ERGÜN DİLER

TÜRKİYE dünyanın gündeminde! Doğal olarak Pastör Brunson ile kayıp gazeteci CEMAL KAŞIKÇI herkesin manşetinde... Büyük kavganın, mücadelenin, paylaşımın içindeki küçük ama önemli sahneler bunlar...
Açalım biraz...
Pentagon ile Rothschild ailesinin çalışma sisteminde ciddi farklılıklar var. O nedenle iki tarafın adımlarını kestirmek kolay olmuyor. Bazen! Örneğin, Rothschild ailesi verileri esas alır. Ailenin en önemli araştırma şirketlerinden olan PricewaterhouseCoopers'ın verileri, ailenin kararlarında önemli yer teşkil eder.
Başka unsurlar sahne alsa da bu ŞİRKET önemlidir!
PricewaterhouseCoopers'ın araştırmasında bazı ülkelerin 2030 yılında çok güçleneceği ortaya çıktı. Türkiye, Hindistan ve Endonezya 2030'da masadaki güçlü ülkelerden... NET! Örneğin, Türkiye'nin 4-5 trilyon dolarlık bir ticari hacme ulaşacağı ön görülürken, o tarihte İngiltere'yi geçeceği notu düşüldü. Bu araştırma, ailenin de 10 yıllık planı çerçevesinde yapıldı. İngiltere'nin Kraliçe II. Elizabeth'in sistemiyle devamı halinde 2030'da ticaret konusunda ciddi sıkıntı içinde olacağı kesin gibi.
Hindistan'ın ticaret hacminin İngiltere'nin 5 katı olacağı, Endonezya'nın bile İngiltere'yi geçeceği Buckingham Palace tarafından biliniyor. BU NEDENLE ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE Buckingham Palace'ta restorasyon çalışması başlayacak. Bunları söyleyen ve yazanlar da İNGİLİZ! 650 milyon sterline mal olacak bu çalışmanın nedeni, saray içinde birçok odanın dinleme sistemleriyle donatılmış olması.
Birkaç ay önce MI6, Kraliçe II. Elizabeth'e, "Buckingham Palace'ı boşaltmanız en doğru karar. Çünkü burada sizin güvenliğiniz her zaman riskte olacak" dedi. Ancak Kraliçe, saraydan ayrılma kararının büyük bir yenilgi olduğu görüşündeydi ve bu teklifi kabul etmedi.
Yakında her şeye rağmen Buckingham Palace, büyük bir restorasyona giriyor. Aslında birçok odası yenilenecek ve bunu bizzat MI6 üstlendi. Bu Birleşik Krallık tarihinde ilk kez olacak. Çünkü Buckingham Palace, kabul etmeyenler olsa da Rothschild ailesinin kontrolündeydi. ÇOK KİŞİ BİLMEZ VE GÖRMEZDİ! AMA BÖYLEYDİ!
Rothschild ailesi, merkezini İngiltere'den taşıyacak.
Fransa'ya kaçışın yoğunluğu hiç de az değil. O nedenle PricewaterhouseCoopers'ın araştırmasında İngiltere için iyi sonuçlar görülmüyor. Kraliçe II. Elizabeth'in bu durumu tersine çevirmek için atacağı pek fazla adım da yok. Çünkü Prens Charles, annesiyle zıt fikirlere sahip. Sadece aile konusunda değil, birçok konuda farklılar.
2016'dan 2018 Mart ayına kadar gelişmekte olan ülkelere para yağdı. Pentagon'da 2018'in ilk günlerinde yapılan büyük toplantıda, bunun bitirilmesi kararlaştırıldı. O günlerde pek umut olmasa da bugün Pentagon'un büyük başarı sağladığı bir gerçek.
Sadece Güney Afrika değil, Türkiye, Brezilya, Endonezya, Kazakistan gibi ülkeler bu dalgada büyük zarar gördü.
Pentagon, bu planla birlikte PricewaterhouseCoopers'ın 2030 hesaplarını yavaşlattığına inanıyor. Ancak Pentagon, İngiltere ile güçlü bir ortaklık içinde olmadığı takdirde PricewaterhouseCoopers'ın raporu yüzde 1.5 sapma ile gerçekleşecek. Sıcak paranın el yakmaması önemli. Saldırıların merkezinde bulunan ülkelerin yara aldığı gerçek.
Türkiye'nin bu konuda zarar gördüğü de ortada! Burada bana en çok yöneltilen şu soru ortaya çıkıyor: "Ailenin Türkiye'ye destek vermesi gerekmiyor mu?" EVET, DOĞRU SORU BU!
Ancak aile hangi Türkiye'yi 2030'da güçlü konumunda gösterdi. Kendi çizgisinde, kendi doğrularıyla ilerleyen bir TÜRKİYE'yi aile de istemiyor! KONTROL EDİLEBİLİR ÜLKELER DEĞERLİDİR! Kontrolden çıkabilecek ülkeler hep riskli sınıfta gösterilir, ki Türkiye de bu konumda bulunuyor. Güney Afrika ile Endonezya da riskli ülkeler gibi görünse de ailenin buralarda yönetimsel gücünün hala etkin olduğu gizli değil.
Endonezya'da Başkan Joko Widodo bir marangoz. Ancak marangozluk yaparken, ürettiği her tahta parçasını Avrupa'ya satarken hangi aileden destek aldığını hatırlatmaya gerek yok.
Aile, bir marangozu ülkenin lideri yapabilecek güce sahip. En azından Endonezya'da durum böyle.
Şimdi Endonezya'da, sistemde bir karışıklık yaşanırsa aile kaybeder. Ancak bugün için zor. ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, geçtiğimiz ocak ayında Endonezya'yı ziyaret etti. Endonezya Özel Kuvvetler askerleri, kafalarını kestikleri yılanların kanını içtikleri özel bir gösteri yaptı. Bu gösteri, "Sizinle asla dost olamayız" mesajı veriyordu. Tabii bu mesajları buralarda görecek çok kişi yok. Maalesef böyle...
Pentagon, Endonezya'da etkin olmak zorunda.
Bunun nasıl olacağını bilen yok. Başkan Joko Widodo, kendisiyle bir araya gelen Mattis'e, "Köpekleri yorma konusunda çok ustayız.
Yılanlar da köpekler gibi çabuk yorulur" dedi. Lakabı 'Kuduz Köpek' olan Mattis'e bu sözler gerçekten ağırdı.
Ancak Pentagon'un beklediği bir durumdu bu. Tabii, Ocak ayında aile daha güçlüydü.
Ekim ayında aynı güçte olmadığı da gerçek.
Mattis, dönüşte hazırladığı raporda Endonezya'nın Pentagon'la birlikte yürümesinin pek mümkün görünmediğini ve Başkan Joko Widodo'nun bir an önce görevden alınması gerektiğinin altını çizdi. ÖNEMLİ! Ancak Pentagon, Güney Afrika ve Türkiye'de de istediğini elde edemedi. Pentagon'un pes ettiğini düşünmek ise ahmaklık olur. Herkes işinin başında.
TÜRKİYE kilit ülkedir. Herkes gelecektir. Gelenlerin kimi dost, kimi düşman! Hepsini göreceğiz...
Sonuç! Türkiye BRUNSON ile ABD'ye bir adım attı. İngiltere ABD'siz yapamayacağını bildiğinden kenetlenmek için fırsat kollamakta. AİLE kendi pozisyonunda yürümekte.
Kim nereden gelirse gelsin TÜRKİYE'ye ihtiyaç var.
Kavganın tarafları belli.
Mesajımız net:
TÜRKİYE'SİZ OLMAZ, OLAMAZ...

NOT: BBC, Suudlar'ın Londra Büyükelçisi'ne sordu: "KAŞIKÇI NEREDE?" diye... Neden acaba?.. Geçtiğimiz gün yazdıklarımdan dolayı olabilir mi!