Eylem Tok ve Timur Cihantimur davasında yeni gelişme! Eşi şikayetini geri çekti | Baba isyan etti!

Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan kazayla ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı. Aci'nin eşi Şükriye Aci, Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini açıklayan bir dilekçe sundu. Gelişme kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, aile avukatı Hacı Orhan, “Bu olay aileyi derinden yaraladı, Oğuz’un kemikleri bugün sızlamıştır” sözleriyle tepki gösterdi. Baba Özer Aci ise gelinini para karşılığı anlaşma yapmakla suçlayarak “Oğlumun kanını bir bedel karşılığında sattı.” dedi.

Eylem Tok ve Timur Cihantimur davasında yeni gelişme! Eşi şikayetini geri çekti | Baba isyan etti!

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024 tarihinde Timur Cihantimur'un çarparak ölümüne neden olduğu Oğuz Murat Aci hakkında yürütülen soruşturma devam ederken yeni bir gelişme yaşandı.

(Foto: ahaber.com.tr arşiv)(Foto: ahaber.com.tr arşiv)

OĞUZ MURAT ACİ'NİN EŞİ ŞÜKRİYE ACİ ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKTİ
Soruşturmada Aci'nin dosyada müşteki olarak bulunan eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan 4 müşteki, maddi ve manevi zararlarının giderildiğini gerekçe göstererek şikayetlerinden vazgeçtiğine dair dilekçe sundu.

Dilekçede, "Bu sebeple müvekkil, şüpheliler Ayşe Ceren Saltoğlu, Adem Kızıltepe, Bülent Cihantimur ve Eylem Tok'a yönelik şikayetinden vazgeçmiş olup, adı geçenlerin soruşturmaya konu olaydan ötürü yargılanması muhtemel davaya katılma talebi de bulunmamaktadır." ifadesine yer verildi.

(Foto: ahaber.com.tr arşiv)(Foto: ahaber.com.tr arşiv)

ŞÜKRİYE ACİ'NİN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Avukat Aslan, Şükriye Aci'nin, aralarında ABD'ye kaçan Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok ile babası Bülent Cihantimur'un da bulunduğu 4 şüpheli hakkındaki şikayetinden vazgeçmesinin ardından yazılı açıklama yaptı.

Müvekkilinin, kaza sonrası oğluyla annesinin evine taşındığını ve çalışmaya başladığını aktaran Aslan, şunları kaydetti: "1 yaşındaki çocuğuyla olayın en büyük mağduru olan Şükriye Aci, kazadan sonra kendisinin ve çocuğunun hakları, duygu ve düşünceleri dikkate alınmaksızın tazminat pazarlıkları yapıldığını somut delilleriyle öğrenmiş, şahsının ve oğlunun haklarını korumak üzere kendi başına hukuki mücadele verme yolunu tercih etmiştir. Müvekkilin bu olayları öğrenmesine vesile olan somut deliller, hakkındaki asılsız ve incitici iddiaların sürdürülmesi halinde kamuoyunun ve resmi makamların takdirine sunulacaktır. Kazaya dair ceza soruşturmalarının sürdüğü ve kazada yaralanan kişiler ile Şükriye Aci tarafından maddi ve manevi tazminat davası açma hazırlığı yapıldığı esnada, yurt dışında tutuklu olduğu bilinen suça sürüklenen çocuğun ailesi tarafından kazadan kaynaklı zararları giderme girişiminde bulunulması üzerine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesi hükmü çerçevesinde yürütülen müzakereler neticesinde uzlaşmaya varılmış, mağdurların maddi ve manevi tazminata ilişkin talepleri karşılanmıştır."

Şükriye Aci ve kazada yaralanan 4 kişinin, avukatları aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe sunarak şikayetlerinden vazgeçtiklerini belirten Aslan, soruşturmaya konu suçların takibinin şikayete bağlı olmadığını, adli sürecin devam edeceğini kaydetti.

Aslan, Aci'nin kanuni sınırlar çerçevesinde haklarını temin etmeye çalıştığını aktararak, şöyle devam etti: ''Bu gelişmenin, 'Müvekkilin çok iyi yaşamsal şartlara sahip olduğu, son model arabaya bindiği, para hırsıyla böyle davrandığı' gibi gerçek dışı iddialar eşliğinde kamuoyuna sunulması art niyet eseridir. Bilhassa sosyal medyada, bu elim kaza sonucu henüz 28 yaşındayken eşini kaybeden ve 1 yaşındaki çocuğuyla yaşam mücadelesi veren müvekkilimizin kendine özgü şartları bilinmeksizin yapılan tahkir edici yorumların sahipleriyle ilgili hukuki yollara başvurulacaktır.''

(Foto: AA)(Foto: AA)

OĞUZ MURAT ACİ'NİN ANNE VE BABASININ ŞİKAYETİ DEVAM EDİYOR
Oğuz Murat Aci'nin anne ve babasının şikayeti devam ediyor. Kazada hayatını kaybeden Aci'nin anne ve babası ise şikayetten vazgeçmediğini bildirdi. Aile Avukatı Hacı Orhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Televizyonda çıkan haberlerde acı ailesinin şikayetinden vazgeçti yazıyor. Rahmetlinin eşi Şükriye Aci, maddi-manevi zararlarının karşılandığını söyleyerek şikayetten vazgeçmiştir. Diğer müştekilerin şikayeti devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.

"OĞUZ'UN KEMİKLERİ BUGÜN SIZLAMIŞTIR"
Kazada hayatını kaybeden Aci'nin anne ve babasının Avukatı Hacı Orhan, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Orhan, "15 yıldır Oğuz'u tanıyan, babasının avukatlığını yapan birisiyim ve Oğuz'la da eskiden beri arkadaşlığımız var. Davaya başlarken hepinizin takip ettiği üzere önce ailenin avukatı olarak başladık ve Şükriye Hanım'ın yani rahmetli Oğuz'un eşinin de avukatı olarak Özer Bey'in eşinin ve kızının avukatı olarak davaya başladık. Süreç içerisinde Şükriye Hanım'ın hep bize serzenişleri oldu. Biz kendisine her zaman gerekli bilgileri verdik. Ne yazık ki bugün öğrendiğimiz dosyaya baktığımızda kendisinin aileden, şikayetçi olan diğer kişilerden habersiz olarak kayınvalidesinden, kayınbabasından ve diğer şikayetçi kişiden habersiz bir şekilde davadan feragat ettiğini gördük. Bu olay aileyi derinden yaraladı. Aslında Oğuz'un kemikleri bugün sızlamıştır" dedi.

Ailenin parayla ilgili bir taleplerinin olmadığını söyleyen Orhan, "Bu olaydan niçin feragat ettiklerini az çok kendileri de ifade ettiler. Maddi zararlarını kendileri karşılayarak, bugün bir feragat gerçekleştirdiler. Evet bu olayın en acı tarafıdır. Şükriye Hanım, genç yaşta kaybettiği eşinin kan parasına tenezzül etmiştir, ne yazık ki. Bu aşamadan sonra artık Şükriye Aci olarak anılmasını kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Bu aşamadan sonra Şükriye Aslan'dır. Bu saatten sonra 'Aci' soyadını kullanmaması gerekir. Burada Şükriye Hanım'ın avukatı bir açıklamada bulundu. Kendisinin zor durumdu olduğunu söyledi. İlk günden beri müvekkilimiz Özer Aci, şunu söylüyor, 'Benim parayla işim yok' diyor. Para konusunda bir talebin olmadığını söylediler. Şimdi Şükriye Hanım, bir villada oturuyor. Bir villa kendisine tahsis edilmişti, rahmetli Oğuz ile beraber orada oturuyorlardı. Oğuz'un ölümünden beri kendisi orada oturuyordu. Ama ne ilginçtir ki, kendisi son aylarda aileyle görüşmemeye başladı ve eve gelmemeye başladı. Annesine, kayınpederinden habersiz bir şekilde yerleşti. Rahmet Oğuz, ölmeden bir hayat sigortası yaptırmıştı. Bu hayat sigortasında yaklaşık 6 milyon tazminat geldi. Bu 6 milyonun tamamı diğer aile fertleri bir şey almadan, kendisine takdim ettiler ve kendi kira gelirleri var, kendi taksi plakası var. Bunların hepsi, kendi açıklamalarına göre, kendi ihtiyacını karşılayamadı. Ailenin desteği vardı, bunların hepsini tepti, ailenin kendisine sahip çıkmasını istemedi. Onlardan ayrı bir yola girerek, sırtını dönerek bu yola girdi. Ne yazık ki, kendi tabirleriyle, 'para karşılığında' bu şikayetten vazgeçtiler" diye konuştu.

FOTOĞRAF: AAFOTOĞRAF: AA

BABA ACİ'DEN GELİNİNE SERT TEPKİ!

Eyüpsultan'daki kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, gelini Şükriye Aci'nin, aralarında Eylem Tok ve Bülent Cihantimur'un da bulunduğu 4 şüpheli hakkındaki şikayetini geri çekmesine ilişkin açıklama yaptı. Baba Aci, "Oğlumun kanını bir bedel karşılığında sattı! Bunca zamandır ben mücadele ediyorum, bu süreç gizli yürütülemezdi." diyerek tepkisini dile getirdi.

Eyüpsultan'da geçtiğimiz yıl ehliyetsiz sürücü Timur Cihantimur'un karıştığı kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, gelini Şükriye Aci'nin şikayetinden vazgeçmesine ilişkin Anadolu Ajansı'na konuştu. Olayda kamuoyunun dikkatini çeken isimlerden biri olan baba Aci, gelinine yönelik sert açıklamalarda bulunarak hem duygusal hem de hukuki sürece dair eleştirilerini paylaştı.

"BU SONU TAHMİN EDİYORDUM"

Özer Aci, gelini Şükriye Aci'nin şikayetini geri çekeceğini bir süredir tahmin ettiğini belirtti. Kazadan sonra gelininin anne ve babasının yanında yaşamaya başladığını dile getiren Aci, "Gelininin para alacağını da tahmin ettiğini" ifade etti. Aci, "Bana göre yanlış olan, kendine göre doğru olabilir ama gizli yaptığı için yanlıştır. O torunun büyükbabası olarak benim de 'Kaç para aldı, ne yaptı, az mı aldı, çok mu aldı?' bilme hakkım vardı. Bunca zaman ben mücadele ediyorum." diye konuştu.

"OĞLUMUN KANINI BİR BEDEL KARŞILIĞINDA SATTI"

Özer Aci, kamuoyunun vicdani desteğini bizzat kendisinin oluşturduğunu belirterek gelininin bu süreci kendi çıkarına çevirdiğini savundu:

"Ben yoruluyorum. 30 yıllık evladını kaybeden benim. 3 yıllık eşini kaybeden Şükriye Aci, oğlumun kanını bir bedel karşılığında sattı. Maddi, manevi haklarından vazgeçmiş. Yarın öbür gün o çocuğuna maneviyatı nasıl anlatacak, o çocuk hesap sormayacak mı?"

"ESKİDEN ALLAH'A BIRAKIRDI, ŞİMDİ PARAYI TERCİH ETTİ"

Bülent Cihantimur ile görüşmeye gitmeden önce Şükriye Aci'ye "Bunlar para teklif ediyorlar, düşüncen nedir?" diye sorduğunu anlatan Özer Aci, gelininden "Rızkı onlar değil Allah verir" cevabını aldığını söyledi. Ancak daha sonra sürecin değiştiğini dile getirdi:

"Şükriye Aci'nin avukatları tarafından kandırıldığını düşünüyorum. Aile bana bir teklifte bulunmadı. Bülent Cihantimur'a ne istediğimi sorduklarında 'Çocuğunu ve eski eşini Amerika'dan getir, adalete teslim et' dedim. Bugüne kadar 'Ben senin isteğini yerine getiremedim, bir acılı baba olarak empati kurdum, üzüntünü paylaşıyorum' diyemedi. Parayla çözmeye çalışıyor."

FOTOĞRAF: AAFOTOĞRAF: AA

"İSTANBUL'U VERSELER NE OLUR? OĞLUM GERİ GELECEK Mİ?"

Özer Aci, mücadeleyi bırakmayacağını ve hiçbir anlaşmanın oğlunu geri getirmeyeceğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"İlahi adaletin bir gün tecelli edeceğine inanıyorum. Ben hiçbir zaman davamdan vazgeçmedim ve vazgeçmeyeceğim. Bana İstanbul'u verseler ne diyeyim? Oğlum mezardan çıkıp geri gelecek mi?"

"MÜCADELEM PARS İÇİNDİR"

Devam eden hukuki süreçle ilgili de açıklamalarda bulunan Özer Aci, mücadelesinin temelinde torunu Pars'ın hakkını koruma amacı olduğunu belirtti:

"Yasalar çerçevesinde oğlumun miras hakkı eşi ve çocuğunundur. Benim mücadelem o 1,5 yaşındaki çocuğu içindir. 'Pars, Pars diyorsunuz, ben ne olacağım?' diyor. Şükriye Hanım'a şunu söyledim: 'Kızım, Pars'ın imkanlarından, ekmeğinden, suyundan sen otomatikman annesi olduğun için faydalanacaksın.' Ama o ne yaptı? Bana bir bardak çay veya su ikram etmeye üşendi. Para almayı tercih etti. Yolu açık olsun."

NE OLMUŞTU?

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024 günü seyir halindeki 3 ATV aracından biri arızalanmış, yol kenarına çekilen arızalı araç tamir edilmeye çalışılırken aynı yönde ilerleyen iki araçtan biri, buradaki 3 ATV'ye çarpmış, yaralanan 5 kişiden Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmişti.

Kazaya neden olan 17 yaşındaki sürücü Timur Cihantimur'un, olay yerine gelen annesi Eylem Tok'un aracıyla buradan uzaklaşıp, annesiyle önce Mısır'a, ardından ABD'ye gittikleri tespit edilmişti.

Şüphelilerin iadesi için geçici tutuklama talebi evrakı, Adalet Bakanlığınca ABD yetkili makamlarına iletilmiş, Adalet Bakanı Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cihantimur ile annesi Tok'un, Boston'da çıkarıldıkları mahkemece tutuklandıklarını bildirmişti.

Soruşturma kapsamında şüphelinin babası Bülent Cihantimur'un iş yerinde çalışan kurumsal iletişim uzmanı Ayşe Ceren Saltoğlu 12 Mart 2024'te "suçluyu kayırma" ile "delileri gizleme" suçlarından tutuklanmış, Cihantimur ve kazadan sonra yaralılardan birinin kayıp telefonunu emniyete teslim eden Adem Kızıltepe hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Baba Bülent Cihantimur da "suçluyu kayırma" suçundan "şüpheli" sıfatıyla ifade vermişti. Hakimlik, Bülent Cihantimur hakkında "imza atma" şartını içeren adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırmıştı.

İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, soruşturma kapsamında tutuklu olan Ayşe Ceren Saltoğlu'nun 18 Nisan 2024 tahliyesine karar vermişti.

Bakan Tunç, 11 Şubat'ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise İstanbul'daki ölümlü trafik kazası sonrasında gittikleri ABD'de tutuklanan Eylem Tok ve Timur Cihantimur'un Türkiye'ye iadelerine karar verildiğini bildirmişti.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN