Toplumsal dinamiklerle kim oynuyor? Anıtlara saldırıların perde arkasında ne var?

Ekrem Kılıltaş'ın öne çıkan sözleri:

"Samsun'daki olay Türkiye'de çeşitli yerlerde gördüğümüz olayın bir benzeri. 2023'e doğru yaklaştıkça bu tür olayların yani toplumun fay hatlarını değişik şekillerde yerinden oynatmaya ve bunun üzerine karışıklık kaos meydana getirmeye çalışanlar faaliyetlerini sürdürecekler.

Bunun için zaman zaman karşıymış gibi aktörleri zaman zaman taraftarmış gibi aktörleri ikna ederek kullanacaklar. Türkiye ihanet yüzdesi oldukça yüksek bir ülke. Hainlerimiz bol miktarda var. Bunlar içerisinde birçoğunun vatansever kılıfına girdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Samsun'daki olayla birilerinin ortalığı biraz hareketlendirmek istediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. HDP'li vekilin Müslümanları hedef alan sözleri ise Meclis kürsüsünden yapılacak saçmalıkların en saçması. Gündemle alakası olmayan şekilde her nereden görev aldıysa milletimizin inanç değerlerine yönelik bir takım sözler kullandı.

Eğer bir vekilseniz 84 milyona karşı sorumlusunuz. Bu vekil ve mensup olduğu partinin dağdaki terör örgütünün sahadaki uzantısı olduğunu ve maalesef tüm taleplere rağmen PKK ile bağlantısını kesmediğini daha da garibi bu isimlerin oralardan belirlendiğini görüyoruz."

Prof. Dr. Zakir Avşar'ın öne çıkan açıklamaları:

"Türkiye'deki siyasal iktidara karşı özellikle muhafazakar iktidarlara karşı bir hareket geliştirmek isterse bu harekete Atatürk anıtlarından başlatıyorlar. Geçmişte de bunu sıklıklar gördük. Bunların hepsi bir provokasyon. Bu olaylar Türkiye'nin kardeşliğine ve birliğine karşı yapılıyor. Milletimiz bu oyunları bozacak kadar güçlüdür.

Zaman zaman bu tür olaylar deneniyor. Milletimiz sinir uçlarıyla oynamak gibi bir yola gidiyorlar. Milletimiz hizmet eden insanları sever. Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihimizde ayrı bir yeri vardır. Milletin hafızası milli mücadeleyi ve sonrasında yaşananları gayet iyi bilmektedir. Bu olayların neden yapıldığını milletimiz görmektedir.

Bu işleri yapanlar yakalanmıştır ve bu olayın önü arkası aydınlatılacaktır. Bu olayların çıktıkları zamanı iyi anlamak lazım. Türkiye'nin 165 km derinlikte Suriye'de yaptığı operasyondan sonra olması, Ukrayna krizine Türkiye'nin aracı olduğu biz zamanda olması dikkat çekicidir. Bu akil adımlar atılırken Türkiye'yi içeriden sıkıntıya sokmak istiyorlar.

TBMM'de bir vekile yakışmayacak şuursuz bir çıkıştır. Tarihten, bilgiden ve inançtan kopuk berbat bir açıklamadır. Bunu hiçbir şekilde izah etmek mümkün değildir. Zihniyetlerini sergilemişlerdir. Toplumdan ne kadar kopuk olduklarını bir kez daha gösterdiler."