Teröristler askerimize Aydın Doğan karargaha saldırıyor

Doğrudur... Karargah rahatsızdır... Ama hangi karargah?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin karargahı değil, Haçlılar'ın ve siyonistlerin ittifakının bağlı olduğu karargah rahatsız. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatı'ndan rahatsızdırlar.
Türkiye'nin El Bab başarısından rahatsızdırlar.
Bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetlerle davranan Türkiye Cumhuriyeti'nden rahatsızdırlar.
Bu yeni Türkiye'nin PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP/C adlı Haçlı orduları ile savaşından rahatsızdırlar.
Kardak kayalıklarında Yunanistan'a gerektiği gibi davranan Türkiye'den rahatsızdırlar.
TSK'daki başörtüsü yasağının kalkmasından rahatsızdırlar.
Vaktiyle başörtüsünden her yerde ve şekilde rahatsız olduklarını '411 el kaosa kalktı' manşeti ile kusmuşlardı...
Haçlı ve siyonistlere gönülden bağlı olanlar Türkiye Cumhuriyeti'nden, yukarıdaki iş ve eylemlerinden ve daha saymadıklarımdan rahatsızdırlar...
TSK Suriye'de büyük bir başarı elde ediyor. Şer cephesinde bütün düşmanlarımız birleşmiş. Ordularıyla değil teröristlerle saldırıyorlar.
Evlatlarımız savaşıyor. Ordumuz bir destan daha yazıyor. Ama milletimiz Aydın Doğan sayesinde, şanlı ordumuzun bu destanını değil karargah rahatsız mı değil mi meselesini konuşuyor.
Suriye'de teröristler askerlerimize tuzak kuruyorlar, saldırıyorlar...
Ankara'da ise Aydın Doğan o askerlerimizin komutanlarına tuzak kuruyor ve saldırıyor.
Bu durumda Aydın Doğan kimin tarafında yer almış oluyor? *** Görüşlerinden istifade ettiğim stratejist Abdullah Çiftçi'nin tweet atarak paylaştığı görüşlerini siz de bilin istedim.
Peygamberler tarihini, dinler tarihini ve dinlerin şeriatini, Türkler'in devletordu- savaş tarihini, siyonistleri ve Haçlı siyonist ittifakını, küreselcilerin 21'inci yüzyıl projelerini, AB/ABD arka planını, oralardaki gizli örgüt/finans/ dini, teknolojik, siyasal lobileri bilmeden bugünü bilemez, yarını göremezsin. *** Suriye'de ne işimiz var?
On binlerce kilometre uzaklardan gelip Müslümanlar'ın topraklarına çökenlere, yer altı ve yer üstü kaynaklarını yağmalayanlara, buraları kan gölüne çevirenlere tek bir laf etmiyorlar... ABD, Avrupa Birliği, Rusya'ya sitem bile etmiyorlar...
Bu soruyu Türkiye Cumhuriyeti'ne soruyorlar. Yuh be!!!