Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, sağlık sorunu nedeniyle çocuk sahibi olamayan ve tüp bebek konusunda kendisinden yardım isteyen kadınla arasında geçen konuşmayı anlatmış ve bu açıklamayı yaparken kameralara karşı müstehzi bir tavır takınmıştı.

Bolu Belediye Başkanı Özcan, "Bir açılış yapıyoruz, Bolu'da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. 'Tanju Bey bir konu var konuşabilir miyiz' dedi. Ben de 'Hemen Ankara'ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?' dedim. 'Sıkıntı yok' dedi. 'Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?' dedi. 'Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim' dedim. Meğer kadın tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabii öyle konuya böyle girince çevredekiler gülüyor. Benim böyle çok fazla anım var" ifadelerini kullanmıştı.

Tanju Özcan'ın tavrını A Haber ekranlarında değerlendiren Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Prof. Dr. Bünyamin Bezci ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hulusi Şentürk, çarpıcı ifadeler kullandı.

AK Partili Hulusi Şentürk'ün açıklamaları şu şekilde:

Bir siyasetçi, bırakın siyasetçiyi bir insan bir konuya nasıl böyle bakar? Kendisinden yardım isteyen bir vatandaşın söylediği sözü nasıl bu kadar amiyane, nasıl bu kadar argo, nasıl bu kadar bel altı anlayabilir ve utanmadan televizyonlardan söyleyebilir?

''HANGİ ANLAYIŞLA BEL ALTI ANLAYIP BİR DE GÜLEBİLİRSİN?''

Ondan sonra kalkıp da bunca tecrübeli siyasetçi olarak ''bunu aktarmamam gerektiğini biliyorum, bu yüzden özür diliyorum'' diyor. Ya kardeşim, mesele senin bu konuyu aktarman değil, mesele benim vatandaşımın son derece masumane bir biçimde sana arz ettiği bir sıkıntısını sen hangi hakla, hangi vicdanla, hangi anlayışla bel altı anlayıp bir de gülebilirsin? Bugün başörtülüye yapılır, yarın bir başkasına yapılır. Bu ülkenin her bir vatandaşı bizim için son derece değerlidir. Biz buna saygı duymak mecburiyetindeyiz.

Prof. Dr. Mazhar Bağlı'nın açıklamaları:

Kendini doğal olmayan bir aristokrat konumuna oturtuyor ve bu aslında İttihatçı zihniyetin çok tipik bir yansıması. Bu İttihatçı zihniyet, esas ontolojik aristokrasiyi bertaraf etmek için inşa edilmiş bir aristokrasi üzerinden ülkeyi yönetmeye çalışıyor ve bu Bolu Belediye Başkanı'nın hakikaten insanın, kendi işinde bile söyleyemeyeceği edep dışı bir imada bulunuyor.

''MÜSTEHZİ BİR BİÇİMDE SIRITIYOR''

Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden sonraki siyasi gelişmelere baktığımızda; çok önemli bir sosyolojik değişimin olduğuna şahitlik ediyoruz. Bu olay, taşralı bir adamın kendisini bir aristokrat görmesinin bir yansıması. Bolu Belediye Başkanı da kendisine sorulduğu zaman, o ahlaksız imada bulunduğunda da çok müstehzi bir şekilde sırıttığını görüyoruz.

TARİHTEKİ BENZER ANLAR

O sırıtmanın birkaç tane çok benzeri var siyaseti tarihimizde. Birisi Sultan Abdülaziz, cuntacılar, İttihatçılar, entrikacılar tarafından saltanattan alındıktan sonra Feriye Sarayı'nda iki saray görevlisinin, Sultan Abdülaziz'in omzuna yaslanarak verdikleri poz ve sırıtarak görüntü vermeleri. Yine aynı şekilde siyasi tarihimizde Türkiye Cumhuriyeti'nin halkın reyiyle seçilmiş Başbakanının iki subay tarafından sorgulanması, bu sorgulama sırasında iki subay sırıtıyorlardı. Tanju Özcan ve bunlar arasında ontolojik bir benzerlik var.

Prof. Dr. Bünyamin Bezci'nin açıklamaları:

Bu düşüncelerin istisna olmadığı hatta istisna diye gördüğümüz şeyin aslında kuralın ta kendisi olduğunu düşünüyorum. Yani öyle bir şey ki aslında CHP zihin dünyası; Batı'ya karşı, 'Batı'cı olacağım' derken, aslında Batı'daki Batı karşıtlarının konumuna düşmüş durumda çoğu zaman.

''CHP'NİN GENEL ZİHİN DÜZLEMİ''

Bolu Belediye Başkanı bu radikal tutumuyla bir anlamda CHP'nin genel zihin düzlemini veriyor. CHP içinde, Bolu Belediye Başkanı'nın söylemlerini bu kadar açık konuştuğu için yerinde bulmayan ama aynı düşünceyi bir şekilde benimsediğini düşünen muhtemelen çok geniş bir kesim var.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN