A HABER GALERİ
Osmaniye’de klasik otomobil sevdalısı adam araçları satışa çıkardı
Osmaniye'de ikamet eden klasik otomobil sevdalısı adam, seneler içerisinde ilk sahiplerinden aldığı 11 tane klasik aracı satışa çıkardı. Klasik araçların arasında Osmaniyeli sanatçı Ümit Besen'in ilk albümünü çıkardıktan sonra babası Fikret Besen'e satın aldığı 1979 model otomobil de bulunuyor.
Osmaniye'de yaşamını sürdüren Mustafa Ataşer, Mustafa Bey adlı bir yakını ile beraber seneler içerisinde ilk sahiplerinden aldıkları ve bakımını yaptıkları klasik araçlarından oluşan bir koleksiyon yaptı.
"DEĞER VERECEK BİRİLERİ ÇIKARSA…"
Tutkunu olduğu klasik otomobiller arasında tanınmış markaların 1972 modelden 1996 modeline kadar otomobillerin olduğu 11 klasik otomobili Osmaniye'de görücüye çıkaran Mustafa Ataşer, otomobilleri kendisinden daha iyi bakabilecek ve değer verecek birileri çıkarsa satabileceğini söyledi.
İÇLERİNDE ÜMİT BESEN'İN BABASININ OTOMOBİLİ DE VAR
11 klasik otomobilin arasında en dikkat çekici olan ise Osmaniyeli sanatçı Ümit Besen'in ilk albümünü çıkardıktan sonra babası Fikret Besen'e hediye olarak aldığı ve Besen'in daha sonra sattığı 1979 model Ford Taunus marka otomobil.
"İLK SAHİBİNDEN VE HEPSİ ORİJİNAL OTOMOBİLLER"
Klasik otomobil tutkunu Mustafa Ataşer, otomobillerin tamamımın bir hikayesi olduğunu belirterek, "Zaten bu klasiklere değer katan hikayeleridir. Biz Mustafa Bey ile Osmaniye'de uzun yıllardır bu otomobilleri topluyoruz. Bu araçlarımızın hepsi ilk sahibinden. Arabalarımızın fazla olmasından ve artık çok ilgilenemediğimiz otomobilleri hem görücüye hem satılığa çıkardık. Aralarında 1972 model var, 1976 model olan var. Ve tamamen ilk sahibinden ve hepsi orijinal otomobiller. Umarım alıcıları çıkar. Bizim gözümüz gibi baktığımız bu araçlar yeni sahiplerinde daha mutlu olurlar" şeklinde konuştu.
KLASİK OTOMOBİLLERİ HURDADAN SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYORLAR! MERCEDES DETAYI: "300-400 BİN LİRA ARASI..."
Bursa'da 3 kuşaktır klasik otomobillerin restorasyonunu yapan Ersöz ailesi, titizlikle onardıkları araçları orijinal görünümlerine kavuşturarak sahiplerine teslim ediyor. Restorasyon işi parça durumu ve arabanın markasına göre 300-400 bin lira arası değişiyor. Hatta bazen daha da yukarı rakamlara çıktığı da oluyor. Öte yandan Ersöz ailesi, son dönemde Mercedes üzerinde çalışmayı daha çok seviyor.
Yaklaşık 60 yıl önce babası ve amcalarının başlattığı işi devralan Ali Ersöz (52), oğlu Emir Ersöz (19) ile atalarından kalma işi devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Ersöz ailesi, Türkiye'nin dört bir yanından hatta ülke dışından getirilen, adeta çürümüş klasik otomobilleri kaportasından boyasına, döşemelerinden motor parçalarına kadar orijinalleriyle yeniliyor.
Özellikle kaportasını günlerce çekiçleyerek eski formuna kavuşturmak için yoğun el emeği sarf eden baba ve oğul, birçok parçası çürüyen ya da kaybolan klasik arabaların, ihtiyaç duyulan orijinal parçalarını yurt dışından getirtiyor.
Genelde ekonomik ömrünü tamamlayan 1915-1980 model araçların kendilerine restorasyon için getirildiğini dile getiren Ersöz, "Biz bunları pırıl pırıl yapıyoruz. Her türlü eksiğini giderip sahibine teslim ediyoruz. Tamamen orijinal parçalar kullanıyoruz. Eğer orijinal parçaya ulaşamazsak o parçayı kendimiz üretiyoruz. Burada tamamen bir sanat eseri ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Ersöz, Türkiye'nin her yerinden hatta dünyanın birçok ülkesinden restorasyon için talep geldiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok ünlü iş adamı ve sanatçılara araçlarını restore edip teslim ettik. Tamamen yurt dışına yaptığımız araçlar da oldu. Bize çürük, çarık halde geliyor. Belirlenen bir zaman aralığında yetiştirmeye çalışıyoruz. Restorasyon işi çok meşakkatli bir iş minimum 6 ay, maksimum 1,5 yıl sürebiliyor. Aracın durumu ve parçalarına göre değişiyor. Son dönemde Mercedes üzerinde çalışmayı daha çok seviyorum. Parçalarına daha çok çabuk ulaşabiliyoruz. Restorasyon işi parça durumu ve arabanın markasına göre 300-400 bin lira arası değişiyor. Hatta bazen daha da yukarı rakamlara çıktığı da oluyor."
"BURASI BİR OTOMOBİL MÜZESİ GİBİ"
Gençlerin son dönemde bu araçlara ilgi gösterdiğinin altını çizen Ersöz, şunları kaydetti:
"Kültür seviyesi yükseldikçe biraz da durumu iyi olanlar bir tane klasik araç edinmek istiyor. Genç kardeşlerimiz atölyemizi çok sık ziyaret ediyor. Burası bir otomobil müzesi gibi. Biz de onlara tecrübelerimizle yol gösteriyoruz. Şimdiye kadar restore ettiğim en yaşlı araç 1915 model Ford marka bir otomobildi. Çekiçle vura vura kaportayı eski formuna kavuşturuyoruz. Günümüzde bunu yapacak çok az usta kaldı. Bu arabaların hepsi benim çocuğum gibi. Çocuklarımı nasıl büyütürken özen gösterdiysem bu arabaları yaparken de aynı özeni göstermeye çalışıyorum."
Ali Ersöz'ün oğlu Emir Ersöz de dedesinin yaptığı mesleğin inceliklerini öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Yaptıkları işleri sosyal medyadan paylaştıklarını ve yoğun ilgiyle karşılaştıklarını belirten Ersöz, "Çocukluğumdan beri atölyeye gelip gidiyorum ve klasik araçlara merakım oluştu. İnsanlardan güzel tepkiler alıyoruz. Dedemden babama, babamdan da bana kalacak olan mesleği gücümüzün yettiği kadar devam ettireceğim." dedi.