Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş A Haber canında önemli açıklamalarda bulundu.

"HÜKMEN ŞEHİTTİRLER"

Erbaş, koronavirüs salgınında vefat edenler şehit sayılır mı sorusuna, "Hakiki şehit vatan uğruna, bayrak uğruna, namus uğruna canını feda eden askerlerdir polislerdir. Fıkıhta bir de hükmi şehit vardır. Hükmi şehitte umuyoruz şehitlik sevabına aynen şehitler gibi nail olurlar. Bunlarda depremde, yangında, selde, denizde boğulmuş olanlar ve salgın hastalığa yakalanıp vefat etmiş olanlar hükmen şehit olarak kabul edilir. Hadisi şerifte bunlar yer almaktadır." ifadelerini kullandı.

SALGINDA VEFAT EDENLER NASIL DEFNEDİLİR?

Koronavirüs salgın hastalığı sebebiyle hayatını kaybedenlerin defnedilme işlemleriyle ilgili bilgi veren Erbaş, "Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için tebdir alınarak herhangi bir virüsün bulaşma tehlikesi yoksa gassal kardeşlerimiz tedbirlerini alıp yıkarlar. Eğer bir tehlike varsa teyyemüm yaptırılır vefat eden kardeşlerimize... Eğer burada da tehlike varsa kefenlenmeden, tabutla ya da ceset torbasıyla birlikte defnedilir ve çok az bir katılımla namazı kılınır. Burada dikkat etmemiz gereken husus vefat eden kardeşimizin defin işlemlerini yapacak insanlara zarar vermemektir. Yoksa vefat eden insanımız mübareketir, şehitlik derecesi veriliyor kendilerine buradaki gerekçe defin işlemlerini yapan insanlara zarar verilmemesidir." dedi.

RAMAZA AYINDA CAMİLER AÇIK OLACAK MI?

Milyonlarca Müslümanın heyecanla beklediği "Ramazan ayında camiler açık olacak mı?" sorusuna yanıt veren Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şimdi burada önemli olan cemaatle namazın kılınmamasıdır. Biz 15 gün önce camilerimi cemaatle namaza kapattık. Ferdi olarak gündüz camiler ziyaret edilebilir. Ancak cemaatle namaz söz konusu değil. Koronavirüs salgını sürdüğü sürece Ramazan'da da teravih namazları kılınmayacak. Teravih namazı evde kılınacak." ifadelerini kullandı.

Evlerin mescit haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Çocuğumuzla teravih namazı kılabiliriz. Namazlarımızı kılabiliriz. Fertlerde karantina yoksa 2-3 kişi cemaatte yapabiliriz." dedi.

TEMSİLİ CUMA NAMAZINA TEPKİLERE YANIT

Bazı kesimlerin temsili olarak kılınana cuma namazlarına karşı yaptıkları eleştirilere de yanıt veren Erbaş, "Pek çok insanımızdan temsili olarak ülkemizde bir yerde cuma namazının kılınması talebi geldi. Vatandaşlarımız hutbeyi televizyonlardan dinlesin ulaşsın diye çok az sayıda katılımla gerçekleşti. Bunula ilgili "VIP cuma namazı" gibi çok yakışıksız ifadeler kullanıldı. Vatandaşlarımızı oradaki hutbeyi televizyonlarından dinliyorlar, bilgileniyorlar. Bu çok hüsnü niyetle alınmış bir karardır." ifadelerini kullandı.

"VİRÜSÜ UMREDEN GETİRDİLER" İDDİALARINA TEPKİ

Umreden gelenlerin koronavirüs salgınını yaydı iddialarıyla ilgili soruya yanıt veren Erbaş, "Koronavirüsle ilgili ülkemiz çalışmalara başlayınca biz 27 Şubat tarihi itibariyle umre ziyaretlerini durdurduk. Suudi Arabistan'da o ana kadar hiç vaka görülmemişti. 27 Şubat'ta Suudi Arabistan'da tek bir vaka görüldü o an itibariyle bir ziyaretleri durdurduk. (Umreye gitmek için) Uçağa binmek üzere havalimanına gelen 3 bin kişiyi biz havalimanından evlerine taşıdık. Göndermedik! Umreden Türkiye'ye geri dönenler için Sağlık Bakanlığımız bir uçak dolusu sağlık personelini Mekke-Medine'ye gönderdi. O sağlıkçılarımız uçakla dönen vatandaşlarımızın gerekli kontrollerini yaptı. Avrupa'dan o süre içerisinde gelen yolcular umreden gelenlerin 10 katından daha fazla... Virüsün merkezi ülkelerden (Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere) o dönemde 370 binin üzerinde fazla insan geldi. Bu haberleri yapanlar kul hakkına giriyor. Bununla da yetinilmedi, Diyanet yetkililerinin umrecilere uçakta ateş düşürücü verildi iddiaları bile ortaya atıldı. Dolayısıyla bu haberler çok inciti bu haberleri yapanlar kul hakkına giriyor. Çünkü yalan söylemek iftara etmek kul hakkıdır." diyerek tepki gösterdi.