Bu hafta, gözler Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) olacak. 12 yıldır aralıksız 'Dünya5'ten Büyüktür' şiarıyla, küresel ekonomi- politik sistemin daha adil, daha kapsayıcı ve Türkiye'nin de aralarında olduğu 'yükselen ekonomiler'in daha hakkaniyetli temsil edildiği bir reform sürecinden geçmesi gerektiğini en güçlü şekilde ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yarın yapacakları konuşma merakla bekleniyor. 2013'de Sayın Cumhurbaşkanımız dile getirdiğinde, 'öğretilmiş (öğrenilmiş)çaresizlik' o kadar vahim bir noktadaydı ki, ülkeler ilk başlarda Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri bu çıplak gerçeği sahiplenmekte zorlandılar. BM'deki 193 ülkenin geniş bir çoğunluğu, 12 yıl sonra, Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından ilk kez BMGK'nda dile getirilen bu çağrıyı güçlü bir şekilde sahiplenmiş durumdalar. BM Genel Sekreteri Guterres de konuşmalarında artık sıklıkla 'reformun gerekliliği'ne değiniyor.
BM Güvenlik Konseyi üyelerinin neredeyse tümü İsrail'i soykırım nedeniyle ağır eleştirir ve yaptırım talep ederken, Genel Kurul üyesi ülkeler Filistin'in bir an önce BM'ye üyeliği için adım atılması hususunda, ABD, İsrail ve birkaç ada devleti hariç, lehte oy kullanırken; BM nezdindeki ABD daimi temsilcisi büyükelçinin 'veto' için her elini kaldırdığında katil Netanyahu ve hükümetinin yürüttüğü soykırımı desteklemesi, bizzat Amerikan toplumu tarafından eleştiriliyor. Siyonist siyasetçilerin batı başkentlerinde halkına uyguladığı tüm insan haklarına aykırı zorbalıklar ve tedbirler, yüzbinlercevicdan sahibi insanın sokaklarda ve parlamentolarda Filistin'i desteklemesini ve soykırımı şiddetle lanetlemesini engelleyemiyor. Milyarlarca insanın vicdanında birçok batı başkentine çöreklenmiş siyonist siyasetçiler çoktan insanlık suçu adına yargılanmış ve mahkum edilmiş durumda.
Bu nedenle, Uluslararası CezaMahkemesi'nin kararları da önündesonunda uygulanacak. İnsanlık adına ağır birsınav verdiğimiz, Filistin ve Gazze'deki soykırımiçin yoğun bir mücadele ortaya koyduğumuzbu dönemde, iki ülke, Çin ve Rusyada tarihi bir 'samimiyet testi'nden geçmekteler.16 Kasım 1988'de Filistin'ibağımsız bir devlet olarak ilk tanıyanlarTürkiye, Bahreyn, Cezayir, Endonezya, Fas,Irak, Kuveyt, Libya, Malezya, Moritanya,Somali, Tunus ve Yemen'di. 1988 sonunakadar tanıyan ülke sayısı 78'e ulaştı. Bugünise, Filistin'i tanıyan 147 ülkeye Fransa,İngiltere, Kanada, Avustralya, Belçika,Lüksemburg, Malta, Portekiz, Andorra veSan Marino da katılacak. Bu tablo, eli kanlıNetanyahu ve soykırımcı Hükümeti üzerindeuluslararası siyasi baskıyı arttıracaktır.1947'den bu yana Filistin'i acımasızcaişgale devam eden İsrail, artan baskıyı dahada vahşileşerek bastırmaya çalışabilir. Budurumda, Çin ve Rusya 'kaçak' davranmayadevam edecekler mi?
Çin üst perdeden diplomatik eleştiriler gündeme getirse de, İsrail ile ekonomik, ticari, teknolojik ve askeri ilişkilerini kah ABD'nin damarına basmak, kah Orta Doğu'da nüfuzunu arttırmak için kaldıraç olarak kullanmayı tercih ediyor. Bu nedenle, İran'la arasındaki yakın münasebete ve yoğun işbirliğine rağmen, İsrail'in İran, diğer Orta Doğu ve Körfez ülkelerine yönelik uluslararasıhukuka aykırı saldırılarına, yaptırımlar veya Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki davaya sahip çıkma noktasında Çin'in hiçbir samimi girişimi olmadı. Üzerlerindeki Vaşington ve Brüksel baskısına rağmen İspanya ve Belçika daha 'yürekli' tepki gösterdiler. Çin ve Rusya, 'küresel düzenindaha adil yapılanması' adına yüksekperdeden profil ortaya koysalar da, bu duruşlarının samimiyetini sorgulattıracak ölçüde, 'düşük maliyetli' tepkileri tercih etmekteler. Her iki ülke de Filistin'in işgali ve soykırım konusunda 'samimi' bir tepki yerine, konuya 'batılı ülkeleri ikiye bölebilecek' bir fırsat başlığı olarak bakıyor. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerce net olarak görülmekte. Çin ve Rusya bu soykırım karşısında, yaptırım odaklı daha 'samimi' adımlar atmazlar ise, eleştirdikleri kimi batı başkentleri kadar saygınlık kaybına uğrayacaklar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.