Bolu’da otel faciasında ihmaller! Yangın merdiveni nasıl olmalı? İtfaiye raporu...
Bolu’da 78 canımızı hayattan koparan otel yangını ile ilgili olarak ihmaller konuşulmaya devam ediliyor. Yangın sistemlerinin çalışmaması, alarmın çalmaması ve yangın merdivenlerinin yönetmeliğe aykırı olması konusunda A Haber canlı yayınına katılan İş sağlığı ve güvenliği uzmanı Nuri Bingöl önemli bilgiler verdi ve itfaiye raporuna dikkat çekti.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlerin sorumluluklarını belirlerken özellikle yangın güvenliği konusunda kapsamlı yönetmelikler ve detaylı önlemler alınmasını zorunlu kılıyor. Bu kanun işyerlerinde çalışanların güvenliğini sağlamayı zorunlu kılarken yangın güvenliği gibi kritik alanlarda da büyük sorumluluklar yüklüyor.
Otel faciasındaki ihmaller konusunda A Haber spikeri Cansın Helvacı'nın sunduğu Ajans Bugün'e konuk olan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Nuri Bingöl itfaiye raporuna dikkat çekti.
İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İş sağlığı ve güvenliği uzmanı Nuri Bingöl: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 2012'de çıktığından beri büyük ölçüde uygulanıyor. Bu kanun, işverene zorunluluk ve sorumluluk yükler. En başından itibaren, her türlü önlemi almanızı söyler.
5. maddeden itibaren işveren iş güvenliği için her türlü önlemi almalıdır der. Ardından onları açıklıyor, yazıyor. En başta risk değerlendirmesi yaparak, risklerin değerlendirilmesiyle başlıyor. Bunun ardından acil durum önlemlerinin alınması gibi işlerle ilgili şeyler. İşverenlere çok sayıda hükümlü kural sağlıyor. İçerisinde çalışanlara eğitim verilmesi çalışanların bilgilendirilmesi gibi işler yer alıyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
YÖNETMELİK KAPSAMI GENİŞ
Acil durum bölümüne gelince, işyerlerinde acil durumlar yönetmeliği gibi 50 yönetmelik var. Bu doğrudan işverenle ilgili. Biri de binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik. Şimdi binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik doğrudan Çevre Bakanlığı altındadır. Çünkü binaları koruyorsanız içindekileri, işçileri, otel konuklarını korunur mantığıyla yapılıyor. Burada çok detaylı bir yönetmelik var. İş güvenliği uzmanlarımızın zorlandığı bir yönetmelik. Kapsamı oldukça geniş.
RAPOR DEĞİŞTİRİLİP BİNA AÇILMIŞ
İtfaiyeciler bunu çok iyi bilirler, iyi de uygularlar. Aslında denetim ekibi uyumsuzlukları yazmıştır. Bu yüzden, itfaiyecileri suçlamıyoruz. İtfaiyecilerin öldüğü durumlar var, başkalarını kurtarmak için. Bu yüzden, itfaiyeciler işlerini çok iyi yapıyorlar. İşlerini çok iyi yaptıklarını biliyorum. Ancak tabii itfaiye teşkilatı, belediye teşkilatında olduğu için, bunları belediyeden soyutlayamayız. Diğer konularla ilgili farklı raporlar hazırlanıyor. Yani söylenen rapor değiştirilip farklı raporla değiştirilerek bina açıldı. Açıldıktan sonra da felaketi görüyoruz. Ardından, kim sorumlu diye soruyoruz. Yani, maalesef genellikle durum bu oluyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
YANGIN MERDİVENİ KONUSU
9 metreye kadar helezonik, 9 metreden sonra zig zag olarak dışa dönük olmalı. Ve yine yönetmeliğe göre, 30 metre geçerse içeride olmak zorunda. İçeride olmasının sebebi yükseklikle ilgili. Bizim bahsettiğimiz yanan otel binası 12 katlı bir bina. Bu yüzden o yüksekliğe uygun olarak içeride olmalı. Yeni binalarımızda içeride çünkü büyük bina yapıyoruz ve 30 buçuk metreyi geçiyoruz. İçeride olması güvenli, dışarıda olması güvensiz gibi bir durum söz konusu değil. Binanın yüksekliği arttıkça tahliye etmek de zorlaşıyor. Yangın sırasında asansörleri kullanamazsınız. Asansörler çok tehlikeli ve risklidir. Çünkü baca görevi görürler.
Ekran görüntüsü / A Haber
İÇERİDEKİ YANGIN MERDİVENİN ÖZELLİKLERİ
İçeride bulunan yangın merdivenleri, yangın merdiveni özelliğinde ise, yine yönetmelik bunlardan bahsetmiş, yukarıdan pozitif bir basınçlandırma ile çalışırlar. Bu ne anlama geliyor? Yukarıdan bir havalandırma çalıştırıyorsunuz ve yangın kapılarıyla alanı güvenli hale getiriyorsunuz. Çünkü o kapılardan geçerek girecekler o baca gibi görünen yangın holüne, yangın merdivenine ve oradaki temiz havayı soluyabilecekler.
Şimdi yangın anında iki risk var. Birincisi, dumanla birlikte zehirli gazlar geliyor, özellikle karbonmonoksit. Çok kısa sürede, 30-40 saniyede veya bir dakikada soluduğunuzda ölebilirsiniz. İkincisi sıcak hava. İşte gördüğünüz cayır cayır yanan alevlerin olduğu yerdeki sıcaklık, 700-800 derecelere ulaşır. Ancak yaklaşık 30-40 metre ötesindeki yer 200-300 derece civarındadır. Bu sıcak hava konveksiyonla yukarı, sağa ve sola, bulduğu boşluklardan yayılıyor ve siz 30-40 metre uzakta bile olsanız o alevlerden nefes aldığınızda 200-300 derece olan sıcak havayı solursunuz. Civarınızdaki alevler yandığı için nefes alamaz ve boğulursunuz. Kimse cayır cayır yanarak ölmez genellikle yangında.
Ekran görüntüsü / A Haber
TEKNOLOJİ OLANAKLARI
Bu nedenle o holleri, yangın sırasında kullanılan holleri pozitif basınçla, bu sıcak hava ve dumanın girmesini engelleyecek şekilde ayarlamalıyız. Teknoloji buna olanak sağlıyor ve biz de bunu yapıyoruz. Ancak çalışabilirliğinin test edilmesi, periyodik bakımın yapılması ve ilgili itfaiye raporlarının alınması, iç ve dış denetimlerle kanıtlanması gerekiyor.
Bu otelde bunların eksik olduğunu bu görüntülerden görüyoruz. Burada eksikleri görebiliriz. İçeride olmasının daha güvenli, dışarıda olmasının daha güvensiz olduğu bir durum yok. Dışarıda olması şu riski oluşturuyor: Büyük binalarda, dışarıda olması tercih edilmiyor. İnsanlar, rüzgarda, geceleri, karanlıkta, aydınlatma olup olmadığına, takılıp düşüp, orada kalabalığın oluşmasıyla ilgili zorlanıyorlar. Büyük binalarda dışarıda, içeride ise başka şeylerle telafi edilebilir.
Ekran görüntüsü / A Haber
KANUNA UYULSA YANGIN ÖNLENİRDİ?
Levent Yasa: Çok acı bir tablo. 2025 yılında yangın korunum sistemlerinin bu kadar gelişmiş olduğu bir çağda bu tür ölümler maalesef ülkemize yakışmıyor. Kabul edilebilir değil. Bu yangın çok küçük önlemlerle bize yönetmeliklerle ve kanunların göstermiş olduğu ve emretmiş olduğu maddeler yerine getirilerek önlenebilirdi. Herhangi bir şekilde bu yangın olayı meydana geldiğinde eğer sistemlerimiz bu otelin içinde kurulmuş ve çalışıyor olsaydı, bu ölümlerle biz karşılaşmayacaktık.
ALGILAMA VE ALARM SİSTEMLERİ
Yangın güvenliği bir bütün aslında. Parça parça anlattığınız zaman tam bir bütünlük sağlamıyor. Yangın güvenliği bir bütünlük içinde ele alınmadığı zaman parça parça ele alındığı zaman maalesef tam bir güvenlik sağlayamıyorsunuz ve yangın olayını tam olarak kontrol edemiyorsunuz, yönetemiyorsunuz. Yangın güvenliğinin bütünü şöyle; önce algılama sistemiyle başlıyor. Bir algılama ve alarm sistemi olması gerekiyor ki yangın erken aşamada algılanabilsin ve algılanmış olan bu yangın bina içinde alarm sistemleriyle veya anons sistemiyle tüm bina içindeki insanlara duyurulabilsin ve insanlar bu yangın alarmını duyduklarında hızlıca tahliye olabilsinler. Bu ilk aşaması.
YAĞMURLAMA SİSTEMLERİ
İkinci aşamada yangın alarm sistemi bunu algıladıktan sonra, algılama sistemi tarafından algılanan yangına müdahale için de yangına müdahale edecek otomatik sistemlerin, otel gibi binalarda da yağmurlama sistemlerinin kurulmuş olması gerekiyor. Kurulmuş olan bu yağmurlama sistemleri noktasal olarak yangına müdahale ediyor. Söndürmese dahi diğer springler başlıklarının, yangının büyümesine paralel olarak patlayarak sürekli yangını baskı altında tutuyor ve yangının büyümesini engelliyor. Yapılan istatistiklerde, springler döşeli binalarda eğer işletilme doğruysa, kurgu doğru yapıldıysa, tasarım ve uygulama doğru yapıldıysa, yangınların yüzde 93'ü söndürülebiliyor, springlerin doğru çalışması kaydıyla.
Ekran görüntüsü / A Haber
ALEVLER VE DUMAN YANGIN MERDİVENİNİ BLOKE ETTİ
Bunların haricinde insanları yönlendirmemiz için acil durum kaçış yönlendirmeleri ve kaçış merdivenleri var. Bu sistemlerin de mutlaka doğru şekilde dizayn edilmiş olması, yeşil tabelalar üzerinde koşan adam şekilleriyle çıkış ve kaçış yönlerinin doğru şekilde gösterilmiş olması, ulaşmış olduğunuz kaçış yollarının da emniyetinin sağlanmış olması gerekiyor ki insanlar zarar görmeden kaçabilsinler. Bu otel üzerinde de bina içinde görmüş olduğumuz yangın kaçış merdivenleri eski bir bina olduğundan dolayı ve bizim 2007 tarihinden önceki yönetmeliklerimizden önce yapılmış bir bina olduğundan dolayı standartların tam karşılamayan merdivenler olduğunu ben gözlemliyebiliyorum. Ama tabi mimari projeler bunu iyice kontrol etmek lazım. Bilirkişiler bununla ilgili raporları mutlaka vereceklerdir. Biz sadece televizyondaki görüntüler üzerine konuşuyoruz. Görüntülerde görmüş olduğumuz kaçış merdivenlerinin tamamen yangında açığa çıkan duman ve alev tarafından bloke edildi, insanların bu merdivenleri kullanamadıklarını gördük.
KAÇIŞ MERDİVENLERİNİN AÇILIŞ YÖNLERİ
Ülkemizde yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi de herhangi bir şekilde bir binanın içinde yangın kaçış merdiveni varsa o merdivenler maalesef depolama amaçlı olarak normal günlük kullanım amaçlı olarak ya da havalandırma amaçlı olarak kullanılmaya devam ediliyor. Aynı zamanda kapıları açık bırakılıyor hava sirkülasyonu sağlansın bina içinde diye. Bu en büyük tehlikelerden bir tanesidir çünkü yangınlarda ilk ölümü gerçekleştiren etki duman etkisidir. Dumanın içindeki karbonmonoksit gazı binaya yayıldığı andan itibaren duman tamamen katları bloke eder ve kaçış merdivenleri de dumanla dolduğu andan itibaren insanların kaçması imkansız hale gelir. Bu yüzden bu kaçış merdivenlerinin de duvarlarının 120 dakika, kapılarınıysa 90 dakika boyunca yangına dayanıklı olması, içine giren insanları da yangın etkilerinden koruması ve insanların da çok hızlı bir şekilde binadan tahliye olabilmesini sağlaması gerekir.
Kaçış merdivenlerindeki kapıların da her zaman kaçış yönüne doğru açılması gerekir ve üzerlerinde panik barlar yani üzerindeki kol şeklinde uzun kolları dayandığınız zaman açılan kollar olması lazım ki herhangi bir sıkışma ve insanların oradan çıkamaması gibi bir durum meydana gelmesin.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN