HAŞMET BABAOĞLU

Beyaz Batı'yı çırılçıplak görmek...

Parisli bir genç kadın güneşli cumartesi sabahları şehrinin ne kadar güzel olduğunu anlatıyor.
İnstagram'a sevimli bir kaldırım kahvesinin fotoğrafını koymuş.
Fotoğrafın altına yapılan yorumlar ilginç.
Danimarkalı orta yaşlı bir kadın hiç duraksamadan dökülmüş: "Çok üzülüyorum. O güzelim kafenin çevresinde dilenen mülteciler var şimdi!"
Hollandalı bir genç kız "Geçen hafta oradaydım, her yer esmer Ortadoğulularla doluydu, eskisi gibi değil!" diye yazmış ve yarı kızgınlık yarı şaşkınlık ifadesi taşıyan bir yüz işareti kondurmuş cümlenin sonuna.
Sonrası Avrupa'nın çeşitli yerlerinden takipçilerin katıldığı mülteciler üzerine uzayıp giden bir tartışma.
Yorumlara bakıyorum da...
Daha yakın zamanda Paris'te patlayan bombalardan, silahlardan, ölen canlardan kimse söz etmiyor. Bir kartpostalın üzerinin karalanmasına üzülür gibi Paris'e üzülüyorlar. Daha beteri, belli ki artık "esmer Parisliler" de bu şehri seven Avrupalılar için henüz gelmiş "sığınmacılar"la aynı kategoriye dahiller.
"Je suis Paris" deyip durdukları şeyin özü buymuş demek ki, diye düşünüyorum. İçinde zerre miktar "insan" fikri ve hassasiyeti yokmuş galiba!
***

Danimarka'nın kararından haberdar olmuşsunuzdur.
Bir avuç Suriyeli mülteci alacaklar. Onların da ziynet ve diğer değerli eşyalarına el koyacaklar.
Abartmıyorum. Parlamentonun kararında polisin çantaları arayacağı özellikle belirtildi.
Neden? Çünkü bu değerli eşyalar paraya tahvil edilerek mültecilerin barınma ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak.
Karar sonrası parlamento kulislerinde uzun çizmeleri, pek şık kısa şortu ve bluz üzerine giydiği ceketiyle poz veren Entegrasyon ve Göç Sorunları Bakanı Inger Stojberg gazetecilere "Ülkem her zaman insani değer ve hakların savunucusu oldu" dedi.
***

Tamam! Ortadoğu bataklık...
Tamam! Diyelim ki, şu "kara kitleler" de rahat durmayıp birbirlerini yiyorlar...
İyi de Avrupa'nın o yüce "İnsan hakları", "evrensellik", "demokratik değerler" gibi yaldızlı kavramlarına ne oldu?
Hepsi buraya kadarmış, değil mi?
Ciltler dolusu kitapların anlatmakta zorlandığı ne varsa, apaçık ortaya seriliyor.
Gözlerimiz açılıyor.
Fakat dikkat etmeliyiz, çok dikkat etmeliyiz.
Batı ne yapıp edip bunun acısını çıkartacak; dünyanın esmerlerinin beyazları çırılçıplak gören gözlerini "kör etme"ye çalışacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.