HAŞMET BABAOĞLU

Yeni astrolojinin evrenindeki hile!..

"Merkür'ün güneşin kalbinde olması demek, evrenle iletişim bağınızın eksiksiz ve direkt bir şekilde gerçekleşmesi demektir. Evrenin kapılarını her zaman bu kadar açık bulamazsınız, bu şansı iyi değerlendirin."
Dün sabah astrologlar böyle diyorlardı.
Hani salgın dünyayı yere serdiğinden beri insanların endişe ve merak duygularını gıdıklayarak ünlerini iyice parlatan astrologlar...
Meraklısı için belirteyim: Olay oldu bitti.
Artık ne demekse, Merkür gezegeni ile Güneş aynı burcun içinde yer aldı.
Ve astrologlara göre, "kapı" dün gece saat 22.30 sularında kapandı.

***

Haydaaa, diyorsunuz içinizden şimdi...
Bir astroloji konusu eksikti!
Hayır!
Astrolojiye değil, yaklaşık 20 yıldır zihinlerimize çekilen bir "operasyon"a değinmek istiyorum.
Bilmem, geleneksel astroloji söyleminin nasıl nitelik değiştirdiğinin farkında mısınız?
Yazımın başına aldığım ve dün bir gazetede çıkan cümleler her şeyi anlatıyor aslında.

***

Evrenle konuş, evrene açıl...
Evren aşağı, evren yukarı...
Söylem böyle yürüyor.
Oysa bütün eleştirilecek yönlerine rağmen ezoterik astroloji/geleneksel astroloji daima "zamanların hikmetinden külli zamanın ve göklerin hikmeti"ne uzanıp "Yaratıcıyı bilmek" noktasına odaklanırken...
Yeni astrolojinin dünyası ne idüğü belirsiz "evren"den ibaret.
Ve bu evren, ne bilimin evreni ne de geleneğin "alemleri"ne benziyor.

***

İki binlerin başında "The Secret/ Sır" diye bir kitap pek moda olmuştu, hatırlarsınız...
O zaman şöyle yazmıştım: "İnsanlığın binlerce yıllık dua-dilekadak kültüründen Tanrı kavramını çekip çıkarmaya çalışıyor bu yaklaşım. İstersen, olur deniyor. Kim olduracak diye sorduğunuzda, 'evrenin çekim yasası" deniyor."
Kitabın modası geçti.
Fakat astrologlar aynı "evren" tasavvurunu giderek popüler kültürün yapıtaşları arasına soktular bile.
Gayet inançlı insanların konuşurken bazen Allah'a şükretmek yerine "evren sağ olsun" dediğine şahit oluyorum.
Dalga geçiyormuş gibiler ama ağza takılanın sonra zihni esir aldığını bilmiyorlar mı ne!
Son zamanlarda sürekli "uyanık olalım" diyorsam, sadece gündelik politik alanını değil, medyatik dili de kastediyorum.

***

Gelelim, sadece belli bir zamanda açılan "evrenin kapıları"na...
Gülüyorum ve diyorum ki...
Alın sizin olsun!
Bizim her an yanımızda olan, her an "gören, işiten, bilen" Allah'ımız var!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.