Seçil Erzan hakim karşısına çıktı! Fon vurgunundaki yüzleşmede ünlüler geçidi! Türkiye'nin konuştuğu olay...
Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı ikinci duruşma başladı. Erzan kendisini savunurken "Herkes yer içer hesabı Seçil öder" demesinin ardından "O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum." ifadelerini kullandı. Erzan geleceğini kaybettiğini ifade ederken "Bu söylediklerim belki bana zarar verecek ama ben söylüyorum, ben bankacıyım diye benle bu ilişkiyi kurdular" dedi.

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında savunma yapan tutuklu sanıklardan Seçil Erzan, MASAK'ın herkesin hesaplarını incelemesi ve bahsedilen dönemde kendisine verilen paralardan hangi müştekinin ne kadar aldığının ortaya çıkarılması talebinde bulundu.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ikinci duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Seçil Erzan, Kasım 2011'de Denizbank'ın Florya Şubesi'nde çalışmaya başladığını, Temmuz 2010 ile Kasım 2011 tarihleri arasında bir kişinin kendisine teslim ettiği 1 milyon lirayı kaybettiğini belirterek sözlerine başladı.
Florya Şubesi'nde işe başladığında kaybettiği parayı yerine koyması gerektiğini, Çorlu'da bulunan arsasında inşaat işiyle uğraşan Metin Taş isimli ustanın çalıştığı şubeye kredi çekmek amacıyla geldiğini, durumu ona anlattığını, Taş'ın da kendisine "faktoring" ile yardımcı olabileceğini söylediğini anlatan Erzan, şöyle devam etti:
"Sistem, 100 bin liralık çek karşılığında 70 bin lirayı Usta, 30 bin lirayı ise benim almamla devam etti. Maliyetini bana ödettiriyordu. 'Bana faktöring yap' demedim, öyle bir talebim olmadı. Birkaç kez yaptı, daha sonra kötü niyetli olduğunu anladım. Erkek kardeşim adına kredi çektim. Babaannemden kalma Florya'da ev vardı, onu sattım. Kredinin taksitlerini ödedim. O kredi kullandı, ben onun ödemelerini yaptım. Bu yöntemle sistem içerisinde ben zarar ettim. Florya Şubesi'nde çalıştığım sırada mağdur olduğum için tanıştığım Atilla Baltaş'tan yardım istedim. Zararımın bir kısmını kurtarabildim ancak ana parayı geri alamadım. Sonra 2013'e kadar herhangi bir sorun yaşamadım."
Söz konusu işlemlerin tamamının banka sistemi içerisinde olduğunu da savunan Erzan, 2013'te müştekilerden kuzeni Tanın Yılmaz'ın Yalova'da 200 bin liralık gayrimenkulünü satıp vadeli mevduata yatırdığını, sonra bu 200 bin lirayı eşine alarak tekrar verdiğini, eşinin parayı ticari faaliyetinde kullandığını ve sonra bu 200 bin liranın 93 bin avro olarak kuzeninin eşinin yurt dışındaki şirketinden kendi hesabına geldiğini dile getirdi.