Biraz tarih... Tezgâhçı Avrupa, cuntacı devlet büyükleri, vs...
23.08.2016, Salı
Henüz saltanatının başlarıydı... Devleti emanetettiği paşalar (vezirler) kıpırdanmayabaşlamışlardı.
Sadrazam Fuad Paşa ile Ali, Kamil ve Rüşdü paşalar birlikte istifa edip Padişah'ın aklını başına getirmeye karar vermişlerdi.
Sebebi sorulduğunda "kendifikirleri istikametindehareket edilmemesinindevletizora soktuğunu" söyleyeceklerdi.
1863 yılının ocak ayından bahsediyorum.
Sadrazam Fuad Paşa istifa etti, diğer paşalar son anda çark ettiler.
Padişah ne yaptı peki?
Çok üzüldü ama yine de devletintepesinde boşluk olmasınıistemedi; hepsinin tek tekgönüllerini aldı. Sonrası?.. İşler hep öyle gitti.
O paşalar gitti, daha hainleri geldi. Bir nevi "cunta" oluşturma hesapları hiç bitmedi.
Affedildiler, sürgüne gönderilip tekrar göreve çağırıldılar, çeşitli nedenlerle görmezden gelindiler.
Ve en sonunda 30 Mayıs1876 darbesi geldi: 32. Osmanlı Padişahı Abdülaziztahttan indirildi.
***
Malum, son yıllarda Abdülhamid Han üzerindeki resmi ideoloji perdesi kalktı da sık sık konuşup tartışmaya başladık.
Ben bugün başka bir talihsiz padişahı; Abdülaziz'i hatırlatmak istedim.
İbret alınacak gerçeklerle dolu bir dönem çünkü.
Şimdilik girişte anlattığım olaya bakmakla yetinelim.
Bir padişahın saltanatının ikinci yılında birtakım devlet erkânını derhal huzursuzluğa iten şey ne olabilir?
Soruya verilecek en hızlı ve doğru cevap şudur: Abdülaziztahta çıktığı andakendine hedef olarakaskeri bakımdantoparlanmayıseçmişti.
Ne yaptı mesela?Hemen donanma için İngiltere'ye ağır zırhlılar sipariş etti. (Zaman içinde 180 parçalık bir donanmamız oldu) Tabii İngilizler gemileri yaptılar fakat kendilerine bağlıpaşaları da tetikte tutmayı ihmal etmediler.
Zaten sefarethanelerin devletteki etkisi çok yüksekti.
Birkaçı hariç vezirler "PadişahAvrupa'dan korkmazsa, idaresigüçleşir" fikrini açıkça seslendirebiliyorlardı.
Abdülaziz'in erkenden Batı'yı sarsan girişimi ise Yavuz SultanSelim'in fethetmesindenuzun yıllar sonra Mısır'ı ziyareteden ilk Osmanlı padişahı olmasıydı.
Mesaj açıktı: İstanbul, Mısır'ı unutmamıştı. Tam Süveyş'in tarih sahnesine çıktığı bir zamanda Mısırlılar da Padişah'ın yoluna güller dökerek onu unutmadığını göstermişti. Bu Batı için affedilir iş değildi!
***
Uzun, hüzünlü ve ibretlik olaylarla dolu bir hikâye bu. İsterim ki, merak edipAbdülaziz'in serencamınıdetaylarıyla öğrenin.
Son notum da şu...
Okullarımızda göklereçıkartılan Mithat Paşa hikâyesinide bir kenara atalımartık. Cumhuriyet'in ona kazandırdığıitibarı hak etmeyen biradam, bunu bilelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.