Ünlülerin menajeri Ayşe Barım tutuklandı! İfadesinde ne söyledi? 2 oyuncu hakkında soruşturma...

Ünlülerin menajerliğini yapan Ayşe Barım aslında Türkiye gündemine oturdu. Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçundan adliyeye sevk edilen menajer Ayşe Barım, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Menajer Ayşe Barım'a ilişkin soruşturmanın detayları ortaya çıktı. Savcılığın sevk yazısında, tanık olarak ifade veren Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında ‘yalan tanıklık' suçundan soruşturma yürütüldüğü kaydedildi. Detayları A Haber Muhabiri Ahmet Nazif Vural aktardı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Taksim'deki Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiğine ilişkin yazılı ve görsel medyada çıkan iddialara ilişkin soruşturma kapsamında gözaltında bulunan Barım'ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı.
Sağlık kontrolünden geçirilen Barım, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Öğle saatlerinde adliyeye getirilen Barım'ın savcılıkta ifadesi alınmaya başlandı.
(Fotoğraf: İHA)
SAVCILIKTA İFADE VERDİ
Yaklaşık 3 saat süren ifadenin ardından savcılık Barım'ı tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Ayşe Barım'ın, hükümlü Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile birlikte, hükümlü Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu, Gezi olaylarının birinci derecede planlayıcıları arasında yer aldığı ifade edildi. Barım'ın, meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik olaylara yardım eden bir konumda olduğu ve bu sebeple soruşturmanın derinleştirildiği belirtildi.
TUTUKLANDI
Sulh Ceza Hakimliği tarafından savunması alınan Ayşe Barım, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçundan tutuklandı.
DETAYLAR A HABER'DE: 3 SAATLİK BİR İFADESİ ALINDI
Detayları A Haber Muhabiri Ahmet Nazif Vural aktardı. Vural, şu ifadeleri kullandı: Menejer Ayşe Barım aslında günlerdir Türkiye gündemindeydi. Bu aslında ilk soruşturma geçirdiği konu, oyuncular arasında olan tekelleşmeydi. Bu tekelleşme üzerine bir çok farklı oyuncu İstanbul Adalet Sarayı'na gelip Ayşe Barım ile alakalı ifade verdi. Aslında o soruşturma henüz devam ederken kendisi ile alakalı bir de yurtdışı yasa çıkmıştı. Henüz çok yeniyiken şimdi de bir başka soruşturma başlatıldı. Geçtiğimiz cuma günü Ayşe Barım gözaltına alınmıştı. Bu sefer gözaltına alınma sebebi ise bundan 12 yıl önce yaşanan Gezi olaylarına iştirak etmesi. Ve o Gezi olaylarının planlayıcıları arasında yer almasıydı. Bununla beraber Ayşe Barı. gözaltına alındıktan hemen sonra hem evinde hem de iş yerinde aramalar yapıldı. Ayşe Barım'ın burada 3 saatlik bir ifadesi alındı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye yardım etme suçundan Barım tutuklandı.
SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ayşe Barım savcılıktaki ifadesinde, "Gezi Parkı eylemlerinin başlarında, 2013 Mayıs ayı içerisinde, beni bu konuyla ilgili kimse aramadı. Kimse benden birliktelik kurmak adına, finans ya da ismimle destek olmak adına herhangi bir ricada yahut talepte bulunmadı. Gezi Parkı'nın ilk başladığı ve benim ilk gittiğim dönemde, hatırladığım kadarıyla, Muhteşem Yüzyıl isimli dizide beraber çalıştığımız oyunculardan bazıları bulunmaktaydı. Beni, tam hatırlayamamakla birlikte, onlardan birisi arayarak, 'Setten çıkınca Gezi Parkı'na gideceğiz. Çocukların ne yaptığına bakmak istiyoruz' dedi. Ben de, 'Hemen geliyorum' dedim. Gezi Parkı'nın karşı tarafında boş bir alanda toplanılmıştı. Ben bireysel olarak kendim gittim. Oyunculara eşlik etmek üzere buluştum. Gezi Parkı'na hatırladığım kadarıyla 1 ya da 2 kez gitmişimdir. Başka gitmişliğim yoktur. İlk kez gittiğimde sanatçılardan birinin şiir okuduğu sürece izleyici olarak katıldım. İkinci kez gittiğimde çok kısa süreliğine gittim. Birisiyle beraber gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Sanatçıların kendi fikirleri, iradeleri ve kendi kararları vardır. Ben hiçbir şekilde onların fikirlerini yönlendirme yaparak herhangi bir organizasyon işine girmedim. Üç haftadır süregelen bu kabusun içinde psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Sosyal medyada hiçbir karşılığı ve kanıtı olmayan büyük bir organize saldırının kurbanıyım. Bu mağduriyetimin devletimin tarafından giderilmesini istiyorum. Ben bütün iş hayatım boyunca herhangi bir tarafın adamı olmadım. Sadece en iyi şekilde işimi yapmaya çalıştım. Sosyal medyadaki yönlendirmelerle böyle bir süreç yaşadığım için son derece üzgünüm" dedi.
BARIM İLE ALABORA'NIN TAPELERİ ORTAYA ÇIKTI
Şüpheli Barım'ın Gezi Parkı davası firari sanıklarından olan Mehmet Ali Alabora ile Gezi Parkı olayları kapsamında bir bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda fikir alışverişinde bulunduklarına dair tape görüşmesinin bulunduğu, içeriğinde ise Barım'ın "Herhalde Şebnem seni aradı, bana on buçukta bu metin gelince benim böyle kan tepeme çıktı ve hani senin için bir panik oldum. Kesinlikle yani bunu ne olur böyle yayınlamayın diye'' dediği, Alabora'nın "Şu anda, şu an itibari ile böyle bir metin düşünüyorum'' dediği, Barım'ın ise "Bizim oyunculara da bir yani şu anda böyle bir şey sakın ha yapmayın dedim fakat şimdi beni Sevilay aradı ve Çiğdem Mater ona yollamış bunu yönetmenler imzalasın diye. Buna Mehmet Ali'nin onayı ve haberi var demiş'' dediği kaydedildi. Sanatçılara ilişkin Gezi Parkı'nda etkin rol alan firari sanık Mehmet Ali Alabora'nın şüpheli Ayşe Barım ile bir bildiri yayınlanması konusunda görüşmeler yaptığı, bu bildirinin şu aşamada zarar vereceği, kamuoyu baskısının daha aktif gerekliliği durumunda paylaşılması gerektiği, bu yüzden ilerleyen süreçte değerlendirileceği şeklinde yazışmaların olduğu aktarıldı.
EYLEMLERİN KİTLESELLİĞİNİ ARTTIRMA ÇABASI İÇERİSİNDE OLDUĞU KAYDEDİLDİ
Sevk yazısında, şüpheli Barım'ın Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi aralığında Bergüzar Korel ile 7 kez, Ceyda Düvenci ile 4 kez, Dolunay Soysert ile 10 kez, Halit Ergenç ile 12 kez, Hümeyra Akbay ile 5 kez, Mehmet Günsur ile 1 kez, Nehir Erdoğan ile 2 kez, Selma Ergeç ile 8 kez, Nejat İşler ile 2 kez ve Rıza Kocaoğlu ile 1 kez telefon görüşmesi yaptığı, kendisinin de kendi şirketine bağlı sanatçılarla Gezi olaylarına fiilen katılarak eylemlerin kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğu belirtildi.
(Foto: AA)
ETKİ AJANLIĞI YAPTIĞI VURGULANDI
Şüpheli Barım'a ait şirket oyuncularının 2021 yılında yaşanan orman yangını ve deprem felaketlerinden sonra Türkiye'yi uluslararası arenada yetersiz gösterme adına sosyal medyada başlatılan #HelpTurkey kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıklarının tespit edildiği, şirket faaliyetlerinin yöneldiği etki ajanlığının amacı itibarıyla ve kastını ortaya çıkarma açısından dikkate değer olduğu belirtildi.
TOPLUMDA TANINAN OYUNCULARI EYLEMLERE YÖNLENDİRDİĞİ BELİRTİLDİ
Sevk yazısında, Barım'ın Gezi davası ana faillerinden olan firari sanık Mehmet Ali Alabora ve Çiğdem Mater Utku ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği, bu şekilde olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren, iradesi sorularak bu yönde kendisinin karar bildirerek yön verici ve belirleyici olduğu, kendi şirketine bağlı toplumda tanınan oyuncuları eylemlere yönlendirerek oyuncuların toplumda tanınırlığını ve etki gücünü de kullanarak daha fazla kitleselleşmesini amaçladığı ve bunda da kısmen başarılı olduğu kaydedildi.
BAZI OYUNCULARIN BARIM'I KAYIRMA AMAÇLI İFADE VERDİĞİ AKTARILDI
Yazıda ayrıca, bazı oyuncuların tanık sıfatıyla alınan ifadelerinde kendi iradeleriyle eylemlere katıldıklarını beyan etseler de şüpheli ile eylemlerin başladığı döneme dair yoğun irtibatlarının içeriğini hayatın olağan akışına uygun olarak açıklayamadıkları, iç ve dış kamuoyu tarafından günlerce takip edilen ve gündemde tutulan olayların kitleselleşmeye başladığı bir dönemde görüşme içeriklerine yönelik şüphelinin eylemlerin olduğu dönemde Gezi Parkı'nda kendileriyle bulunmasına rağmen kaçamaklı cevaplarının şüpheliyi kayırma amacıyla yapıldığının açıkça anlaşıldığı kaydedildi.
HALİT ERGENÇ VE RIZA KOCAOĞLU'NA 'YALAN TANIKLIK' SUÇUNDAN SORUŞTURMA
Sevk yazısında, tanık olarak ifade veren oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun ifadelerinde olayların faillerinden Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle ayrıca 'yalan tanıklık' suçundan soruşturma yürütüldüğü de kaydedildi.
SORUŞTURMA
Ayşe Barım hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Taksim'deki Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiğine ilişkin yazılı ve görsel medyada çıkan iddialar üzerine soruşturma başlatılmıştı. Barım, Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" suçundan gözaltına alınmıştı.
Soruşturmada, firari sanık Mehmet Ali Alabora'nın bir başka kişiyle yaptığı görüşmeye ilişkin tape içeriğinde, Gezi Parkı odaklı olaylarda sanatçılarla Gezi Parkı'nda bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişinin yapıldığı ve hayata geçirildiği tespitine yer verilmişti.
Barım'ın, Gezi Parkı davasının sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Alabora'yla olaylarla ilgili yoğun iletişiminin olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçılara Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi olan 2013'te olaylara katılmaları için yönlendirmeler yaptığı, kendisinin de bu oyuncularla olaylara katıldığı belirtilmişti.
Soruşturma kapsamında oyuncular Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın "tanık" sıfatıyla ifadesi alınmıştı.
ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı olan, birçok ünlü oyuncunun menajerliğini de yapan Ayşe Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddialarıyla da gündeme gelmiş, kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülmüştü.
Bu iddialara ilişkin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca soruşturma yürütülüyor.
