Suriye'de neler oluyor? Yeni harita nasıl oluşacak? Uzmanlar A Haber'de değerlendirdi
Suriye'de dengeler değişti. Muhalifler terör örgütü PKK/YPG'nin işgal ettiği Tel Rıfat'ı ele geçirdi. İran destekli Şii milisler rejim ordusuna yardım için Suriye’de. Uzman isimler A Haber canlı yayınında cephe hattındaki sıcak gelişmeleri değerlendirdi. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, "Önümüzdeki süreçte Esad rejiminin artık masada bile olamayacağı bir döneme giriyoruz." ifadelerini kullandı.
Suriye Milli Ordusu (SMO) terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı "Özgürlük Şafağı Operasyonu" kapsamında ilerleyişini sürdürüyor.
Birlikler Tel Rıfat'ın merkezine girdi. Ayrıca Minnığ Havalimanı'nı da teröristlerden temizleyerek kontrol altına aldı. Terör örgütü PKK/YPG bölgede Tel Rıfat - Münbiç hattı boyunca terör koridoru kurmayı planlıyordu.
Bölgede neler oluyor? Suriye'de yeni harita nasıl oluşacak? Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Akademisyen Dr. Necmettin Mutlu, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Anar Aliyev ve Terör ve Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
ESAD DÖNEMİ SONA MI ERİYOR?
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Emete Gözügüzelli: Rusya’nın aslında bugüne kadar doğrudan Esad rejimini destekleyen tutumuna baktığımızda geldiğim nokta apaçık bir şekilde ciddi bir değişim ve dönüşümün artık Suriye için kapıda olduğunu Esad’ın tamamen köşeye sıkıştığını bu noktada kaçışların zaten bölgede artan bir kaçış süreciyle PKK/YPG unsurları dahil kendisini kurtaramayacak noktada olduğunu zaten görüyoruz.
Türk devlet aklının bütün bu konjonktürü nasıl koordine ederek nasıl devlet aklını kullanarak bu gücünü sahada hissettirdiğini de değerlendirebiliriz.
Gelişmelere baktığımızda önümüzdeki süreçte Esad rejiminin artık aslında külliyen masada bile olamayacağı bir döneme giriyoruz gibi değerlendirmemiz gerekiyor.
"IRAK’TAKİ Şİİ MİLİSLER SURİYE’YE GEÇTİ"
Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ: İran’a ve Hizbullah’a bakış açımı izleyenler bilir. İsrail ve ABD ile arka planda bir iş birliği içinde olan yapı olarak ben hep tanımlarım. İşte ispatı da bu. İran rejime öncesinden de destek verdi.
Destek veriyorum bahanesiyle on binlerce burada Müslüman’ın kanı döküldü. Bahsettiğim iş birliğinin bir yansımasıydı bu. İran benim hep çentikle andığım bir yapı.
"YEKPARE BİR YAPI DEĞİL"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Tolga Sakman: Muhaliflerin içerisinde farklı farklı yapılanmaların olduğunun altını çizmek lazım. Yekpare bir organizasyondan bahsetmek mümkün değil. HTŞ’nin başını çektiği muhalif gruplar ifadesi doğru ifade.
Ben hedefin Şam olduğunu düşünmüyorum. Şam’a kadar gidip yönetimi Şam’da devirmek şu anda çok kolay değil ilk aşamada. Önemli olan nokta şu Esad’a bağlı güçler ne kadar motive şu anda Esad’ı savunma noktasında.
"AMAÇ TEL RIFAT İLE BAĞLANTISINI KESMEK"
Terör ve Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe: SMO bugüne kadar HTŞ’nin yapmış olduğu operasyonlara katılmamıştı ancak PKK/YPG’nin özellikle batıya doğru ilerlemesine karşı SMO da El Bab’ın güneyinden itibaren daha güneye inerek bu bölgeleri ele geçirerek bu iki unsurun birleşmesini engellemeye yönelik bir operasyona başladı.
Türk ordusu da ateş destek vasıtalarıyla SMO’nun yapmış olduğu harekata destek vermektedir. Buradaki amaç Tel Rıfat ile bağlantısını kesmektir.

"MUHALİFLERE BİR ALAN AÇTI"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Anar Aliyev: HTŞ’nin bu kadar hızlı ilerlemesinin arkasındaki sebep uluslararası konjonktür. Rusya’nın ciddi anlamda Ukrayna savaşına yönelmesi. Kaynaklarını buraya yöneltmesi. Odak noktasının şu an bu saha olmadığını bize gösteriyor.
İkinci önemli sebep İran’ın paramiliter yapılarının özellikle Lübnan sahasında İsrail ile çatışma dolayısıyla ciddi bir darbe aldığını gördük. Özellikle Hizbullah’ın. Esad rejimini ayakta tutan Rusya kadar ikinci bir önemli aktör İran’dı. Bütün bunlar muhaliflere bir alan açtı.
"GERİ ÇEKİLME SÜRPRİZ OLDU"
Akademisyen Dr. Necmettin Mutlu: 13 yıldır devam eden bir savaş. Muhaliflerin benzer bir saldırısı 2016 yılında da oldu. Yine aynı şekilde M5 kara yoluna kadar ilerlediler. Fakat o dönem karadan Hizbullah havadan Rus desteği ile geri püskürtüldü. Şu an farklı olarak Hizbullah İsrail ile meşgul. Rusya da Ukrayna ile meşgul. Rus askeri varlığı 2016’ya oranla yüzde 70 daha az. Bu süreci çok etkiliyor. Esad’ın uçakları da zaten eski model. Geri çekilme bütün taraflara sürpriz oldu.
Bu Esad’ın bütün dengelerini alt üst edecek bir gelişme. Uluslararası güçler de konumlanmak için gelişmeleri bekliyor. Kazanana göre herkes şekil alacaktır. Esad’ın Şam’daki kendi ekibi de şekil alacaktır. Şu an herkes gelişmeleri izliyor. Esad’ın yakın çevresi de muhtemelen değişmelere göre pozisyonlanacaktır.
“ŞAM KARIŞACAK”
Esad devrildi diyemeyiz fakat Şam karışacak bunun başka bir alternatifi yok. Burada ABD sessizliği hayra alamet değil. Çünkü hiçbir şekilde açıklama yapılmıyor. CENTCOM cephesinden gelen bir açıklama da yok. Bunun tek bir açıklaması olabilir kamuoyunda söylendiği gibi HTŞ’yi ABD ya da İsrail mi destekliyor? Ben bunu en zayıf ihtimal olarak görüyorum. Çünkü İdlib HTŞ’nin kalesi. İdlib’de HTŞ’ye dolaylı yollardan lojistik destek var. Türkiye’nin izni bilgisi olmadan HTŞ adım atamaz. Bu sahada bilinen de facto bir gerçek.
“DESTEK OLMADAN İMKANI YOK”
Dış politikada her şey açıktan söylenmez. Burada muhtemel bir destek varsa bile yetkililer çıkıp da bu desteği biz verdik diyecek değiller. Fakat HTŞ’nin muhalif grupların herhangi bir destek olmadan İHA uçurabilmesinin imkanı yok. Birkaç sene önceki operasyonlarda ne kadar acemilik çektiklerini gördük. Şu an üç koldan Halep’e girdiler eş zamanlı, profesyonel, organize senkronize bir HTŞ görüyoruz.
“ŞAM’DA YENİ BİR MASA”
Bu ilerlemeyle birlikte Şam’da yeni bir masa kurulacaktır. Esad artık bu masaya gelmek zorunda. Ruslar masanın bir köşesinde Esad da artık bir köşesinde olacak. Esad da PKK varlığına karşı beraber hareket etmek üzere Türkiye ile hareket etmek zorunda.
İLERLEYİŞ NEREYE KADAR GİDER?
Muhaliflerin ilk amacı Şam’dı. Çünkü Şam düştüğü zaman de facto anlamda artık Esad’a veda etmesi demek. Ben Hama ve Humus’ta muhalif ilerleyişinin duracağını düşünüyorum. Orada Rus varlığı ile karşı karşıya gelinecek. Rusların da bir dur noktası olacağını düşünüyorum. Bu yönde baskı yapacaklarını da düşünüyorum.
“YENİ BİR OPERASYONUN SESLERİ”
Burada özellikle Fırat’ın batısındaki PKK varlığı Türkiye’nin odak noktası. PKK’ya karşı Türkiye’den de bugünlerde bir karşı operasyon görürsek şaşırmayalım diye düşünüyorum. Özellikle Tel Rıfat ve Münbiç’teki PKK varlığına karşı bugünlerde yeni bir operasyonun sesleri önümüzdeki günlerde gelebilir.
