yeltsin. 1991-1999 arasında Rusya'yı yöneten Yeltsin, Putin'i Ağustos 1999'da başbakan olarak atamış, 4 ay sonra da kendisi istifa ederek Putin'in vekâleten devlet başkanı olması sağlamıştı. Putin, birkaç ay sonraki seçimleri Yeltsin'in de desteğiyle kazanmış ve Rusya Devlet Başkanı olarak siyaset sahnesine çıkmıştı. Yeltsin bu süreci ve Putin hakkında ne düşündüğünü 22 yıl önce yayımlanan günlüklerinde detaylarıyla anlatmış. Günlüklerde oligarklardan Rus generallerine kadar birçok konuda detaylı bilgiler var.
SİYASİ VARİSİM TACIN SAHİBİ
Yeltsin 1999'un mayıs ayında Primakov'un yerine yeni bir aday aramaya başlar. İçişleri Bakanı Stepaşin ile FSB Başkanı Putin listesindedir. Ancak Putin için özel planları vardır: "Putin gerekli irade ve kararlılığa sahipti. Ama sezgilerim onu siyasal ringe çıkarmanın erken olacağını söylüyordu. Daha sonra çıkmalıydı. Zamanlama çok önemliydi. Bu sır gizli kalmalıydı. Planımdan Putin'i bile haberdar edemezdim. Sürprizi saklamam gerekiyordu. Her şeyden önce ona salt bir terfi önermiyordum. Ona Manomakh tacını vermek istiyordum. Ona sahip en olduğum en aziz ve önemli şeyi, siyasi mirasımı da vermek istiyordum. Ve seçimlerde zafer kazanarak bunu yapmak, ülkenin demokratik özgürlüklerini kurmak ve normal bir piyasa ekonomisini sürdürmek istiyordum.
SERT, SOĞUK VE SAVAŞÇI...
"Vladimir'i yönetiminin başkontrol müdürlüğüne başkanlık ettiği sıra fark etmiştim. Mart 1997'de Kremlin'de göründü. Bazen nöbetçi kalırdı. Raporları bir açıklık modeliydi. Her zaman Rusya ve dünyaya dair görüşlerini açıklamaya çalışan diğer yardımcılardan farklı olarak benimle konuşmaya çalışmazdı. Aksine ilişkimizde her türlü şahsi ögeyi dışlamaya çalışıyor gibiydi. Hızlı tepkileri beni şoke ederdi. Bazen en sakin yorumlarım bile insanların paçalarını tutuştururdu. Kızarır ve kıvranırlardı. Fakat Putin, sakin ve doğal bir şekilde cevap veriyordu. Bu genç adamın hayattaki her şeye kesinlikle hazırlıklı olduğunu, her meydan okumaya açık ve kesin bir şekilde karşılık vereceğini hissettim. Başlangıçta Putin'in soğukluğu beni tereddüde düşürdü. Fakat sonra bunun doğasında olduğunu anladım."
'ÖNCE BAŞBAKAN SONRA DEVLET BAŞKANI OLACAKSIN'
Putin'i başbakan olarak atamadan önceki 5 Ağustos 1999 tarihli son görüşmeleri ise şöyle: "Putin'e 'Size başbakanlık görevini önermek istiyorum' dedim. Dikkatle bana baktı, suskundu. 'Bu seçimlerde kime yaslanacağız?' diye sordu. Yeni parti kuracağımızı söyledim. Bir süre düşündü. 'Seçim kampanyalarını sevmem. Ama beni görevlendireceğiniz her yerde çalışırım' cevabını verdi. 'Ya en yüksek görevde?...' Putin tereddüt etti. 'Bunu (devlet başkanlığı) düşünmemiştim. Hazır olup olmadığımı bilmiyorum' dedi. 'Düşünün, size inanıyorum' dedim."
SUÇA BULAŞAN İŞ ADAMLARI: OLİGARKLAR
Yeltsin, 1996 seçimleri öncesinde Boris Berezovsky ve Mihail Khodorovsky'nin de aralarında bulunduğu oligarklarla görüşür. Oligarklar kayıtsız şartsız onu desteklemeye hazırdır. Yeltsin, bugün de çok konuşulan oligarkları şöyle anlatıyor: "Rusya'da ve dünyada 'Oligark' sözcüğü suça bulaşan Rus iş adamlarına işaret eder. Aslında soyguncu baronlar ve mafya babaları değildirler. Hükümetle yakın ve karmaşık ilişkilere giren büyük sermayenin temsilcileridirler."
MONOMAKH TACI NEDİR?
Vladimir Monomakh, Kiev Rus Knezliği'nin prensi. 1113 ile 1125 arasına Kiev'de hüküm sürmüş. Rus tarihi açısından mühim bir şahsiyet. Bugün de Rusya liderinin bir sembolü olan meşhur tacı Kremlin Müzesi'nde...
BEDEN DİLİNE GÖRE DUYGUSAL BİR 'ALFA'
Rusya Devlet Başkanı Putin, Kırım'ın ilhakının 8. yılı için başkent Moskova'da düzenlenen etkinlikte, binlerce kişinin sevgi gösterileri arasında sahneye çıktı ve sık sık tezahüratlarla kesilen uzun bir konuşma yaptı.
Ukrayna'daki operasyonun amacının insanları soykırımdan kurtarmak olduğunu savunan Putin, İncil'den alıntı bile yaptı.
Kendinden oldukça emin bir duruş sergileyen ve halkın arasına karışarak onlardan destek aldığını vurgulamaya çalışan Putin'in Beden Dili, uzmanlar tarafından yorumlandı. Dünyaca ünlü yazar ve beden dili uzmanı Judi James, Putin'in Moskova'daki mitingdeki vücut dilinin, kendisini "duygusal, makul ve vatansever bir adam" olarak sunmaya çalıştığını gösterdiğini söyledi. James, Putin'in konuşması sırasında, tezahürat için yaptığı duraklamaların "koreografiye bağlı gibi görünse de duygusal bir etki yaratmak için kullandığını" öne sürdü.
KURBAN ROLÜNDE
Putin'in İncil'den iki kez alıntı yaptığına dikkat çeken Judi James, "Neredeyse gözyaşlarına boğulmuş gibi konuşuyordu" dedi. James, Putin'in kendisini kurban rolüne soktuğunu, bunun da işe yaradığını belirterek şu yorumlarda bulundu: "Dramatik anlarda yüz ifadesi üzgün bir hal alıyor ve hafifçe kaşları çatılıyor. Dudaklarını içeri çekiyor ve hüzünlü bir duruş sergiliyor. Ağlayan bir alfa, psikolojik olarak güçlü bir görüntüdür. Seyirciden istediği cevabı almış gibi görünüyor çünkü onu destekliyorlar ve 'Rusya' diye bağırarak tezahürat ediyorlar."
MONTU İTALYAN
Putin'in giydiği Loro Piana marka mont hem fiyatı hem İtalyan olması nedeniyle eleştirildi. 10 bin pound (yaklaşık 195 bin TL) değerindeki montun 1.5 milyon rubleye karşılık geldiği, bunun da ortalama bir Rus vatandaşının gelirinin 25 katı olduğu belirtildi.
KİTLEYE HÂKİM
Putin'in sahnede sabit durmayıp ileri geri yürümesinin ve mikrofonu tutarken elini yumruk şeklinde yapmasının da kitleye hâkim olduğunu gösterdiğine dikkat çekildi.
İNGİLİZ BASINI PUTİN'İN GÜNLÜK RUTİNİNİ YAZDI
İngiliz Daily Star gazetesi, Putin'in günlük hayatında neler yaptığını köşesine taşıdı.
İngiliz bir gazeteci ve yazar olan Ben Judah'ın daha önce Putin hakkında yazdığı kitaptan ve Putin'e yakın isimlerin aktardıklarından derlenen yazıda, Rus liderin bir günlük rutinine yer verildi.
GÜNE GEÇ BAŞLIYOR
Putin, diğer liderlerin aksine güne geç bir saat olan 12 gibi başlıyor. Yataktan kalktıktan sonra hemen yemek yemek isteyen Putin, kahvaltıda ise genellikle süzme peynirli omlet ve yulaf lapası tercih ediyor.
YEMEKLERİNDE ZEHİR OLUP OLMADIĞI TEST EDEN CİHAZ KULLANIYOR
Putin daha önce yaptığı açıklamalarında da keyifli bir kahvaltıda en çok sevdiği şeyin bıldırcın yumurtası ve taze meyve suyu olduğunu söylemişti.
HER GÜN 2 SAAT YÜZÜYOR
Putin'in asistanlarına göre, Putin, güne başladıktan sonra iki saat yüzmeye gidiyor. O sırada kahvesini yudumluyor ve asistanlarına göre, düşüncelerini burada yoluna koyuyor.
Eğer, Putin'in yüzme seansından sonra bir görüşmesi varsa bazen konuklarını 4 saate kadar beklettiği bile söyleniyor.
FAVORİ İÇECEĞİ KEFİR
Ancak Rus liderin, kahvaltıdan sonraki yoğun programı nedeniyle genellikle öğle ve akşam yemeklerini geçiştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor.
Putin'in meyve yemeği çok sevdiği ve bol bol Kafkas Dağları'nda üretilen bir tür fermente süt olan kefir içtiği de söyleniyor. Eski eşi Ludmila Putina'ya göre Putin'i mutfak masasında bir bardak kefirle beklemek, dikkatini çekmenin denenmiş ve test edilmiş bir yöntemi.
EN ÇOK BALIK YİYOR
Putin'in güvenlik sızıntısından korktuğu için genellikle belgeleri klasörlere sakladığı ve telefon gibi takip edilebilir yerlerden bu bilgileri paylaşmadığı da öne sürülüyor.
Liderin saray mensupları, Kommersant'ta Andrey Kolesnikov tarafından onun hakkında kaleme alınan köşe yazılarını okumayı çok sevdiğini ve her zaman baştan sona okuduğunu söylüyor.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin eski resmi propaganda araçlarından biri kabul edilen Pravda, Putin'in domates, salatalık ve maruldan oluşan süper sağlıklı bir diyete bağlı kaldığını iddia ediyor.
Koyun etini diğer etlerden daha çok sevmesine rağmen, Başkan'ın tercihinin balıktan yana olduğu söyleniyor.
Putin'in asla tatlı şeker yemediği ve tatlıların tamamen menüden çıktığı da öne sürülüyor.