A Haber - Haberler, Son Dakika Haberleri, A Haber Canlı Yayın
23 Aralık 2025, Salı
  • CANLI YAYIN
  • Ziraat Türkiye Kupasi
  • TÜM MANŞETLER
  • SON DAKİKA
  • ÖZEL HABER
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      Özel Video Arşivden Çıkan Gerçek Haber Özel Melih Altınok ile Sebep Sonuç Satır Arası Memleket Meselesi Canan Barlas ile Gündem Toplumsal Hafıza 15 Temmuz Bir insan bir hikaye Belgesel Kuşağı Klipler Portre Erkan Tan İle Sabah Ajansı Unutma Hatırla Perde Arkası Arka Plan Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Aklın Yolu Dünya Atlası
  • GALERİ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL HABER
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • ANALİZ
  • YAZARLAR
  • CANLI TV
    • Tv Yayınları
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
      Radyo Yayınları
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • CANLI TV
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • RESMİ İLAN
  • KLİPLER
  • ÖZEL VİDEO
  • A HABER RADYO
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Eski Diziler
      • Gül Masalı
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Adı Sevgi
      • Kalp Yarası
      • Hercai
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
      • Akıncı
      • Baş Belası
      • Bozkır Arslanı Celaleddin
      • İkimizin Sırrı
      • Maraşlı
      • Hakim
      • Bir Zamanlar Çukurova
      Kuruluş Osman
      Bir Gece Masalı
      Can Borcu
      Zembilli
      Kardelenler
      Sustalı Ceylan
      Başka Bir Gün
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Son Dakika Özel Haber Özel Video Memurlar Yaşam Eğitim Magazin Viral Sağlık Televizyon Teknoloji Otomobil Din Tarih Klipler Analiz Portre Yazarlar
      Galeri Merakla bekleniyordu! atv’nin yeni dizisi A.B.İ.’den çarpıcı tanıtım Asgari ücretle ödemeler değişti: Yüzde 27 zamla kim ne alacak? GSS, kıdem… Mehmed: Fetihler Sultanı bu akşam var mı, yeni bölüm ne zaman? TRT 1 Yayın Akışı Özel bakım merkezinde darp skandalı! Acılı anne isyan etti: Bakanlıktan açıklama Tıpta devrim yaratan gelişme! O hastalığı başlamadan durduruyor Diyet bozan brownieleri unutun! Unsuz ve şekersiz fit tarif: Tabak tabak gidiyor Survivor Bayhan’ın evi gündem oldu! Tüm odalar simsiyah... Ünlüler hangi takımı tutuyor? Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi öncesi...
      RSS Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası Bize Ulaşın
  • BİZE ULAŞIN

A Haber’i
Sosyal Medyada Takip Edin

  • Apple iTunes
  • Google Play
  • Huawei App Gallery
  • Bize Ulaşın
  • Künye/İletişim
  • Veri Politikası
  • Gizlilik Bildirimi
Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Namaz Vakitleri şehir ara
    Anasayfa Yazarlar “Öyle bir şeyim var ki, alıp götüreceğim...”

    HINCAL ULUÇ

    Öyle bir şeyim var ki, alıp götüreceğim...

    “Öyle bir şeyim var ki, alıp götüreceğim...”

    15.12.2019, Pazar

    Perşembe akşamı TRT 2'de yayınlanan Anjelika Akbar'la sohbet programımızda (Bugün 23.30 da tekrarı var) tanıdığım ve dinlediğim ilk dünya ünlüsü piyanist Arthur Rubinstein'dan söz etmiştim. Bir de Küçük Prens'ten. Ertesi gün Küçük Prens'i yılbaşı öncesi yayınlayan Turkuvaz Yayınlarına teşekkür ederken de "Beni ben yapan iki kitaptan biri.. Öteki Cyrano de Bergerac" diye yazmıştım ya..
    Sabah işe gelirken hem o Rubinstein konserinden söz eden, hem de Cyrano'nun beni nasıl etkilediğini anlatan, 2010 tarihli yazım aklıma geldi..
    Pazar günleri, yeni kuşak okurlarımın görmediği, bilmediği eski yazılarımdan seçtiğim, hem de en sevdiklerimden, bir yazımı sunuyorum ya zaman zaman.. Bir kaç ay evvel, bir pazar o yazıyı tekrar etmiştim, işte...
    "Bu tesadüfler o yazımı çağırıyor"dedim ki, kendi kendime.. "Güzellikleri tekrardan zarar gelmez..
    İşte "Bir şey var aramızda" diye başlayan ve Öyle bir şeyim var ki alıp götüreceğim" diye biten o yazım..

    ***


    Tanrım, ne güzel gözlerdi bunlar.. Mumların loş ve dalgalı ışıklarının arkasında nasıl hüzünlü bakıyordu etrafa.. Ve ben onlara bakıyordum durmaksızın.. Yaş 23.. Delikanlı çağındaki cevherin dorukta olduğu günler.. O zaman diskolar, barlar, kafeler yok. O zaman kızlar gece çıkmaz.. O zaman ancak hafta sonunda bir arkadaşın evi boşsa, anne, baba bir yere gitmişse, plaklar, pikaplar, Grundig TK 24 teypler ve makara bandlar yüklenir, parti yapılır..
    Ben pikabın yanında oturuyorum.. Dans eden çiftler için aralıksız müzik çalma görevini kendi kendime vererek.. Plak değiştirmediğim zamanlarda da sigara içerek.. Kalabalık içindeki yalnız insanların tipik görüntüsüdür bu.. Üstlerine vazife olmayan işlerle uğraşmak ve boş kaldığı zamanlarda, boş kalmamak için sigara üstüne sigara içmek..
    O sigara senin o an meşgul olduğunu gösterir..
    Neden birisinin yanına gitmediğini gösterir.. Başkasının da senin yanına gelmesini önler.. Özellikle kızlar için.. İstemediği biri dansa kaldırmak isterse, kız sigarasını işaret edip kurtulur..
    Niye kalabalık içinde yalnızım..
    Niye saatlerden beri dans eden bu çiftlerin arasına karışmıyorum?..
    Niye mesela, bu muhteşem hüzünlü gözlerin, benim gibi saatlerdir yalnız oturan ve etrafa bakan sahibesinin önüne gidip "Dans edelim mi" demiyorum..
    Cesaretim mi yok?.. Değil..
    Mesele cesaret değil.. Mesele benim kendimi bildiğim ilk yaşlarımdan beri yanımda taşıdığım huyum..
    Ben kimseden hiçbir şey istemedim hayatta.. Annemden harçlık bile istemezdim..
    "Ağabeyin istiyor alıyor" demişti bir gün annem ilkokula giderken..
    "Sen niye istemiyorsun? İhtiyacın yok mu?.." "Peki sen niye istemeden vermiyorsun anne?.. Ağabeyime veriyorsun, ihtiyacı var diye.. O zaman benim de ihtiyacım olabileceğini niye düşünmüyorsun?.." Sonra çözdük.. Haftalığa bağladı beni.. İstememe gerek kalmadı..
    Neden istemiyorum?.. Çünkü korkuyorum..
    Reddedilmekten korkuyorum.. Ne olur reddedilirsem?..
    Gururum kırılır..
    Gururum!..
    O benim her şeyim.. Babam öğretti..
    "Her şeyini kaybet, gururunu kaybetme" dedi.. Fazla öğretmiş..
    İstemek, gururunu riske etmek olmuş kafamda.. O yüzden istemiyorum.. Bana verilen, bana teklif edilenle yetiniyorum..
    Her yerde.. Her konuda..
    İşte şimdi de durum bu..
    O güzel hüzünlü gözler, partinin başından beri tıpkı benim gibi hiç dans etmeyen birine ait..
    Neyse bitti.. Mumlar söndü, ışıklar yandı..
    Kapıdan birlikte çıktık o güzel gözlerle..
    "Güzel olmanın bir ilahi lütuf olduğunu sanırlar" dedi bana..
    "Dikkat ettin mi, bugün bir tek beni dansa kaldırmadılar.. Neden?..
    Çünkü erkekler 'Bu güzel kızın mutlak bir sevgilisi vardır, nasılsa.. Yoksa bile, bu güzellik bana yüz verir mi' diye düşünür, gözlerine kestirdiklerinin peşine düşerler. Çirkin şansı dedikleri bu işte.. O zaman da ben hep böyle otururum!." "Ben de aynen öyle düşünürüm" diyemedim tabii..
    Bizden birkaç sokak ötede oturuyor..
    Ara sıra rastlaşıyoruz yolda..
    O müthiş gözler gülümsüyor bana..
    Davetkar mı?.. Yok canım bana öyle geliyordur.. Ben de gülümsüyorum..
    Tek kelime konuşmadan devam ediyoruz yollarımıza.. Gülümsemeler giderek daha sıcaklaşıyor..
    Onu uzaktan bana doğru gülerek gelir görünce, Nahit Ulvi Akgün'ün dizeleri geliyor aklıma, hep.. O zaman, romantik dizeleri ezbere bilir, delikanlılar ya..
    "Bir şey var aramızda
    Senin bakışından belli
    Benim yanan yüzümden
    Dalıveriyoruz arada bir
    İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki
    Gülüşerek başlıyoruz söze
    Bir şey var aramızda
    Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
    Ne kadar gizlesek nafile
    Bir şey var aramızda
    Senin gözlerin ışıldıyor
    Benim dilimin ucunda.."
    Dilimin ucunda da, çıkmıyor bir türlü, onun gözlerinde hep ışıldarken..
    İşte gene geliyor karşıdan.. Bu defa beni görünce resmen koştu yanıma.. Konuştu..
    "Arthur Rubinstein'ın konseri var bu hafta sonu.. Sabah erkenden gittim kuyruğa girdim. Sıra bana gelmeden bitti. Sen gazetecisin..
    Belki bulabilirsin.. Götürsene beni.." Ben bu biletleri bulurum.. Bulmasam yaratırım..
    Arthur Rubinstein dünyanın gelmiş geçmiş en büyük piyanistlerinden biri diye değil.. O muhteşem hüzünlü gözlerle iki saat yan yana oturmak, onun sıcaklığını hissetmek, nefesini duymak için..
    Gazeteciyiz ya.. Buldum biletleri tabii..
    Nasıl boynuma sarıldı, "Sen bir harikasın" diye..
    Gittik.. Tıklım tıklım bir salon.. Merdivenlerde bile insanlar üst üste..
    Rubinstein nasıl çalıyor yarabbim.. Ve o müthiş gözler nasıl yakınımda..
    Bir kreşendoyla göklere yükseldi piyanonun sesi ve koltuğun kenarında duran elimin üzerinde bir el hissettim.. Onun eli..
    Avcunun içiyle benim elimi kavramış, nasıl sıkıyor..
    Gözlerine baktım.. Gözleri piyanoda dolaşan o sihirli ellerde..
    Kendinden geçmiş adeta..
    Kendine geldi.. Gelir gelmez elini çekti.. Çekti ama, kendi koltuğunun kenarına, tam benim elimin yanına koydu..
    Bir davet mi bu?.. Bir işaret mi?.. Şimdi ben mi elimi onun elinin üzerine koymalıyım.. Koyarsam..
    Çekmezse, her şey başlar.. Peki ya çekerse..
    Ya çekerse.. Bunun anlamı "Beni Rubinstein'e götür derken bunu kastetmedim.. Demek sen de o erkeklerden birisin" olmaz mı?..
    O güzel gözler, artık bana o tebessümle değil de "Beni hayal kırıklığına uğrattın. Sen de fırsatlardan faydalanma peşindeki erkeklerden birisin" diye bakarsa..
    O zaman da ben biterim..
    Elini çekerse öleceğim..
    Çekmezse, daha çok öleceğim..
    Ne yapacağım ben?..
    Rubinstein coşmuş, sağ elini, solun üzerinden atlatmış.. Kollar çapraz.. Sağ el soldaki, sol el sağdaki tuşlara basıyor.. Ben gözümün ucu ile, benim elimle onun eli arasındaki birkaç milime bakıyorum..
    Sıcaklığını hissettirecek kadar yakın, dokunulmayacak uzak mesafeler yaratan birkaç milime..
    Kafamdaki çatışma bitmedi.. Konser bitti.. Evine bırakıyorum, kapının önünde teşekkür ederken, "Böyle güzel konserlere hep gidelim olur mu" dedi..
    Rubinstein bir daha Türkiye'ye gelmedi..
    Deliler gibi sevdiği kadına, sıcaklığını hissedecek kadar yakın, ama dokunamayacak kadar uzak yaşayan Şövalye Cyrano de Bergerac'ın, bana da "Neden" diyeceklere en güzel yanıt olacak, ölüm anını, final dizelerini taşıyan kitap, hep kitaplığımda, hep elimin altında, hep yalnızlığımda oldu..
    Bugün, yatak odamda, yatağımın başında durur, hâlâ kitap. Hâlâ açar okurum, uykusu kaçan gecelerimde..
    Cyrano'nun son sözleri, hep beynime çakılı kalacak.
    "Her şeyimi koparın, bekletmeyin ölümü:
    Alnımdaki defnemi, göğsümdeki gülümü
    Koparıp alın! Fakat size rağmen, bir şeyim,
    Öyle bir şeyim var ki, alıp götüreceğim.
    Ve bu akşam çıkınca Allahın huzuruna,
    Yedi kat gökyüzünün o masmavi nuruna,
    Eşikte selam verip karışacağım zaman Yanımda bulunacak.
    Allahıma buradan
    Lekesiz, buruşuksuz onu götürüyorum!
    Evet, ne yapsanız da..
    ..Bu benim..
    ..Gururum!."

    ***


    Bir hazine kitap...

    Serpil Bacı, bizim ailenin sanatçısıdır.
    Ailede pek çok kadını da sanata bulaştıran odur. Ankara yıllarımızda, Sovyetler Birliği'nden kaçıp, dolaşa dolaşa Ankara'ya gelen büyük Üstad Nimetullah Gerasim'den aylar, yıllar süren dersler alarak, resim sanatının derinlerine daldı. Telefon etti bana.. "Harika bir kitap buldum. Onu yazacağım ama biraz fazla 'Sanat Yazısı' olacak dedi.. "Yaz" dedim, "Sanatın fazlasından zarar gelmez.
    Meraklısı okur zaten.." ..Ve Bacı'nın "Sanat" yazısı geldi.
    Buyrunuz efendim!.

    ***

    2012 yılında, Yapı Kredi Yayınları bir kitap yayımladı: "1000 Muhteşem Resim..." Muhteşemdi gerçekten... Rönesans'tan günümüze resim sanatı... Örnekleri ve nefis anlatımıyla...
    2019 yılında, Zedya Kitap, dizinin ikinci kitabıyla daha da büyük bir sürpriz yaptı:
    "1000 Muhteşem Desen.." Desen mi? Sanat mı sayılmaya başladı, deseniz? Ne zamandan beri?
    İlk bakışta akla gelen benzer soruların yanıtı, kitabın arka kapağındaydı:
    "Uzun bir süre boyunca resmin üvey evladı gibi görülen desen sanatı, son zamanlarda parlak bir konum kazanmaya başladı." Gerçekten de son yıllarda dünyanın en ünlü sanat müzeleri ve galeriler, salonlarında asırlar boyu bir ön çalışma, eskiz muamelesi gören desen sergilerine yer verince, çizgi sanatsal bir boyut kazanmaya başladı.
    Desen, resim sanatının temeli olarak nitelendi.
    Sanatçının kafasındaki, karşısındaki, doğadaki kompozisyonun kağıt ya da tuval üzerindeki ilk yansıması olarak kabul edildi.
    Renksiz, ışıksız, gölgesiz kurşun kalem ya da kömürle çizilen tek çizgi, sanatçının temel yorumu olarak belgelendi.
    İşte, 1000 Muhteşem Desen, Rönesans'tan başlayarak günümüze kadar, her yüzyılı kapsayan bölümler halinde deseni inceliyor, yorumluyor ve örnekliyor.
    Erken Rönesans döneminin Floransalı ressamlarından Cennini, desenin kurşun kalem ve hafif çizgilerle, gün ışığını elin sol tarafına alarak çizilmesini ama bir hata yapıldığında da bir kağıdın parça ekmekle ovalanarak temizlenmesi gerektiğini belirtiyor.
    Desen ve eskiz farkı ilk kez 18.
    Yüzyıl'da vurgulanırken, 19.Yüzyıl, geleneksel akademik görüşlere karşı çıkmanın kapılarını aralıyor. Kitaptaki en ilginç örneklemelerden biri, bu döneme ait...
    Devreye bir şair giriyor. Hem de tanınmış Fransız şairi Charles Baudelaire...
    Kompozisyonun modelden değil, sanatçının kafasından kaynaklanması gerektiğini söylüyor:
    "Desenciler filozof, koloristler (renkçiler) ise, destansı şairlerdir" diyerek...
    Ve 19.Yüzyıl romantiklerinin savunduğu özgürlük, 20. Yüzyıl'da yepyeni, değişik sanat akımlarını ve grupları yaratıyor.
    Tanınmış İsviçreli ressam Paul Klee, "Eskiden ressamlar dünyada görülmesi gerekeni, insanların sevdiği veya görmek istediklerini yaparlardı. Artık görünmeyen gerçeklerin, görünenlerden daha fazla olduğu düşüncesi gündemdedir" diyerek, avant-garde (öncü) sanatın döneme egemen olacağını fark etti. Dediği gibi de oldu.
    Kitabı okuduğum sürece, on yıl atölyesinde birlikte çalıştığım, resim yaptığım çok değerli hocam, üstat Nimetullah Gerasim'i andım. Türk asıllı bir Rus'tu ve St. Petersburg Sanat Akademisi'ni bitirmişti.
    Tıpkı kitapta yazılanlar gibi beni, haftalarca, önce kömür, sonra kömür ve tebeşir, sonra da kömür ve tebeşirin yanına kahverengiyi ekleyerek çalıştırmış, çizgiyi, deseni, ışığı ve gölgeyi öğretmişti.
    "Resmin temeli bu!" diyerek..

    ***


    Pazar Neşesi
    Küçük Temel'in annesiyle babası, pazar sabahı kasabaya, panayıra inmişlerdi.
    Evde küçük kız kardeşiyle kalan Temel'in az sonra canı sıkıldı..
    Kardeşini de alıp, dereye balık tutmaya gitti.
    Akşam evde annesine dertlendi.
    "Bir daha asla kardeşimle balığa gitmeyeceğim.
    Bir tane bile tutamadım." "Bir dahaki sefere, götürürken ona sessiz olmasını sıkı sıkı tembihle" dedi, annesi.. "Yaptığı gürültüyle bütün balıkları kaçırmıştır."
    "O değil" dedi, Küçük Temel.. "Bütün yemleri yedi!."

    ***

    Faruk Nafiz'den...
    Annesi dün Zeynebe
    "Melek yavrum!" diyordu
    İşitince bu sözü
    Kız merak etti sordu:
    -Melek yavrum ne demek?
    Doğrusu anlamadım.
    Melek kanatlı olur;
    Hani benim kanadım?
    Cevap verdi annesi:
    - Üç yavrum daha vardı
    Onlar kanatlanarak
    Elimden uçmuşlardı.
    Hepsi yalnız bıraktı Bu talihsiz kadını
    Bari sen uçma diye Kopardım kanadını!
    Faruk Nafiz Çamlıbel

    ***

    Latin Sözleri
    "Aut amat aut odit mulier, nil est tertium."
    "Kadın ya sever, ya da nefret eder. Üçüncü hali yoktur."
    Publilius

    Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
    Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
    • paylaş
    • tweetle
    • Flipboardpaylaş
    Sonraki Haber
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    En güzel manzara... İnsan!.. 23.11.2022 Çarşamba
    Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. 24.04.2022 Pazar
    Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. 23.04.2022 Cumartesi
    Domenec Torrent, hoca moca değil!.. 22.04.2022 Cuma
    Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. 21.04.2022 Perşembe
    Bravo Yıldız!.. Bravo Mevlüt!.. Önce ‘İnsan’, önce ‘Çocuklar’ çünkü... 20.04.2022 Çarşamba
    Ne mutlu bana Erol, sana değil, bana! 19.04.2022 Salı
    Muhteşem Çeşme Projesi ve istemezükçüler!.. 17.04.2022 Pazar
    Bir muhteşem okul... Bir muhteşem sergi... 16.04.2022 Cumartesi
    “Türkiye’nin ne güzel yolları var” turu!.. 15.04.2022 Cuma
    ahaber.com.tr
    • VİDEO
    • CANLI YAYIN
    • PROGRAMLAR
      • Düşünce Atlası
      • Yaz Boz
      • Kadraj
      • Toplumsal Hafıza
      • Canan Barlas ile Gündem
      • Arka Plan
      • Memleket Meselesi
      • Seyahatname
      • Belgesel Kuşağı
      • Diplomasi
      • Söz Teması
      • Medya Dünyası
      • İş'in sırrı
      • Dijital Çağ
      • Z Raporu
      • 1.Sayfa
    • Üye Girişi
    • Üye Ol
    • A HABER ÖZEL
    • GÜNDEM
    • EKONOMİ
    • SON DAKİKA
    • YAŞAM
    • DÜNYA
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • VİRAL
    • TEKNOLOJİ
    • OTOMOBİL
    • DİN
    • TARİH
    • SAĞLIK
    • YAZARLAR
    • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
    • GALERİ
      • En Yeniler
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Ekonomi
      • Magazin
      • Viral
      • Spor
      • Otomobil
      • Teknoloji
    • İNTERNET REKLAM
    • RSS
    • BİZE ULAŞIN
    • KÜNYE/İLETİŞİM
    • VERİ POLİTİKASI
    • KARİYER
    • FREKANSLAR
    • ARŞİV
    • YAYIN AKIŞI
    • GİZLİLİK BİLDİRİMİ
    Daha Fazla Gör
    • Son dakika video izle
    • Son dakika haberleri
    • A Haber analiz
    • Gündem haberleri
    • Ekonomi haberleri
    • Otomobil haberleri
    • Namaz vakitleri
    • Hava durumu
    • İstanbul Yol durumu
    • Atv canlı yayın izle
    • Spor haberleri
    • Foto galeri
    • Son dakika emekli haberleri
    • Teknoloji haberleri
    • A Haber programlar
    • Sabah – Takvim yazarları oku
    • Kuruluş Osman izle
    • Gazete manşetleri
    • Instagram dondurma
    • Asgari ücretle ödemeler değişti: Yüzde 27 zamla kim ne alacak? GSS, işsizlik, kıdem…
    • Mehmed: Fetihler Sultanı bu akşam var mı, yeni bölüm ne zaman? TRT 1 Yayın Akışı
    • Tıpta devrim yaratan gelişme! O hastalığı başlamadan durduruyor
    • Diyet bozan brownieleri unutun! Unsuz ve şekersiz fit tarif: Tabak tabak gidiyor
    • Mekikten daha etkili! Tek egzersizle karın, kalça ve dengeyi güçlendirin
    • Dünya listesinde Karahantepe rüzgarı! 2025’in en iyi 10 keşfi arasına girdi
    • Kredi notu sorgulama nasıl yapılır? İşte ücretsiz öğrenme detayları
    • Adli Tıp Kurumu kadrolu personel alımı yapacak: Başvurular ne zaman, şartlar neler?
    • Pegasus yurt dışı 5 Euro kampanyası detayları: Ülkeler ve uçuş tarihleri
    • Apple iPhone 18 planını sızdırdı: Üretim takvimi ortaya çıktı
    • ATV'nin yeni dizisi 'Aynı Yağmur Altında' konusu ne, oyuncu kadrosunda kimler var?
    • Çorbaya 1 kaşık eklenince şifa oluyor: Tek bir malzeme iltihabı önlüyor
    • A Haber
    • iPhone iPhone
    • Android Android
    • Facebook
    • X
    • Instagram
    • Flipboard Flipboard
    • Youtube
    • RSS