İBB’ye 4. dalga yolsuzluk operasyonu! Yeni itiraflar gelir mi? İmamoğlu'nun siyasi hayatı ne olacak?
İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasındaki 4. dalgada aralarında KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt, İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay'ın da bulunduğu 44 kişi gözaltına alındı. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ve hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu değerlendirdi. Hilmi Daşdemir yapılan son araştırmalarda Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatının bittiğini ve vatandaşın da böyle düşündüğünü ve böyle pervasız bir yolsuzluğu dünyada örneği olmadığını söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik dördüncü dalga operasyon başlatıldı. Operasyonun İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'ndaki usulsüzlük iddialarına ilişkin olarak başlatıldığı bildirildi.
Başsavcılık 49 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli illerinde eş zamanlı yapılan operasyonda şu ana kadar 44 kişi gözaltına alındı. Bu isimler arasında KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İSTAÇ Genel Müdürü Ziya Gökmen Togay, İbrahim Bülbüllü, Nezahat Kurt ve Koruma Müdürü Mustafa Akın da bulunuyor.
Emniyet güçleri beş kişiyi arama ve yakalama çalışmalarını sürdürüyor. Gelişmeleri A Haber spikeri Haktan Uysal'ın sunduğu Ajans Bugün programına katılan Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ve hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu değerlendirdi.
Ekran görüntüsü / A Haber
Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu: Bir anda 13 kişinin tutuklanmasını sağlayacak şekilde bir etkin pişmanlık ifadesi olmaz. Yani tamamen savcılığın, başsavcılığın böyle bir soruşturmayı bu kadar geniş kapsamlı, bu kadar çok fazla sayıda şüphelinin tutuklaya dönüştüğü bir dosyada tamamen etkin pişmanlıktan yararlanan insanların vermiş olduğu ifadelerden yola çıkarak bu soruşturmalar genişletiliyor diyemeyiz. Bu soruşturmanın başından itibaren bu büyük bir mercek altına alınan bir dosya olarak bunu değerlendirmek lazım.
Yani savcılık bu soruşturmayı yaparken sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir bölümünde bir kişiyi, 5 kişi hakkında bir soruşturma yapayım diye yola çıkmamıştır. Bir bütün olarak değerlendirerek başlamıştır. Ancak her bir operasyon dalgasının tabii ki bir önceki ifadelerle yani sadece etkin pişmanlık değil. Şu anda 3. dalgada tutuklanan bir 13 kişi var. Bunların vermiş olduğu ifadeler var ve bunlarla ilgili soruşturmalar var.
Ekran görüntüsü / A Haber
Burada kişilerden bağımsız olarak konuşmak lazım. Yani dün 13 kişi tutuklandı. Bu bunların biz ismini bilmiyoruz. Ancak şunu bilmemiz lazım. 13 kişinin tutuklanabilmesi için bir dosyada gerçekten çok ciddi iddiaların ve somut belge ve bilgilerin olması lazım. Yoksa siz bir anda 13 kişiyi tutuklayamazsınız. Hadi 1 kişi diyelim, 2 diyelim ama 13 kişi olmaz. 44 kişiyi gözaltına alabilmeniz için sadece bir ifadeyle yola çıkamazsınız. Bir ifadeyle biri 44 kişiyi en azından aynı anda sadece bir ifade ki bu ifadede belge de olabilir bilgi de olabilir. Yani belge derken bir yere atıf yapılır. O, atıf yapılan yerde, bir diyelim kayıtta o kaydı da bulabilirsiniz ama yeterli değildir. Şunu ifade etmek istiyorum. Geniş kapsamlı soruşturmaları yapan savcıların ellerinde, dosyalarında gizlilik kararı olduğu için tam olarak şu vardı, şu yoktu diyemeyiz.
Ekran görüntüsü / A Haber
KİPTAŞ'TAN İMAMOĞLU İNŞAAT'A PARA AKTARIMI
Hilmi Daşdemir: Olayın çok büyük bir yolsuzluk olayı ve iddialar silsilesi olduğunu söyleyebiliriz. Ve bakıldığı zaman KİPTAŞ üzerinden İmamoğlu İnşaat'a sürekli aktarımlar yapıldı. Daha önceki iddianamelerde yer almıştı. Ancak diğer taraftan da Medya A.Ş. üzerinden ve Kültür AŞ üzerinden de ciddi para transferleri vardı. Burada İmamoğlu suç örgütü diyebileceğimiz bu iddialar çerçevesinde değerlendirdiğimiz zaman bu örgütün bir şekilde ele başlarından birisiydi Ertan Yıldız.
Ekran görüntüsü / A Haber
PARALARI KENDİ PARAVAN ŞİRKETLERİNE TRANSFER ETMİŞLER
İtirafçı olan Ertan Yıldız'ın itirafları neticesinde bir 3. dalga ardından 4. dalga operasyonu yapıldı ki bu operasyonların ciddi anlamda birtakım yeni bilgilere ulaşılmasını sağladığını görüyoruz. Yine buradaki bu işlerin odağında olan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt gözaltına alınmasının ciddi anlamda başka belki itiraflara gebe olduğunu da söyleyebiliriz. Yani buradan bakıldığı zaman İmamoğlu suç şebekesinin ciddi anlamda İstanbul'un hem normalde belediye hizmetlerini yürütürken yapılması gereken işleri yapmayarak bir şekilde hem İstanbul halkını mağdur ettiğini hem de kaynakları yanlış yerlere aktardığını daha doğrusu kendi şirketlerine kendi paravan hesaplarına aktardıklarına dair ciddi ortada belgeler, bilgiler olduğunu görüyoruz.
Ekran görüntüsü / A Haber
DEVLET YANLIŞ YAPANIN ÜZERİNE GİDİYOR
Burada da KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da en kritik pozisyonda olanlardan birisi. Dolayısıyla bu inşaat üzerinden yürüyen ki burada Fatih Keleş isminin çok kilit bir isim olduğunu ve İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü. Dolayısıyla ilk baştan beri var. O Para Kuleleri hikayesinin başladığı o itirafın ki bunu da altını çizerek söylemek gerekiyor. Bu itiraflar, bu efendim, şikayetler şikayete konu olan olaylar tamamen Cumhuriyet Halk Partisi içerisinden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinden yapılan şikayetler neticesinde ortaya çıkmıştır. Bazıları bunu siyasi operasyon olarak değerlendiriyorlar.
Ancak hiç kimse şunu söylemiyor; bizim yapmış olduğumuz araştırmalarda da bu gördük onu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk yoktur demiyorlar. Dedikleri şu. İstanbul Büyükşehir'de yolsuzluk var ama başka belediyelerde de var. Ama ortaya çıkan veriler İçişleri Bakanlığı'nın verileri daha çok aslına bakarsanız, AK Partili ve MHP'li belediyelere de soruşturma yapıldığı yönde. Gerektiği zaman işte en son Devlet Hava Meydanları'ndaki bir daire başkanı üzerinden yapılan operasyonla da görüyoruz. Orada da herhangi bir yanlış yola sevk olan, yanlış işler yapan birisi varsa devlet sonuna üzerine gidiyor. Ve bunların da üzerine gitmesinden kimsenin rahatsız olmaması lazım.
Ekran görüntüsü / A Haber
CHP OPERASYONDAN MUTLU OLMALI!
Öncelikle aslında mutlu olması gereken kesim Cumhuriyet Halk Partisi tabanı çünkü kendi işlerindeki böyle partilerini işgal eden oraya vekalet oluşturan yapılar ortadan kalkıyor. Siyasetin sivil mecrada şeffaf bir şekilde yürütülmesi harcanan paraların, kaynakların bilinmesi gerekiyor. Ancak sadece orada da kalmadığını buradaki oluşturulan kaynaklarla siyaseti de yönlendirecek Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alacak birtakım eylemler silsilesi içerisinde olduklarına da dahil ciddi belge ve bilgiler olduğu söyleniyor. O konuda henüz karar verilmedi ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultayı ve benzeri gibi süreçlerde de burada ciddi şaibelerin olduğu belgeleriyle ortaya konuluyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
İMAMOĞLU'NUN SİYASİ HAYATI BİTTİ
Yani bu kadar böyle pervasızca yapılan bir yolsuzluk silsilesi herhalde dünyanın hiçbir yerinde olmamıştır. İmamoğlu'nun bu suçlardan dolayı aklanmasını bekleyenlerin oranı sadece yüzde 30'lar civarında. Her geçen gün bu oran azalıyor ve önümüzdeki dönemde de daha da azalmasını bekliyorum.
Yüzde 65'ler civarında İmamoğlu'nun siyasi hayatının bittiğini buralardan ciddi ceza alacağını düşünüyorlar. Önümüzdeki dönem yine başka dalgaların da olmasını bekliyorum, açıkçası ben.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
