BEKİR HAZAR

Operasyon

BOSTON maratonunda bomba patladı...
Amerika sarsıldı. Çeçen Tsarniev kardeşlerdi bombacılar... Aynı zamanda da bir amcaları vardı. Bombacıların amcası da FETÖ'nün bir numaralı destekçisi CIA koordinatörü Graham Fuller'in damadıydı.
Üzeri kapatıldı gitti. Seddique Mateen diye bir adam vardı... CIA'nın Afganistan'da kurduğu Payamafgahn kanalında program yapıyordu. CIA'nın Amerika'da perde arkasından yönettiği bir yayın organından da maaş alıyordu. Amerikalı gazeteci Daniel Hopsicker de 'Seddique Mateen CIA ajanı' diye yazıyordu. İşte bu Seddique'nin bir de oğlu vardı. Adı Ömer Mateen'di... Babası CIA'ya çalışan Ömer Mateen'e, CIA'nın yönettiği G4S adlı özel güvenlik şirketi iş teklifinde bulundu. Aralarında neler konuşuldu bilemiyoruz. Ancak Babası CIA'ya çalışan Ömer bu tekliften sonra, Orlando'da bir bara gitti... 50 kişiyi öldürdü gözünü kırpmadan...
Televizyonlar, medya, algı borazanları "Müslümanlar terörist" diye bağırdılar. Kimse CIA'ya çalışan babayı ve CIA'nın iş teklif ettiği oğulun karanlık ilişkilerini sorgulamadı...
2017'de bu satırlarda aktardım sizlere...
İstihbarat örgütleri toplumu bir yere yönlendirmek isterse yukarıda bahsettiğimiz şekilde kullanışlı elemanlarla iş görüyordu.
Bugün Fransa'da yaşanan da budur.
Fransa'da 700 bini Türk 8 milyona yakın Müslüman yaşıyor. Yüzlerce cami ve dernekle bunlara ait binlerce gayrımenkul bulunuyor.
Camilerin yüzde 60'ına Türkiye'de eğitim görenler imam oluyor. Diyanetten maaş alıyor. Dernekler sayısız gayrımenkulü Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağışlıyor.
Fransa hem bu cami ve derneklere ait gayrımenkullere el koymak istiyor hem de bunlardaki Türkiye nüfuzunu bitirmeyi planlıyor. Nitekim Macron, Aralık ayında da Müslümanlara ait her şeye müdahale etme, sorgusuz sualsiz el koyma anlamında bir yasayı oylamaya sunmaya hazırlanıyor.
Fransa İçişleri Bakanı Gerard Darmanin de cinayetlerin hemen akabinde ilk etapta 50'den fazla Müslüman derneğin faaliyetlerinin incelendiğini açıklayıverdi. Oh oh Maşallah idi durumlar. Aynı zamanda ülkede ırkçı oylar arttığı için, Macron da faşist parti lideri Le Pen'den oy çalabilmek adına istihbaratın her türlü kirli oyununa "Olur" verdi. Seçim meydanlarında, tv'lerde ırkçı Le Pen'in karşısında aciz kalmamak için "Şu kadar müslüman dernek ve camiyi kapattım" diyerek ırkçılardan oy devşirecek.
Gelelim istihbarat operasyonlarına... 2 Ekim 2020: Fransız dış istihbarat servisi DGSE'nin önemli bir yetkilisi, Paris'e 30 km uzaklıktaki College Bois-d'Aulne'de görevli tarih ögretmeni Samuel Paty'yi ziyaret etti. DGSE yetkilisi, Paty'ye ifade özgürlüğü dersinde Peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) karikatürlerini yayınlayan Charlie Hebdo dergisini göstermesini istedi. Paty de 4 Ekim tarihinde istenileni yaptı. Ardından bu sosyal medyada yayıldı. Paty ölüm tehditleri aldığını polise söyledi. Koruma talep etti, verilmedi.
11 Ekim 2020: Abuezid Anzorov, oğlunun kayıp olduğunu polise bildirdi.
16 Ekim 2020: Samuel Paty, başı kesilerek öldürüldü. Daha önceki birçok terör saldırılarında olduğu gibi terörist hemen bir operasyonla öldürüldü. Terörist olarak açıklanan kişi Abdullah Abuyedoviç Anzorov'du. Rus asıllı Çeçen müslüman.
Abdullah'ın babası Abuezid kendisi ve tüm ailesi için Mart ayında Fransa'da oturum almıştı. Yıllarca beklediler ve artık oturum almışlardı. Ancak cinayette birçok çelişki vardı. Abuezid Anzorov, oğlunun kaçırılıp öldürüldüğünü ve Samuel Paty cinayetinin Fransa istihbaratı tarafından tasarlanıp gerçekleştiğini ve suçun da oğluna atıldığını söylüyor. Yıllarca bekle, oturum izni al ve sonra oğlun cinayet işlemesi ne kadar inandırıcı? Nice'te de kilise saldırganı ve 3 kişinin katili olarak açıklanan Tunuslu göçmen Brahim Aioussaoi'nin Nazi yanlısı sağcı örgüt Generation Identitaire'e üye olduğu ve İslam karşıtı olduğu ortaya çıktı. Hem Tunuslu hem de Nazi örgütü üyesi olmak mümkün mü?
Eğer istihbarata çalışıyorsan son derece kolay.
Hemen "İslami faşizm" diye nara atan Fransız bakanlar, yalanların üzerini kapatmak için Brahim Aioussaoi'nin Tunus'tan bir tekne ile Fransa kıyılarına ulaştığını, ülkenin ulusal güvenliği için Akdeniz'de olmaları gerektiğini açıkladı iyi mi? Elemanlar saldırtılıyor, İçişleri Bakanı "Allahüekber dedi" diye nara atıyor, Macron'dan Eğitim Bakanı'na kadar önüne gelen "İslamcı bir terör saldırısı ile karşı karşıyayız" diyerek olayın üzerine atlıyordu. Unutmayın Ankara'da Rus elçiyi öldüren FETÖCÜ de "Allahüekber" diyordu. Ve FETÖ de CIA'ya bağlıydı.
CIA'dan talimat gelmeden FETÖ asla bir Rus elçiyi öldürmeyi göze alamazdı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.