HAŞMET BABAOĞLU

Sırada yeni ‘korku’lar var

Her yerde karşınıza çıkıyor, değil mi?
Üstelik pandemi korkusunu başka bir korkuyla bastırmaya yarıyor.
İklim değişikliği iddiasından söz ediyorum.
Daha bu kadarı bir şey değil, yakında yediğiniz içtiğiniz bu olacak...
Vurdumduymazları bile "Hemen bir şeyler yapılmalı!" endişesi saracak...
Yeni bir "sıkı düzen" gerekecek...
Devletler bu kez de atmosferin ısınmasını önleme mecburiyetleriyle köşeye sıkışacaklar...
Görüyorsunuz zaten...
Çember daralıyor.

***

"Çağın uyarıcısı" rolüne soyunan Bill Gates geçenlerde baklayı ağzından çıkardı: "Koronadan daha tehlikeli iki şey bekliyor bizi. Birincisi iklim değişikliği. Pandemidekinden daha çok insan ölebilir."
Malum Biden'ın kabinesi de iklim değişikliğine karşı küresel operasyonlar için tam teçhizatlı bir yapıyı andırıyor.
Arada Greta adlı çocuğu da çıkartıp konuşturuyorlar: "Demokrasi ve iklim değişikliğine karşı mücadele birbirinden ayrılamaz" diyor.
Oysa otoriter önlemler olmadan "karbon ayak izi"ni azaltmak imkânsız.
O halde ne demek istiyor Greta?
Yoksa dünyaya zorbalıkla "demokrasi götürmek" projesine şimdi "iklim değişikliğine karşı kurtuluş" davası mı eklenecek?

***

Peki, birey olarak siz ne düşünüyorsunuz?
Birtakım bilim insanlarının ara ara yayınladıkları manifestolara bakıyor musunuz?
Elinizi kaldırsanız atmosfere zarar, öyle diyorlar!
İlginçtir, iklimin insan eliyle değiştirildiğine tamamen iman etmiş olan ve ABD'nin "en iyi bilim yazarı" seçilen Roy Scruton bu konuda iklim mücadelecilerinden farklı düşünüyor.
"En önemli meselemiz elektrikli araba kullanmak, klimaları kapatmak değil. En önemli meselemiz bir tür felsefi mesele: Uygarlığımızın zaten yok olduğunu kabul etmek. Artık yapabileceğimiz bir şey kalmadığını kabul etmek."
Onu okurken aklıma babaannelerimizin hikmetli sözü geliyor: "Hayırlısıyla bir ölebilseydik!"
Haklı mı Scruton?
Malum bilim insanlarının söylediklerini dikkatli okursanız, haklı.
Ama perspektifi değiştirirseniz, işin içyüzü de değişiyor.
Projeler/numaralar/hesaplar göze batmaya başlıyor.

***

Yazdıklarım başlangıç olsun...
İleride sürekli konuşacağız, nasılsa...
Ha! Unutmadan...
Gates'in sözünü ettiği ikinci büyük tehlike neydi?
Biyoterörizm...
Yani üretilmiş virüsler üzerinden saldırı...
Bir şeyi mi haber veriyor ne!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.