HDP’de Türkiyeleşme mümkün mü? HDP’li eski vekillerin itirafları samimi mi? Bu da bir taktik mi?

HDP'nin PKK'dan uzaklaşıp terörle araya mesafe koyması, Türkiyelileşmesi, iki ana başlıktan oluşan, zaman zaman kendisini tekrar eden bir tartışma konusu bugünlerde...

"HDP, PKK'YA KARŞI TAVRINI NET BİR ŞEKİLDE SÖYLEMESİ LAZIM"

En son bu parti içinde siyaset yapmışlığı olan Altan Tan ve Ayhan Bilgen'in açıklamaları üzerinden aynı konu yeniden gündeme geldi. Eski HDP milletvekili Altan Tan yaptığı açıklamada "HDP, PKK'ya karşı tavrını net bir şekilde söylemesi lazım. Türkiye kamuoyunu da bu konuda ikna etmesi lazım. Legalite ile illegalite arasında kalın bir çizgi çizmeli. İkincisi HDP, Türkiye'nin bütün sorunlarıyla ilgilenmesi lazım." dedi.

"TERSİNE TÜRKİYELİLEŞME"

6/7 Ekim soruşturmasından tutuklu yargılanan HDP'nin eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in sözleri de dikkat çekiciydi. Bilgen sosyal medya hesabından "Hem müdahaleden şikâyet edip hem Kandil ve İmralı için pozisyon belirlemeye kalkmak, kendi pozisyonunun gereğini yapamamakla ilgili bir handikaptır. Sadece son iki kongre süreci ve aday belirleme süreçlerine kimin, neden, hangi dayatmalarla müdahale ettiğine bakılırsa sorunun tam da benim 'Tersine Türkiyelileşme' diye tarif ettiğim kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol altında tutma eğiliminden kaynaklandığı görülecektir." ifadelerini kullandı.

"BENZER YORUM YAPMAK ZOR"

Bu iki ismin HDP'nin geleneksel siyasi çizgisinde olmayıp sonradan partiye katılmış isimler olduğunu belirmekte yarar var. Bu nüans önemli çünkü bu haliyle Altan Tan ve Ayhan Bilgen'in 'sorgulayıcı' bir tutum sergilemeleri, HDP'nin geneli için benzer bir yorum yapmayı zorlaştırır.

Ama bu böyle diye, buradan parti içinde başka isimlerin benzer bir sorgulama içinde olmadıkları anlamı da çıkmaz. Tan ve Bilgen'in açıklamalarından sonra HDP'den nasıl bir cevap geleceği merak konusu oldu.

O cevap parti sözcüsü Ebru Günay'dan geldi. Günay, öfkeli bir dille, "HDP'de rant arayan ama aradığı rantı bulamayan isimler üzerinden HDP'yi kriminalize edemezsiniz." dedi.

Yani yapılan özeleştirileri ikbal derdinde olanlar olarak açıkladı. Peki HDP'nin PKK ile arasında mesafe koyması ve bir Türkiye partisi gibi hareket etmesi mümkün mü? Tabi "çıkmadık candan ümit kesilmez" ama bazı olayları alt alta dizdiğimizde bu durumun hayalden öteye geçmeyeceği ortaya çıkıyor.

HDP'nin Türkiye partisi gibi hareket etmek yerine PKK'nın siyasi uzantısı gibi davrandığına dair 'acı hatıralar', bugünlerde 6/7 ekim olaylarıyla ilgili soruşturmalar nedeniyle tekrar hatırlandı.