MEHMET BARLAS

Televizyon haberlerine ve programlarına bakınca Türkiye'de kentlerin giderek artan sayıda magandalar tarafından esaret altına alındığı görülüyor. Uzaktan dehşet içinde izlediğimiz Amerikan kentlerinde ellerine silah alanların okulları, gece kulüplerini bastıklarına ve sinek öldürür gibi insan öldürdüklerine şahitlik ediyoruz.
Benzer durumlar Türkiye'de de görülmeye başladı. Haberlerde, trafikte birbirine yol vermek yerine şoförlerin araçlarını durdurup birbirleriyle kavga ettiklerini veya uzun namlulu silahlarla kahvehanelere ateş açıldığını sık sık izlemeye başladık.
Bazı kentlerde de aileler arasındaki kan davalarının, büyük kavgalarla hatta katliamlarla noktalandığını sürekli okuyoruz.
Bunun çözümü acaba nedir?
Örneğin, kadın cinayetlerinde maalesef hiçbir tedbir işe yaramıyor. 16 yaşında genç bir kız, 35 defa savcılık tarafından korumaya alınmasına rağmen bir maganda tarafından öldürüldü.

GAZETECİ ŞİMŞEK'E SALDIRI
İşin garip tarafı, benzer magandalığın bir televizyon programında konuşmacılardan biri tarafından sahneye konulduğunu da gördük.
Söz konusu olayda bir milletvekili ve beraberindeki maganda koruması, konuşmacı olan gazeteci Latif Şimşek'e saldırdılar ve onu darp ettiler.
Allah'tan bu kez yargı devreye girdi ve meslektaşımıza saldıran maganda korumayı tutukladı.

AMERİKA'YA BENZEMEMELİYİZ
Toplum olarak bir yerde durup aklımızı başımıza toplamamız gerekiyor.
Sokaklar giderek tehlikeli hale gelmekte. Trafik, artık araçların bir yere gitmesi değil, "şoförlerin birbirleriyle boğuşmaları" anlamına geliyor. Kural dinlemeyen şoförler ise her seferinde ölümle biten kazaların sorumluları oluyorlar.
Türkiye böyle olmamalı. Ülkemiz bu konuda Amerika'ya benzememeli. Şiddet konusu "kadın, çocuk, hayvan veya doktor" diye kategorize edilmeden genel olarak ele alınmalıdır.