CHP'den ayrılık haberleri bir bir gelmeye başladı. Kimisi parti kurdu, kimisi hazırlık içerisinde. Devamı gelir mi?

A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programında Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Zafer Şahin ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, CHP'de yaşanan kaosu yorumladılar. İşte o özel röportaj…

A Haber'e konuşan Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, "CHP'nin içinde başka şeyler de var. Ayrılmadığı halde Kılıçdaroğlu ile Kaftancıoğlu ile çatışan bazı gruplar da var. İlerde bu grupların hareketlerine göreceğiz. Yani anlayacağınız CHP'de işler çok ta iyi değil. Askıya alınmış bir durum var." dedi.

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, "Partinin kimliği sorgulandı uzunca bir süre. Partinin tamamen Atatürkçü çizgiden çıktığını ve toplumu ayrıştırdığı, alt kimlik siyaseti yaptığı gerçeği her geçen gün iyice su yüzüne çıkmış bulunuyor. Benim başkan yardımcılığı yaptığım dönemde bunlara çok güçlü itirazlarım vardı. Partinin ana eksenini kaybedeceğini söyledik ama bizi dinlemediler. O dönemde bizlere dönük operasyon üstüne operasyon yapıldı. Sonuçta parti Atatürkçü çizgiden tamamen çıktı." şeklinde konuştu.

Kısa süre önce harekete geçen Mustafa Sarıgül, Türkiye değişim hareketini partiye çevirdi. Siyasi parti tanıtımını yapan Sarıgül, CHP'nin politikalarını sert bir dille eleştirdi.

Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Zafer Şahin, "Deniz Baykal ekibi zaten az önce söyledik. Başını yılmaz ateşin çektiği bir ekip var. Bunlarda CHP Genel Merkezi'nin politikalarının CHP'nin temel ilkeleri ile uyuşmadığı görüşünü paylaşılıyorlar. Onlarda genel merkez yönetiminden rahatsızlar." dedi.

CHP şimdi de, muharrem İnce cephesinden gelen haberle sarsıldı. CHP içinde genel merkeze karşı bayrak açan İnce, Yalova'daki evinde kuracağı partinin kurucular kurulu üyelerini topladı. Kritik toplantıda parti için atılacak adımlar ve İnce'nin CHP'den istifa süreci konuşuldu. İnce'nin kararlı olduğu ve CHP'den istifa edeceği iddia ediliyor.

Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı "İnce'nin kuracağı partinin görülmesinden sonra ulusalcılar İnce tarafından temsil edileceklerini düşünülüyor. Eğer temsil etme kabiliyeti olmazsa harekete geçebilirler. Ama şu anda görülen Sarıgül hareketi özellikle merkez sağ seçmene ve merkez sağdaki bir takım kitlelere hitap etmeyi düşünürken İnce'nin kuracağı siyasi parti CHP içinde ki ulusalcılara mesaj vermeye çalışıyor ve ulusalcıları bünyesinde toplama amacını güdüyor." şeklinde konuştu.

Sarıgül ve İnce dışında da CHP'de hareketlilik sürüyor. Özellikle Baykal kanadına yakın isimlerin başlattığı iddia edilen, yeni parti çalışması sürerken, CHP içinde bu gruplar ikna edilmeye çalışıyor. Öyle ki, partinin isminin bile kesinleştiği, "Halk Parti" adı altında yeni parti kurulacağı iddia ediliyor.

KİMLER YENİ PARTİ KURABİLİR?

Savcı Sayan, "İlhan Kesici, Yılmaz Ateş, Mehmet Sevigen hatta bunlar Baykal'ın kızına ya da oğluna teklif götürdüklerini, bu anlamda çalışmaların yapıldığını biliyorum. Eğer Baykal'ın çocuğu kabul ederse yeni bir parti kurma çalışmalarını kabul ederlerse en kısa zamanda böyle bir partinin kurulacağını duyuyorum." değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca CHP'li yılmaz Ateş'in, ciddi bir "kadro hareketi" başlattığı biliniyor. DSP'nin başına geçeceği iddiası ise kulislerde konuşulmaya devam ediyor.

Zafer Şahin A Haber'e yaptığı açıklamada, "Haluk Pekşen eski milletvekili o da bir dönem genel başkan olmayı kafasından geçirmişti. Ulusalcı bir isim olarak biliniyor. Onun da yeni parti kuracağına dair uzun süredir rivayetler dolaşıyor. Aynı şekilde başını yılmaz ateşin çektiği, eski deniz Baykal'a yakın ekibinde genel merkezin politikalarından rahatsız olduğu, partileşme için arayışta olduğu biliniyor." dedi.

Henüz partiye dönüşmeyen diğer kadro hareketleri de CHP içinde ayrışmayı derinleştiriyor. Parti içinde kendine yer bulamayan eski ağır toplar şimdilik küçük gruplar halinde örgütlenmeye devam ediyor.

Öztürk Yılmaz, "Benim için en önemli konu dış müdahalenin partiyi yönetir hale gelmesi. FETÖ'cülerin, bölücülerin o partide hakim olması. Atatürk'ün ismiyle anılan bir partinin Atatürk'ün parmak salladıklarını teslim olması ve onların güdümüne girmesi benim asla kabul edeceğim bir konu oldu." ifadelerine yer verdi.

Emin Pazarcı, "CHP içinde kendini ifade edemeyen, etme imkanı olmayan pek çok grup var. Özellikle de geçmişte CHP'nin kemiğini ana omurgasını oluşturan gruplar bunlar. Bir takım isimler dışarıda kaldılar. Hal böyle olunca elbette kopuşlar olacaktır. Ve kendini ifade edemeyen grupların dışarıda kalması son derece doğal hatta CHP o kadar sıkıntı içinde ki bugün şu değerlendirmeler bile yapılıyor. Yani CHP işgal altında ve bu işgalden kurtarmak lazım. Ya da kurtarmıyorsak CHP'nin sesini çığlığını dışarıda dillendirmek lazım." açıklamasını yaptı.

CHP içinde bir de sol kanat grubu bulunuyor. CHP'yi sol çizgiden ve devrimci yapısından uzaklaştırılmakla suçlayan sol kanat, Kılıçdaroğlu'nu partide demokrasiyi kaldırarak, tek adamlığa gitmekle eleştiriyor. Şu ana kadar bağımsız hareket eden bazı sol grupların da, Henüz kime destek verdiği ise netleşmiş değil.

Zafer Şahin, Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül'den sonra yeni bir parti yine parti içinde muhalefet diyebileceğimiz bir oluşumun ortaya çıkması bence olasılık dâhilinde. Aynı şekilde son başörtüsü, türban skandalına imza atan fikri sağlar gibi nispeten daha solda isimler de bu genel merkez yönetimiyle sorunlu. Onlarda yine parti içinde ayrı bir muhalif kanadı temsil ediyorlar.

Öte yandan meclis dışında, parti tabanının bir bölümünde etkili olan ulusalcı kadro, parti içindeki politikalardan rahatsız. CHP içinde ulusalcıların hedef tahtasında yer alan yenilikçiler ise Kılıçdaroğlu'nun savrulmuş politikalarına destek veren kesim olarak göze çarpıyor...

A Haber'e konuşan Savcı Sayan, "CHP'nin bu duruşu tutumu CHP'nin ilkeleriyle bağdaşmayan bu tutumu, orada yıllardır siyaset yapan ulusalcı dediğimiz insanların kararlarını ben merak ediyorum. Son yaptığım görüşmelerde kendilerinin de rahatsız olduğunu ve yeni oluşumların olabileceğini düşünüyorum." dedi.

Parti içindeki muhaliflerin ortak noktasını oluşturan konu ise, 10 Aralık Hareketi... Partiyi yavaş yavaş ele geçiren 10 Aralık Hareketi'nden, parti içindeki birçok isim rahatsız.

Zafer Şahin, "10 Aralık Hareketi meselesi ilginç. Bundan yaklaşık 10 küsür yıl önce CHP kapatılıp vakıf olsun diyen isimlerin oluşturduğu bir hareket. O ekibin çekirdek bir ekibi var. Başında da Oğuz Kaan Salıcı vardı. Şuanda CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı kendisi. Aynı şekilde Burhan Şenatalar vardı. O da CHP'nin parti meclisi üyesi. Yine bu iki isme yakın Canan Kaftancıoğlu, o da o hareketin içinde olarak değerlendirilebilir." açıklamasını yaptı.

Savcı Sayan, "CHP'yi savuruyorlar. Yani CHP'nin iradesi yok. Artık kendi elinde değil. 2010 da Baykal'ı uzaklaştıran yerli ve milli siyasetçileri olabildiğince CHP'nin dışına iten zihniyet CHP'yi istediği gibi kullanmak için her gün farklı bir anlayışla ülkeye karşı kullanıyor. Yani şimdi 10 Aralık olarak dediğimiz hareket şuanda CHP'nin genel başkanına oynuyor. Kılıçdaroğlu'nu rehin almıştır. Kılıçdaroğlu'nu gönderip 10 Aralık zihniyeti düşüncesi fiili anlamda olmasa da hâkimdirler." dedi.

'10 Aralık Hareketi' 10 Aralık 2005'te toplanarak İbrahim Kaboğlu başkanlığında yeni bir anayasa bile hazırlamıştı. Partide "10 Aralıkçılar"ın başını, Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı çekerken, Tuncay Özkan, Erdoğan Toprak ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun bu hareketin içerisinde yer aldığı biliniyor.

Emin Pazarcı, "CHP bir yere savrulup gitti.bu isimlerin hiç bir etkisi kalmadı. 10 Aralıkçı isimler bugün CHP'nin yönetimindeler. Oğuz Kaan Salıcı, '10 Aralık Hareketi'nin liderlerindendi bugün teşkilatlarını elinde tutuyor ve Kaftancıoğlu ile birlikte hareket ediyor." ifadelerini kullandı.

Zafer Şahin, "CHP kapatılsın diyen bir ekip, CHP'de en önemli görevleri işgal etmiş durumdalar. Bu dolayısıyla bir çelişki olarak görülüyor. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu konusunda CHP potansiyel genel başkanı olarak Oğuz Kaan Salıcı'nın ismi geçiyor. Geçmişte parti kapatılıp vakıf olarak devam etsin diyen ekibin prensi diyebileceğimiz bir isim. Kılıçdaroğlu yerine olası genel başkan adayı olarak gösteriliyor. Bir diğer dikkat çeken konu da, CHP'den ayrılanlar ve parti içindeki muhalifler, CHP medyası tarafından görmezden geliniyor. Kılıçdaroğlu'na karşı kazan kaldıran isimlere, CHP medyası karartma uygulamaktan çekinmiyor" dedi.

Öztürk Yılmaz, "Bizi muhalefet medyası asla göstermiyor. Halk Tv, Tele 1, KRT, Fox Tv asla bizi göstermiyorlar. Hatta geçen Fox Tv, iki tane provokatör CHP'li yaptığı bir şeyi böldü kesti ve bize karşı acayip bir karartma kampanyası başlattı. Bunların rahatsızlığı bizim arazide yapmış olduğumuz çalışmalar. Halk Tv'de yokuz, tele1de yokuz. Bakın Cumhuriyet Gazetesi utanç verici çizgide. Sözcü utanç verici çizgide. Türkiye'ye ne kadar hasmane unsur varsa sayfalarından düşürmüyorlar." yorumunda bulundu.

Gelinen noktada karşımızda, çok parçalı bir CHP bulunuyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise şimdilik parti içindeki bu ayrışmayı görmezden geliyor. CHP yönetiminin bu ayrışmayı önlemek için ne adım atacağı ise şu anda bilinmiyor.

Emin Pazarcı, "O açıdan pek çok grup var. Elbette bugünde gruplar var. Bir takım düşünceleri dillendiriyorlar ama bu gruplara bugün yaşama hakkı verilmiyor. Bu grupların kendi düşüncelerini ifade etmelerine izin verilmiyor CHP'de. Bugün tek adam yönetimi var o tek adamda Kılıçdaroğlu. Tüzük alabildiğine değiştirildi." şeklinde konuştu.

Bütün bu isimler ve gruplar parti kurmanın ya da hareket oluşturmanın, "CHP içinde kalmaktan" daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Bütün bu gelişmeler önümüzdeki süreçte CHP içinden kopuşların süreceğinin işaretini veriyor.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN