HAŞMET BABAOĞLU

Global şoklar, orman yangınları, vd.

Atlamayalım...
Orman yangınları, iklim değişikliği, yeni hastalıklar...
Hepsi artık uluslararası güçlerin müdahale gerekçesi olacak.
Nasıl yani?
Şöyle...
Birleşmiş Milletler, buna hazırlanıyor.
Haberimiz var mı? Medyada BM'nin "Global Şoklar İçin Acil Durum Müdahale Raporu"ndan bahsediliyor mu?
Üstelik BM sitesinde rapor var ama iki hafta önce Google'da bulduğun haberi şimdi aradığında akla karayı seçiyorsun...
Ne garip, değil mi?

***

Küreselci oligarşi, bir virüs bahanesiyle bütün dünyayı hizaya getirip eve tıkabilme kapasitesini test etti, onayladı.
Daha önemlisi şu...
Dünya Sağlık Örgütü'nün ulus devletlerin iradesini "dümdüz" edebildiğini gördüler, beğendiler, bir kenara not ettiler.
Şimdi sırada Birleşmiş Milletler'i harekete geçirmek var...
BM'den "acil durumlar" bahanesiyle devletler üstü bir güç çıkarmak yani...
O yüzden Genel Sekreter yaz başından beri her gittiği toplantıda acil durumdan söz ediyor, küresel müdahalenin "yol"unu yapıyor.

***

ABD Başkanlık seçimlerinden iki ay öncesi...
Yani 2024 Eylül ayı önemli..
BM, bu tarihte bir "Gelecek Zirvesi" yapacak.
Burada Biden'ın desteğiyle Mart 2023'te hazırlamaya başladıkları "Global şoklara acil müdahale" raporunu oylamaya sunacaklar.
Bunun için BM üyesi olan devletlerden bir sözleşmeye imza atmaları istenecek.
Raporda açıkça "agresif" müdahalelerden bahsediliyor ve şöyle deniyor:
"Otomatik bir biçimde müdahale edecek organizasyona ihtiyacımız var." Hangi alanlarda peki?
Mesela...
Yeni bir pandemi...
Anormal nitelikli orman yangınları...
İklim değişikliği...
Su yoksunluğu...

***

Ne yapalım, dersiniz?
Dünya değişiyor ve sanki hiç öyle bir şey yokmuş gibi iç politika, futbol afyonu ve sosyal paylaşım platformlarıyla oyalanmaya devam mı etsek, ne yapsak, bilemiyorum.
Ama devletlerin bu çok yakın geleceği ıskalama şansları yok, olamaz!
Bunu not edeyim, sonra konuşuruz.
O arada siz de "orman yangınları"na dikkatle bakın, bakalım...
İçlerinde birtakım ipuçları saklıyor olabilirler mi?

***


NOT DEFTERİ
Hakikatte batı kızıllığı, tan pembeliği diye bir şey var mıdır? Hayır, bu güzellikler ancak görenlerin, bilenlerin gözünde, gönlünde mevcuttur. Gönlü ışıksız olanlara ne denizde gümüş servi, ne altın kahkahalı güneş... (SAFİYE EROL / Ülker Fırtınası)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.