ABD Başkanı Biden 1915 için "soykırım" diyecek mi? Türkiye ile ilişkiler gelecekte nasıl olur?
ABD başkanları, geleneksel 24 Nisan açıklamalarında, seçim kampanyalarında 'Ermeni soykırımı' demeyi vaat etmiş olsalar da genelde 'büyük felaket' ifadesini kullanırken, Amerikan basını, Biden'ın bu gidişatı bozacağı iddiasına yer verdi. Biden'ın Türkiye saatiyle 15.30 gibi bir konuşma yapması bekleniyor. Şimdi Biden'ın önünde iki seçenek var. Ya daha önceki başkanlar gibi büyük felaket olarak nitelendirecek ya da seçim öncesi vaadi olan soykırım kelimesini kullanacak. Her iki seçeneği de A Haber canlı yayınına konuk olan İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Talha Köse değerlendirdi.
- Özel Haber
- Giriş Tarihi: 11:20 | 24.04.2021
- Güncelleme Tarihi: 12:59 | 24.04.2021
İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Talha Köse'nin açıklamaları:
"Yapılan görüşmelerin ardından Amerikan basınına yansıyan haberlerde Biden'ın bu ifadeyi kullanacağı yönünde görüşler var.
Eğer burada bir manipülasyon yoksa ya basına yansıyanlar yanlış ya da bu toplantılar arasından aktarılanlarda bazı eksiklikler var.
ABD basınına yansıyan haberler ve toplantılar sonrası yapılan açıklamalar arasında uyuşmazlık var. Ortada muğlak bir durum söz konusu. Son ana kadar bir değişiklik olma ihtimali var.
Eğer böyle bir ifade kullanırsa ABD-Türkiye arasında ilişkiler anlamında onarılmaz yaralar açacaktır. Siyasi ve güvenlik konularında anlaşamadığımız noktalar oldu. Bunların bir kısmının üstesinden gelindi bir kısmının üstesin gelinemedi ama yeni ilişkiler kuruldu.
Eğer bu ifade kabul edilirse Türk toplumunun üzerine çok ciddi bir iftira atacak. Türkiye ve Amerikan ilişkilerini zehirleyecek.
Neredeyse bir kırılma noktası yaşanıyor. Son 4-5 yıl içerisinde müttefiklik ilişkilerinden düşmanlık ilişkilerine kayan bir durum söz konusu.
ABD'nin Türkiye'ye saldıran terör örgütlerini desteklediklerini biliyoruz. FETÖ'ye kucak açmış durumdalar ve Türkiye'ye karşı yaptırımlar çıkıyor.
Birde tüm bunların üzerine bu iftira gelirse zaten kötü olan ilişkiler onarılmaz bir mecraya kayacak. Bunun kalıcı etkileri olacaktır. Bu suçlayacı bir iftiradır.
Bunun Türkiye nezdinde bir karşılığı olacaktır. Tarihin bu şekilde siyasallaştırılması ciddi bir sorundur. Tarihin siyasal mecralar üzerinden yazılması gerçeklerin bu şekilde çarpıtılması gelenek haline gelirse daha sonra başka konularda da karşımıza çıkacaktır."