Haliç eski günlerine geri döndü! Suyu kahverengiye döndü kokular yükselmeye başladı: CHP'li İBB'ye tepki
Şehrin simgelerinden Haliç'in rengi kahverengine dönüştü ve kötü kokular yükselmeye başladı. Haliç bu haliyle eski günlerini hatırlattı. Durumu değerlendiren İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, İBB'nin Haliç'in temizliği konusunda yeterli çalışmayı yapmadığını söyleyerek, "İSKİ biyolojik arıtma yapmıyor. Karadeniz'den Haliç'e su pompalanmasında problem var" dedi.
Giriş Tarihi: 26.06.2023 12:03
Güncelleme Tarihi: 26.06.2023 12:46
İstanbul'un simgelerinden biri olan ve 'Altın boynuz' olarak da anılan Haliç'te suyun renginin kahverengine dönüştüğü görüldü ve özellikle Haliç'e dökülen derelerde kötü kokular yükselmeye başladı. Haliç bu hali ile adeta eski günlerini hatırlattı. Haliç'e su taşıyan kaynaklardan olan Alibey Deresi, su üzerindeki kirliliğin ve etrafa yayılan kötü kokuların net bir biçimde hissedildiği yerlerden biri oldu. Haliç'teki kirliliği ve kokunun artmasını değerlendiren İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, İBB'nin Haliç'in temizlenmesi konusunda yeterli çalışmayı yapmadığını öne sürdü.
Suların sağlıklı bir biçimde temizlenmesini sağlayan temel unsurun biyolojik arıtma olduğunu söyleyen Çetintaş, İSKİ'nin bu çalışmayı yapmadığını iddia etti. Çetintaş, eğer biyolojik arıtma yapılıyorsa İBB'nin bunu belgelerle açıklaması gerektiğini söyledi. Haliç'in suyunun berrak olmama nedenlerinden birinin de Karadeniz'den su pompalanmasındaki sorun olduğunu ifade eden Çetintaş, pompa cihazlarından birini de yerinde inceledi. Çetintaş, cihazın yeterli düzeyde çalışmadığını söyleyerek, bu sebeple Haliç'e temiz su verilemediği ve oksijen miktarının azaldığını belirtti.
"HALİÇ'E GİDEN BU DERE PİSLİK İÇERİSİNDE VE ORADA BİR KAÇAK SU ÇIKIŞI VAR" Kötü kokudan dolayı maske takarak konuşmak zorunda kaldığını ifade eden Zafer Murat Çetintaş, "Haliç'in kıyısına geldik, bende solunum sıkıntısı var, takmak zorundayım. Çünkü çok ağır bir koku var. İnsanların neden şikayet ettiğini daha iyi anlamış oldum. Anayasanın 56'ncı maddesi gereği; tüm yurttaşların doğal ve temiz bir çevrede yaşama hakkı vardır. Ama İBB'nin yan kuruluşlarının yeterli çalışmadığı ortaya çıkıyor. Görüyorsunuz, Haliç'e giden bu dere pislik içerisinde ve orada bir kaçak su çıkışı var. Geçtiğimiz günlerde yurttaşlar şikayetçiydi.
Basın mensupları bölgeye gittikten sonra Çevre Koruma Daire Başkanı bir açıklama yaptı. Her yıl Haliç'ten 65 bin metreküp çamur çıkarttıklarını söyledi. Demek ki Haliç temizlenmiyor, demek ki gördüğümü bu kaçaklarla Haliç devamlı kirleniyor. Eğer her yıl 65 bin metreküp çıkartsalar Haliç derinleşirdi ama Haliç sığlaşıyor. O yüzden kaçakların var olduğunu da kendi ağızlarıyla itiraf ediyorlar" dedi.
"HALİÇ'TEN ÇIKAN ÇAMURU ADALAR'IN ARKALARINA DÖKÜYORLAR" Haliç'ten çıkartılan çamurlarla ilgili önemli bir iddiada bulunan Çetintaş, "Haliç'te oksijen değerlerinin yüksek olduğunu söylüyor. Koskoca Marmara'da bile oksijen değerleri binde beşin altına düşmüşken Haliç'te nasıl oluyor da oksijen değerleri bu kadar yüksek olur. Bu, akla zarar bir açıklamadır. Burada oksijen olmadığını görüyoruz. Bu sürekli bir biçimde Haliç'e akıyor. Haliç'i temizliyorsun da o çıkan çamuru nereye boşaltıyorsun? Çınarcık Çukuru'na götürmeleri gereken bu çamuru ne yazık ki, özellikle geç saatlerde, Adalar'ın arkalarına döküyorlar. Bu da müsilajın baş sorumlusudur. Müsilaj denizlerimizde önceden de vardı ama artmasının ana kaynaklarından biri de budur. Bir yerden temizlik yaptıklarını iddia ederken öbür taraftan kirletiyorlar" diye konuştu.