‘Dostlarını’ üzmemek için…

Terör örgütü PKK, çeşitli tarihlerde kaçırdığı 13 insanımızı, tam da kurtarılacakları sırada alçakça katletti…

13 insanımızın katledilmesi dolayısıyla milletimiz gibi idarecilerimizin de içlerinin yandığını biliyoruz.

Rehine 13 insanımızın kurtarılması ile ilgili girişimlerde PKK ile bağlantısını teyit eden HDP, alçakça infazı lanetlemek yerine, örgütle bağlantısı gereği devleti suçluyor.

HDP'liler savunamayacakları vahşeti algı ile savuşturma peşinde. Ancak CHP ve İP'den bazı isimlerin terör örgütünü aklama çabaları, ibretlik. HDP ile ittifak halinde olmanın bir faturası bu.

İP içinden olduğu gibi CHP içinden de yaşanan açık vahşet karşısında milletimizinkine benzer tepkiler yükseliyor. Asıl önemli olan taraftarların bu konuda ne düşündükleri.

Terör örgütlerine 'terör örgütü' diyememesi ile tanınan CHP Genel Başkanı, Gara'da yaşananlar kendisine detaylarıyla anlatıldıktan sonra söyledikleri ile, anlama konusunda da özürlü olduğunu gösterdi.

İnsanları kaçıran ve katleden PKK'yı suçlayamayan Kılıçdaroğlu, teröre karşı mücadele veren Cumhurbaşkanımızı suçlamaya kalkışıyor.

CHP Genel Başkanı'nın siyasi müttefikini küstürmeme gayretiyle terör örgütüne laf söylememeye çalıştığını düşünmek, mümkün.

Ancak Kılıçdaroğlu'nun kaçırdığı insanları alçakça infaz eden terör örgütünü değil de Cumhurbaşkanımızı suçlamasının arkasında başka sebepler de olabilir.

PKK'nın insanları kaçırması ve böylece Türkiye'den bir şeyler talep etmesini normal karşılıyor olmalı, CHP Genel Başkanı.

Kaçırdığı insanları alçakça katleden örgütü değil Cumhurbaşkanımızı suçlaması da, Kılıçdaroğlu'nun PKK'nın isteklerinin yerine getirilmemesine bozulması ile ilgili gibi…

PKK'nın taleplerini karşılamamak, ABD'nin dediklerini de yapmamak manasına gelir, malum.

HDP sebebiyle PKK'ya laf edemeyen Kılıçdaroğlu, iktidara gelmesine yardımcı olacaklarını umduğu dostlarını da hoş tutmaya çabalıyor belli ki…

Milletimizin bütün olup bitenleri izlediğinin de farkında değil sanki…