ERKAN TAN

Kut’ül Amare’yi Mustafa Kemal kazanmadığı için mi unutturdular?

Müthiş bir askeri zafer. Dönemin süper gücü İngiltere'yi korkunç bir yenilgiyle yerlerde süründüren bir savaş. Kesin bir Osmanlı destanı. Osmanlı'nın Çanakkale'den sonra kazandığı en büyük ikinci savaş. 13.300 kişilik İngiliz birliklerinin tamamı esir alındı. 29 Nisan'da İngilizler, teslim oldular. Bu vesile ile aziz şehitlerimizi için dua ediyoruz. Ecdadın bu destanını, özel bir çaba ile milletimize yeniden hatırlatmak için çırpınan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir kez daha teşekkür ediyor ve saygılarımızı arz ediyoruz. Yazımızın başlığından hareketle soruyoruz. Kim ya da kimler unutturdular. Kitaplarımızdan nasıl çıkartıldı? Milletin bu şanlı destanını unutturmak için kim ya da kimler işbirliği yaptı? Mustafa Kemal işin içinde olsaydı bunlar olur muydu?
SÖMÜRGE OLMAMIZI İSTEYEN AYDINLAR
Bunlara göre Türkiye nedir ki?... Bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetlerle davranan bir Türkiye Cumhuriyeti, bu insanları huzursuz ve hatta rahatsız ediyor. Aslında bu ruh halinin adı var. Sömürge ülkelerinin insan tipi, istisnalar hariç, aynen böyle. Yani bunlar sömürgeci aydınlar ve insanlar...
İç dünyalarında, kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı, Müslüman hassasiyetlerle davranmayan, güçsüz bir devlet var.
Buna inanıyor ve adeta iman ediyorlar. Bu eziklik kendilerine öğretilmiş. Maalesef ülkemizde böyle bir insan tipi var. Kim öğretti? Nasıl bu hale geldiler? Ayrı bir yazının konusu. Hatta yazı dizisi yapmak lazım... Her neyse... İddialı, tam bağımsız ve mutlak eşitlikçi bir Türkiye, bu insanları korkutuyor.
ERDOĞAN SAVAŞIYOR
Haritaları değiştireceğiz. Dünyanın düzenini değiştireceğiz. Türkiye'den de isteklerimiz var. İtiraz etmeyin. Ne diyorsak kabul edin. Diyorlar. İşte bu yüzden diz çöktürmek istiyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu tehdit ve şantajlara direniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kimselere hissettirmeden, el altından Amerika ile anlaşsaydı... Tehditlere boyun eğseydi... Kim bilir...? Haberimiz olmadan ne tavizler verilmiş olacaktı...? Amerika, Suudi Arabistan başta olmak üzere, aldığı haraçları bizden de alacaktı. Ve inanın bana, dünyadaki hiç kimse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a diktatör falan demeyecekti...
ABDULLAH GÜL ARTIK BAŞKALARININ DAVA ARKADAŞI
Abdullah Gül dava arkadaşı mı? Aslında çok uzun zamandır, Abdullah Gül; kendisi ile, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, AK Parti emektarları ve muhafazakar taban arasında müthiş bir mesafe koymuştu. Kendisine muhafazakar diyenler, bunu etkili bir şekilde hissediyor ve hatta aralarında konuşuyorlardı. Can Dündar'ın, Enis Berberoğlu'nun ve Cumhuriyet gazetesi mensuplarının tutuklu yargılanmaları ile ilgili endişelerini dile getiren Abdullah Gül... Son zamanlarda, 28 Şubat mağdurları için ağzını bile açmamıştır... Son hadise de iyice gösterdi ki... Abdullah Gül, artık başkalarının dava arkadaşı....
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.