Meclis Başkanı Mustafa Şentop A Haber'de! Erken seçim olacak mı? İşte cevabı
Son dakika haberi… Türkiye Büyük Millet Meclis’i Başkanı Mustafa Şentop, A Haber Ankara temsilcisi Murat Akgün'ün konuğu oldu. Peki Suriye'de operasyon ne zaman başlar? ABD teröristlere yardımı neden kesmiyor? İsveç ve Finlandiya'ya NATO’da neden veto edildi? Kılıçdaroğlu'nun iftira siyaseti nereye varacak? Türkiye-Yunanistan ilişkileri nereye evrilecek? Erken seçim olacak mı? İşte siyaset gündemine dair tüm merak edilenler…
Suriye'de operasyon ne zaman başlar? ABD teröristlere yardımı neden kesmiyor? İsveç ve Finlandiya'ya NATO'da neden veto edildi? Türkiye Büyük Millet Meclis'i Başkanı Mustafa Şentop merak ediklen soruların cevaplarını A Haber'de verdi.
Mustafa Şentop'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
MUHALEFETİN TEHDİT DİLİ
Türkiye'de genel olarak her zaman siyaset başka ülkelerle mukayese edildiğinde daha sıcak kanlı yürütülüyor. Tansiyon genel olarak yüksektir. Fakat son zamanlarda biraz daha itham edici, suçlayıcı, iftira, yalanlar içeren bir takım kampanyalar yürütülmeye çalışıldığını üzülerek görüyorum. Demokrasinin birçok tarifi var hatta bir yazara göre demokrasi dünyadaki insan sayısınca özel tarife sahip ama temeli esası özü çoğunluk ve çoğulculuk temeline oturur. Özü budur. Halkın çoğunluğunun oylarıyla hiç tartışmasız bir seçim sonucunda seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanını 'kaçmak' ile ifade etmek iyi niyetli olarak hiçbir yerde değerlendirilemez. Büyük bir çelişkidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızı bütün Türkiye tanıyor biz de çok eskiden beri tanıyoruz. Ben 1983'ten beri kendisini tanıyorum. Cumhurbaşkanımızın siyasetteki tarzını karakterini ve ilkesel duruşunu herkes biliyor. Sadece sözden de ibaret değil bu. 27 Mayıs ile ilgili toplantıda da bunu ifade ettim rahmetli Başbakan Menderes'in idam sehpasındaki bir beyaz kıyafetli kefenli bir fotoğrafı vardır bu fotoğraf Türk siyasetinde çok önemli bir fotoğraftır. Fotoğraf üzerinden bir ders verilmiştir adeta. Bunu unutanlara da mutlaka hatırlatanlar Menderes'in akıbetiyle bir şekilde bunu idam ederek veya açıkça söyleyenler olmuştu. İşte bu bilindiği için bunu bu ağır travmayı görüntüyü milletimizin siyasetin zihninden çıkarmak için açık bir meydan okuyuşa ihtiyaç vardı ve Cumhurbaşkanımız bunu ilk siyasete başladığı zamanlardan itibaren ifade ediyor.
Biz kefenimizi giyerek yola çıktık. Belki arka planı bilmeyenler için iyi anlaşılması zor olabilir ama arka planında ifade ediyor o kefenle tehdit edilen Türk siyasetine siyasetçiye böyle bir meydan okumayla bir özgüven kazandıran bir ifadedir bu. Sizin bizi tehdit ettiğiniz şeyi zaten biliyoruz ve onu göze alarak yola çıktık ifadesi. Bu sadece sözden ibaretle de kalmamış Sayın Cumhurbaşkanı birçok defa olduğu gibi daha önce e-bildiri vardı Genelkurmay Başkanlığı'nın web sayfasına koyduğu ilk defa Türkiye tarihinde bir seçilmiş hükümet bir cevap verdi böyle bir tehdide. Öbür taraftan 15 Temmuz'da bir açık darbe teşebbüsüne karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın önce milletimizi meydanlara çağırması ifadesi ve sonrasında kendisinin de bizzat darbeye karşı direnişin içinde yer alması. O riskli ortamda yer alması da bunu ortaya koydu. Millet iradesinden başka bir güç tanımayan tanımam diyen bir siyasetçiyi bu şekilde itham etmek inandırıcı değil şüphesiz ama bunu dile getirenler kendi inandırıcılıklarını kaybederler.
ERKEN SEÇİM OLACAK MI?
Siyasette tempoyu yüksek tutmak için en önemli unsur seçimdir. Siyasetçiler bunu kullanırlar. Yeni sistemde seçim kararını nitelikli çoğunluk ve Cumhurbaşkanı alabiliyor. Ben seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum. Yeni anayasa değişikli ile erken seçim ihtimali sıfıra düştü. Yeni sistemi anlamamaktan kaynaklı bir durum. Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum.
DEZENFORMASYONLA MÜCADELE TEKLİFİ
Sanal alemde yapılanlar cezai ve hukuki alanın dışında gibi algılanmaya başlandığını görüyoruz. Sanal alemde yapılanlar hukuki alanın dışında değildir. Twitter'ın tartışmaları esnasında da görüyoruz ki, bunların da kendilerine göre algoritmaları var. Görüşün ne kadar görüleceğini, ne sıklıkla görüleceğini sen değil, o firma belirliyor. Ticari şirketlerin, dünyada da ulusal hukuk düzenini tanımamaya yönelik bir girişimi, eğilimi var. Ülkeler arasında da çok taraflı anlaşmalarla da çok yönlü bir düzenleme gerekiyor. Somut hayatta olduğu gibi sanal alemdeki hakaretin de somut bir hukuki karşılığı olmalı. Bence yapılan çalışma yararlı bir adım.
HDP'LİLERİN FEZLEKERİ NE OLACAK?
Milletvekilliği suç işleme zırhı değildir. Vekil dokunulmazlığı suç işleme özgürlüğü değildir. Dokunulmazlık milletvekilinin şahsını değil parlamentoyu koruyan bir düzenlemedir. Parlamento kararının oylama sırasında etkilenmemesi için böyle bir mekanizma geliştirilmiş. Milletvekili dokunulmazlığı suç işleme özgürlüğü zırhı değildir. Öyle değerlendirilmemelidir. Bu konuda bir adım atılmalıdır. Ama yetki bende değildir. Bazı suçlar bakımından dokunulmazlık tolere edilebilir ancak Türkiye'yi tehdit eden ya da çıkarlarını tehdit eden durumlar farklıdır. Dokunulmazlık müessesi vardır ama bu suç işleme özgürlüğü ya da suç zırhı değildir.
MUHALEFETİN 'PARLAMENTER SİSTEM' VAADİ
Hükümet sistemi değişikliğine Türkiye neden geldi 2017'de, onu bilmeden bence bu hükümet sistemi tartışmasını yürütmek çok yanlış. Yanlış sonuçlara bizi ulaştırır. Burada iki kısa noktadan bahsedeceğim birisi şu Türkiye'de hükümet sistemi değişikliği konusu 1965'ten beri tartışılmıştır. 1961 Anayasası ile Türkiye klasik parlamenter sisteme esasen geçmiştir. Ve hemen 5 sene sonra bu konu tartışılmaya başlanmış. 1969'da 70'te başkanlık sistemini yarı başkanlık sistemini önerenler olmuş. 80'lerde olmuş 90'larda olmuş. Yakın zamanda en son uzlaşma komisyonu oluşturulmuştu bu komisyon 2012 yılında ben de AK Parti'yi temsilen görev yapan 3 kişiden birisiydim. 2012'de AK Parti olarak verilmiş olan öneri başkanlık sistemi üzerineydi. 2017'de kabul edilen metin de yüzde 95 itibariyle bu metindir. Bu tartışma 70'li yıllarda çok yoğun yapılmış bir tartışma bunun bir sebebi var.
Parlamenter sistem vesayetçiler tarafından kullanılıyor. Hükümetin parlamento içinden çıkıyor olması dışarıda vesayetçi kayıt dışı siyaset yapanların bunu kullanmasına yol açıyor. Parlamento dengeleriyle oynadığınızda hükümet kurup hükümet düşürebiliyorsunuz. İşte en temel noktası özü budur. Hükümet doğrudan halk tarafından seçilsin.
Bu Türkiye'yi bu anlamda vesayetçi anlayıştan da kayıt dışı siyaset unsurlarının etkisinden kurtaran bir husustur. Gerçek manada milletin belirleyeceği bir hükümeti sağlayan bir düzendir.
YENİ ANAYASA HAZIRLIĞI VAR MI?
Türkiye'nin bir anayasaya ihtiyacı var. İç bütünlüğü olan bir anayasaya ihtiyaç var. Bu dile getirilebilir bu dönemde. Belki seçimlerle ilgili olarak da seçim gündem maddelerinden birisi olabilir yeni anayasa iddiası.
1 MİLYON SURİYELİ İÇİN DÖNÜŞ PLANI
Göç meselesi çok ciddi küresel bir sorun. Türkiye'yi bu şekilde yakından ilgilendirmesi de hemen komşu ülkemizde meydana gelen bir iç savaş, daha doğrusu devletin kendi vatandaşlarına yapmış olduğu zalimce muameleler sebebiyle ortaya çıkan bir tablo. Sadece Suriye'de değil, Irak'ta var biraz daha ileri gittiğimizde Afganistan'da yaşanan gelişmeler… Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki bir taraftan komşularımızdaki istikrarsızlık göçe kaynaklık ediyor bir taraftan da Türkiye Asya ile Afrika ile Avrupa arasında bir geçiş koridoru aynı zamanda. Bundan kaynaklı Türkiye'nin çok daha ağır bir yük taşıdığını hepimiz biliyoruz.
Bu konuda bir söylem tutturanların 1 sene 2 sene 3 sene önce çok daha farklı söylemler ortaya koyduğunu raporlar yayınladığını da görüyoruz. Bu konuda bir tutarlılıklarının olmadığını da görüyoruz. Türkiye bu sorunu yönetmeye çalışıyor. İnsani boyutları itibariyle bir hassasiyet içerisinde milletimiz de öyle hukuki boyutları öyle.
Teknik anlamda değil ama genel olarak kullanıyorum bu ifadeyi, göç ciddi bir sorun. Bu konunun hukuki, insani ve birçok boyutu var. Bugün bu söylemi tutturanların daha önce farklı tavırlar sergilediklerini biliyoruz. Göçmenlerin kaynak ülkelerine dönmeleri yönünde adımlar atılıyor. Sınır ötesi harekatlar ile güvenliği sağlanan bölgelere gönderimler ile bunlar sağlanmaya çalışıldı. Ama orada kalıcı bir barışın sağlanması ile devam edecek bir süreçti. Avrupa ülkeleri Türkiye'ye sizde dursun, biz finansal yardım edelim gibi bir tavır sergilerken, Ukrayna savaşı ile onların da başına geldi. Bu nedenle küresel bir sorundur. Haklı itirazlar ve sıkıntılar var farkındayız. Türkiye bugüne kadar elinden geleni yaptı. Bundan sonra da planlananlar yapılacaktır.
SURİYE'YE OLASI OPERASYON
Türkiye, bir terör örgütünün sınırlarında kurumsallaşmasına, yapılaşmasına izin vermez. Biz 911 KM'lik sınırımızın birkaç kilometre ötesinde terör örgütüne mi müsaade edeceğiz! Türkiye daha önce de bunu yaptı. Türkiye orada bir terör örgütünün kurumsallaşmasına izin vermeyeceğiz. Ulusal hukuk düzeni ABD'ye Suriye'de operasyon yapmasına izin veriyor ise, Türkiye'ye de bu ulusal hukuk operasyon için izin veriyor. Terörü kaynağında yok edecek güce de hakka da Türkiye sahiptir.