Aşırı sağcı lider Wilders masayı devirdi: Hollanda’da hükümet düştü!

Geert Wilders liderliğindeki İslam karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin koalisyondan çekilmesiyle Hollanda Başbakanı Dick Schoof görevinden istifa etti. Ülke erken seçime giderken, Avrupa’da aşırı sağın yükselişi bir kez daha gündeme oturdu.

Hollanda Başbakanı Dick Schoof, dört partili sağ koalisyonun çökmesinin ardından 3 Haziran Salı günü istifasını sundu. İstifa, Geert Wilders'ın liderliğindeki aşırı sağcı ve İslam karşıtı Özgürlük Partisi'nin (PVV) hükümetten çekilme kararı sonrası geldi.

Reuters'ın haberine göre, PVV'nin göç ve sığınma politikaları konusunda taleplerinin koalisyon içinde karşılık bulmaması, krizi tetikleyen temel unsur oldu. Kabinedeki PVV'li bakanların da istifasıyla, hükümet fiilen sona erdi. Hollanda'da seçmenlerin yeniden sandık başına gitmesi bekleniyor.

Aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) lideri Geert Wilders, koalisyon hükümetinden çekildiklerini açıkladı. (AP)

30 DAKİKADA DAĞILAN KOALİSYON: SCHOOF HAREKETE GEÇTİ

Schoof'un istifa kararı, dört koalisyon ortağı arasında yapılan yalnızca 30 dakikalık acil kriz toplantısının ardından geldi. Toplantı sonrası açıklama yapan PVV lideri Geert Wilders, hükümette kalmanın mümkün olmadığını belirtti ve "Bu hükümete en sıkı sığınma politikaları için destek verdim. Ancak artık bu sorumluluğu taşıyamayız." dedi.

Başbakan Schoof ise PVV'nin kabineden çekilmesiyle hükümetin güvenilirliğini yitirdiğini vurgulayarak görevini bıraktığını duyurdu.

Hollanda Başbakanı Dick Schoof (AFP)

WİLDERS'IN TARTIŞMALI TALEPLERİ: SIĞINMA MERKEZLERİ KAPATILSIN, SINIRLAR KAPANSIN

Geert Wilders, Hollanda siyaseti içinde uzun süredir göçmen ve İslam karşıtı söylemleriyle dikkat çeken bir figür. 2023 seçimlerinde beklenmedik bir zafer kazanan Wilders, seçim sonrası koalisyon kurma sürecinde başbakanlık talebinden feragat etmiş, ancak göç politikaları konusunda etkin rol üstlenmişti.

Koalisyon ortaklarına sunduğu 10 maddelik göç planında şu talepler öne çıkıyordu:

Aile birleşimi dahil tüm sığınma başvurularının durdurulması,

Yeni sığınma merkezlerinin açılmaması ve mevcutların kapatılması,

Sınır kontrollerinin artırılması,

Suç işleyen çifte vatandaşların sınır dışı edilmesi.

Ancak hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu maddelerin Hollanda Anayasası'na ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek sert uyarılarda bulundu.

WİLDERS: "BENİM PLANIM YOKSA, HÜKÜMET DE YOK"

Wilders, Mayıs sonunda yaptığı açıklamada sabrının tükendiğini ifade etmiş, taleplerinin uygulanmaması hâlinde hükümeti düşüreceği mesajını açıkça vermişti. Salı günü yaptığı açıklamada da "Sığınma planlarımız imzalanmadı, PVV koalisyondan ayrılıyor." diyerek ipleri kopardı.

Reuters'a konuşan siyasi analistler, Wilders'ın krizi bilerek tırmandırdığına ve erken seçim ortamını kendi lehine çevirmeye çalıştığına dikkat çekiyor.

AVRUPA'DA AŞIRI SAĞ YÜKSELİŞTE, NATO ZİRVESİ ÖNCESİ BELİRSİZLİK

Hollanda'daki siyasi kriz, Avrupa genelinde yükselişe geçen aşırı sağ dalganın son halkası olarak yorumlanıyor. Portekiz'de Chega Partisi, Almanya'da AfD ve İngiltere'de Reform UK gibi aşırı sağcı partiler son dönemde büyük oy artışları elde etti.

Bu gelişme, Hollanda'nın Temmuz ayında ev sahipliği yapacağı NATO zirvesi öncesinde siyasi belirsizlik yaratıyor. Analistler, Schoof'un istifasıyla birlikte ülkenin dış politika gücünün zayıflayabileceğine ve ittifak içi duruşunun tartışmalı hale gelebileceğine dikkat çekiyor.

YENİ SEÇİM UFUKTA: WİLDERS YENİDEN BAŞBAKANLIĞA YÜRÜR MÜ?

Anketler, PVV'nin hâlen önde olduğunu gösterse de, Yeşil/Sol ittifakı ve merkez sağ VVD arasındaki farkların kapanmakta olduğu gözleniyor. Bu durum, yaklaşan seçimlerin rekabetçi geçeceğine işaret ediyor.