Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin TBMM'yi bilgilendirdi.

İşte Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları:

Suriye'de serbest ve adil çözümün yaratılması için kritik eşik aşıldı ve Anayasa komisyonu kuruldu. Türkiye çözüme desteğini artırarak sürdürecektir. Anayasa Komitesi 30 Ekim'de ilk toplantısını Cenevre'de gerçekleştirecektir.

4 BİN TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Tüm terör örgütleriyle tehditlerin kaynağında kararlıyız. Ülkemiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'yla DEAŞ ve YPG/PYD/PKK terörüyle mücadele etmiş ve bölgeyi terör örgütlerinden arındırmıştır. 4000 bin teröristi etkisiz hale getirmiştir.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TAŞERON OLARAK KULLANMAYI KABUL ETMEDİK
Biz tek bir sivilin burnu kanaması için arazide santim santim ilerleyerek mücadelemizi sürdürdük. Koalisyonun attığı bombalar nedeniyle bin 330 sivil ölmüştür. Türkiye olarak kararlı tutumumuzdan taviz vermedik. Terör örgütlerini taşeron olarak kullanmayı kabul etmedik.

GEREKEN DESTEĞİ VERMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ
Fırat'ın batısından sınırlarımıza yönelik tehdidi kendi imkanlarımızla bertaraf ettik. 360 binden fazla Türkiye'den Suriyeli kardeşlerimiz geri döndü. Gereken desteği vermeyi sürdürüyoruz.

OYUNU BOZDUK
Fırat'ın batısında terörün beli kırılırken, Fırat'ın doğusunda PYD/YPG müttefiklerimizin desteğiyle giderek güçlenmektedir. Bazı ülke ve çevrelerin operasyonumuzdan rahatsız olmasının nedenini biliyoruz. Biz bu oyunu bozduk. Amaçları burada terör devleti kurmaktır.

YÜZLERCE SALDIRIYA MARUZ KALDIK
Son iki yılda ülkemiz topraklarına ve Fırat'ın batısına yönelik yüzlerce saldırıya maruz kaldık. Sınır boyumuzda uzanan YPG/PYD tünelleriyle patlayıcı ve mühimmat değil, terörist de kaçırıldı. PYD/YPG Suriye'deki saldırılarını sürdürdü. Sivilleri katletti. Sivilleri sürgüne gönderdiler. Yüzlerce DEAŞ militanı otobüslerle tahliye edildi. Elinde tuttuğu DEAŞ'lıları Türkiye'de terör eylemi yapma karşılığında serbest bırakmakla kalmadı, ceplerine harçlık koydu. YPG/PKK'yı bazı ülkeler vekalet olarak kullanıyor ama terör örgütü DEAŞ'ı kullanıyor. Bu terör örgütü YPG/PYD palazlandıktan terörün boyutunu artırdı. Bugün Türkiye'de 350 binden fazla Kürt kardeşimiz var. 1 milyon insan yerinden edildi. Arap kökenli çocukların kendi dillerinde eğitim almaları engellendi. Yerel halk, bu terör örgütünün zulmüne karşı ayaklandığında, terör örgütü otomatik silahlarla taradı. İnsanlığa karşı suç tanımında ne varsa hayata geçirdi. Bu suçlar bizim iddialarımız değil, BM raporlarından var.

BATI'NIN TAVRINI İYİ BİLİYORUZ
Biz PKK ve türevlerini çok iyi tanıyoruz. Batı'nın bu tavrını da gayet iyi biliyoruz. Türkiye ilk tercihini müttefikleriyle birlikte çalışmaktan yana kullandı. Ne var ki PYD/YPG'ye karşı ortak hareket etme çabalarımız ABD bürokrasisine takıldı. 90 günde bu YPG'liler Münbiç'ten çıkarılacaktı.

EN GÜZEL CEVABI VERİYORUZ
Harekattan hemen önce ve harekat başlarken, hazırlığımızı yaptık. Astana garantörlerine, BM Genel Sekreteri'ne, ABD'ye, NATO'ya bilgi verdik. Zeytin Dalı Harekatı'nda olduğu gibi Suriye rejimine nota verdik. Gerek Ankara'da gerekse yurt dışındaki diplomatlarımızla bu harekatımızın önemini, amacını anlatırken, propagandalara karşı da en güzel cevabı veriyoruz. Türkiye hariciyesi olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

AMACIMIZ NEDİR?
Bu operasyonun amacı sınırlarımızı korumak, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini muhafaza etmektir. Güvenli ve geri dönüşlerin önünü açmaktır. Daha önce harekatlarda olduğu gibi bu harekatın planlama ve icrasında sadece terör örgütleri hedef alınmaktadır. Terörle mücadelemize ne demediğini bırakmayan terör örgütünün vatandaşlarımızı katletmesine sessiz kalmıştır. Münbiç'ten Irak sınırına kadar oluşturacağımız güvenli bölgede 2 milyon Suriyelinin evlerine dönmelerini sağlayacağız. Suriye'nin etnik yapısını da değiştirme gibi bir niyetimiz yoktur, demografik dengeyi de sağlayacağız. DEAŞ'ın tekrar hortlamasına izin vermeyeceğiz. YPG'nin serbest bıraktığı DEAŞ'lılardan sorumlu olamayız.

YAPTIRIMLARA GEREKLİ ADIMLARI ATACAĞIZ
ABD Başkanı Trump'ın yoğun dezenformasyonun etkisinde kaldığı ve iç siyaset baskısı karşısında adımlar attığını görüyoruz. ABD yönetimi ve kongresinin bu talihsiz tutumundan dönmesini bekliyoruz. Türkiye ABD ilişkilerinin korunması gerektiğini ABD'ye izah etmeye devam edeceğiz. Kararlılığımızı ileteceğiz. Hiçbir yaptırım bizim kararlılığımız engellenmez, yaptırımlara karşı gerekli adımları atacağız.