Katil İsrail kana doymuyor! İsrail Lübnan'a karşı savaş hazırlıklarını artırdığını duyurdu
İşgalci katil İsrail, üç ayı aşkın süredir mazlum Gazze halkına ölüm yağdırıyor. Adeta toplu mezarlık haline gelen Gazze'de çocuklar, kadınlar, yaşlılar ayırt edilmeksizin katlediliyor. Dünya Gazze'de insani ara beklerken katil İsrail ordusu yine kana doymuyor. Son olarak İşgalci İsrail, Lübnan'a karşı kuzey cephesinde tabur düzeyinde şehir muharebesi ve gerçek mühimmatla savaş eğitimi hazırlıklarını artırdığını duyurdu. Öte yandan İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 30 Lübnanlı sivil ve 171 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.
Katil İsrail, 114 gündür kana doymuyor, Gazze halkına adeta ölüm yağdırıyor.
Gazze'de İşgalci İsrail tarafından çocuklar, kadınlar, yaşlılar ayırt edilmeksizin binlerce Filistinli katlediliyor.
Dünya Gazze'de insani ara beklerken katil İsrail ordusu yine kana doymuyor. Son olarak İsrail ordusunun açıklamasında, savaş hazırlıklarının Kuzey Bölge Komutanlığı tarafından geçen hafta yapıldığı, müfrezelerden başlamak kaydıyla, piyade ve istihkam birlikleri, tankçı ve topçuların da katıldığı taburlar düzeyinde birliklere yoğun eğitimler verildiği belirtildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Gallant birçok kez, kuzey sınırı ötesinde Lübnan'daki Hizbullah güçlerine karşı savaş açılmasına dair açıklamalarda bulunmuştu.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 30 Lübnanlı sivil ve 171 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.
Lübnan-İsrail hattında tansiyon son yılların en yüksek seviyesinde. İsrail ordusu ve Lübnan Hizbullahı arasında 8 Ekim 2023'te başlayan çatışmalarda siviller dahil iki taraftan da 200'den fazla kişi yaşamını yitirdi. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, geçen hafta Lübnan'a karşı düzenlenen bir askeri tatbikatın ardından yaptığı açıklamada, Lübnan sınırında savaş çıkması ihtimalinin yüksekliğine vurgu yaptı.
Gerginlik, İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlediği saldırının sonrasında yeniden yükseldi. 2 Ocak'ta İsrail'e ait insansız hava araçları Hamas ofisine saldırı düzenleyerek Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve beraberindeki 6 kişiyi öldürdü.
Saldırının ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın danışmanı Amos Hochstein önce Tel Aviv'e gitti, ardından Beyrut'a geçerek Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüştü. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Aruri suikastinin ardından bölgeyi ziyaret etti. Lübnan Başbakanı Mikati ve Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Aoun ile görüşen Borell, sınırdaki tansiyonu düşürmeye çalıştı. Geçen hafta Davos'ta gerçekleşen 54. Dünya Ekonomik Forumu'na katılan Lübnan Başbakanı Mikati, başta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres olmak üzere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve çok sayıda Avrupalı siyasi ile İsrail sorununu görüştü.
LÜBNAN İÇERİSİNDE HİZBULLAH'A YÖNELİK BASKI ARTIYOR
İsrail savaş uçaklarının 21 Ocak Pazar günü Lübnan'ın başkenti Beyrut'un ve kuzeyindeki Trablusşam kentinin üzerinden alçak uçuş yapması İsrail tarafının tansiyonu düşürmeye istekli olmadığını gösteriyor.
Hizbullah'ın etkisinin çok az olduğu Trablusşam'a yönelik kışkırtıcı saldırının, Hizbullah üzerindeki Lübnan baskısını artırmayı amaçlaması ihtimaller arasında. Lübnan, içerisinde Hizbullah karşıtı güçlerin de bulunduğu bir devlet. Hizbullah'ın en büyük rakibi olan Samir Caca liderliğindeki Hristiyan "Lübnan Güçleri Partisi," ülke içerisinde Hizbullah'a yönelik baskıyı artırıyor. Daha önce birçok kez silahlı çatışma yaşayan iki partinin arasındaki gerilim güney sınırındaki çatışmaların başlamasının ardından tekrar ayyuka çıktı. Samir Caca geçen hafta yaptığı bir açıklamada Hizbullah'ı Lübnan'ı savaş alanına çevirmekle suçladı ve Mikati hükümetini Hizbullah'a çok fazla güç vermekle eleştirdi.
Hristiyan bir grup ise 7 Ocak'ta Beyrut'taki Refik Hariri Havalimanı'na siber saldırı düzenleyerek Hizbullah, İran ve güneydeki çatışmaların aleyhine yazılar yazdı ve ülkenin savaşa sürüklendiğini belirtti. Eylemi gerçekleştirenler, havalimanındaki bilgisayarlara "Biz kimse adına savaşmayacağız." ifadesini yazmıştı.