Altını çizdiğim satırlar-9
Önce bir büyük bardak bitki çayı içti, ardından yatağına girdi. İşlerini gören kadına, "Beni sakın uyandırma" diyerek yorganı başına çekti. Hayatının en ferah, en kokulu, en derin, en tatlı uykusunu uyumak istiyordu. Sen misin isteyen! Uyudu da uyudu. Lafif Bey'in bu son işi, son uykusu imiş. Anlaşılan Azrail ile arayı düzeltmiş. Bir süre sonra buluştular.
Hiç ölüm acısı çekmedi.
Gülümseyerek, sessiz sedasız çekti gitti. (MUSTAFA KUTLU/Hayat Güzeldir)
Diğerinin omzunda dinginliğe kavuşan, fedakarlığa alışkın bir yorgunlukları vardı. Tek başına yolculuk yapanlarda bu yoktu. Yorgun düşmekten çekiniyor, utanıyor ve çiftlerin kendilerini rahatça bıraktıkları uykuyu ertelemeye çalışıyorlardı. (ANGELİKA OVERATH/Havaalanı Balıkları)
(JEAN-LOUS FOURNIER/ Dul)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bütün bunlar fragman mı? (09.05.2024)
- Bizi bozan şeyler... (07.05.2024)
- Bizimkiler neden renksiz ve sessiz? (06.05.2024)
- Hamburger (05.05.2024)
- Haftanın notları: Budur! (04.05.2024)
- Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar (03.05.2024)
- Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? (02.05.2024)
- Çocuklar bizden ne öğreniyor? (30.04.2024)
- Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar (29.04.2024)
- Güllerin içinden geçmeyen yollar (28.04.2024)