HİLÂL KAPLAN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'deki programını takip etmek için ABD'ye uçarken aklımda Büyük Aile Platformu'nun İstanbul'da gerçekleştireceği "Büyük Aile Buluşması" etkinliği vardı.
LGBT propagandası, hatta dayatmasının tehdit ettiği "Çocuklarımız, Ailemiz ve İnsanlık İçin" sesini çıkarmayı amaç edinmiş STK'ların bir araya gelerek oluşturduğu platform tarafından buluşmanın bu yıl ikincisi gerçekleştirildi. Geçen yıl yapılan buluşma, LGBT lobisini o kadar tedirgin etmişti ki organize bir şekilde saldırıya geçmişlerdi.
Kısa bir arşiv taraması yaptığımızda, geçen yıl yapılan etkinliğe CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen'in, HDP'nin, İyi Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylığını erkenden ilan eden Ümit Özlale'nin, firari FETÖ tetikçisi Can Dündar'ın, TİP'in, Fatih Portakal ve Altaylı'nın tepki gösterdiğini görebiliyoruz. Ümit Özlale, "Nefret yürüyüşünden nefret ediyorum" yazacak kadar kendinden geçmişti.
Geçen sene yapılan etkinliğin başarısı üzerine bu yıl yürüyüşe davet için çekilen videonun RTÜK tarafından kanallarda kamu spotu olarak verilmesi LGBT lobisini daha çok kızdırdı. PKK taşeronu HDP'nin sosyetik yancısı TİP, sosyal medya hesabından etkinliği açıkça hedef gösterdi:
"İktidar eliyle televizyon kanallarına kamu spotları verilerek teşvik edilen LGBT'lere dönük ayrımcı söylem ve kadınları 'erkeklerin mülkü, evin bir hizmetçisi ve anne' rolüne sıkıştıran bir zihniyeti yansıtan 'Büyük Aile Buluşması' toplumu düşmanlaştırma politikasının yeni bir girişimidir."
LGBT lobisinin bu kadar çıldırmasının nedenlerinden biri, etkinliğin gayet medeni bir şekilde başlayıp bitmesi. Geçen yıl yapılan ilk yürüyüşe bu lobinin ateşli savunucularından gazeteciler karışmış, katılımcıların sinir uçlarına dokunacak sorular sormalarına rağmen tepki görmeden alandan ayrılmışlardı. Organizasyon komitesi de yayınladığı mesajlarla katılımcılara olası tüm provokasyonlara karşı sakin olmaları çağrısı yapıyor. Oysa LGBT lobisi üyelerinin kendi içlerindeki tartışmalar bile bir vandalizm gösterisine dönüşüyor.
ABD gibi LGBT lobisinin, hatta endüstrisinin merkezi olan bir ülkeden yazımı baskıya yollarken Türkiye'deki etkinliğin dalga dalga büyümesini diliyorum. Büyüsün ki 10 yıl sonra okullarda çocukların cinsiyetini değiştirmek için onlara ilaç veren rehberlik öğretmenlerinin haberlerini görmeyelim.
LGBT lobisine yeterince ses çıkartılsın ve onların planları boşa düşürülsün ki biz de ülkemizde 10 sene sonra küçücük çocuklara cinsel eğitim adı altında iğrenç görüntülerin izletildiği haberleri sinirlerimizi bozarak izlemeyelim!
"Çocuklarımız İçin, Ailemiz İçin, İnsanlık İçin" sesini yükseltecek on binlerce insanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya 5'ten Büyüktür" sloganından ilhamla "İnsanlık LGBT'den büyüktür" sloganıyla selamlıyorum.