Cumhuriyet 102 yaşında! Başkan Erdoğan'dan Anıtkabir ziyareti: Saldırıların cephesi genişlese de yolumuzdan dönmeyeceğiz
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm yurtta ve yurt dışı temsilciliklerinde çeşitli etkinliklerle büyük bir coşku ile kutlanıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, devlet erkanı ile birlikte 29 Ekim etkinlikleri kapsamında ilk olarak Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Erdoğan Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalarken "Saldırıların cephesi genişlese de yolumuzdan dönmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm yurtta ve yurt dışı temsilciliklerinde çeşitli etkinliklerle büyük bir coşku ile kutlanıyor. Başkan Tayyip Erdoğan, devlet erkânı ile birlikte 29 Ekim etkinlikleri kapsamında ilk olarak Anıtkabir'de düzenlenen törene katıldı.
"TERÖRÜN SIFIRLANDIĞI TÜRKİYE'Yİ İNŞA EDECEĞİZ"
Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim Özel Programı'nda konuştu. 102 yıl öncesine göre çok farklı bir noktaya gelindiğine değinen Erdoğan "23 yıldır en önemli dayanağımız milletimizin sarsılmaz iradesidir." dedi. Terörsüz Türkiye hedefine ilişkin Başkan Erdoğan "Terörün sıfırlandığı Türkiye olacak. Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarını döşemeye devam ediyoruz. Devletimizin ciddiyetine yakışır şekilde süreci devam ettireceğiz." şeklinde mesaj verdi.
BAŞKAN KÜLLİYE'DE TEBRİKLERİ KABUL ETTİ
Başkan Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tebrikleri kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ana bina girişinde düzenlenen törende; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve kuvvet komutanları, Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, İletişim Başkanı Burhanettin Duran, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamu kurumlarının yöneticileri, Ankara'da görevli büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri, Başkan Erdoğan'a tebriklerini sundu.
"SALDIRILARIN CEPHESİ GENİŞLESE DE YOLUMUZDAN DÖNMEYECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:
"Aziz Atatürk,
Cumhuriyetimizin 102'nci yıl dönümüne kavuşmanın gururunu yaşadığımız bu önemli günde Zat-ı Alinizi, silah arkadaşlarınızı ve aziz şehitlerimizi bir kez daha şükranla yad ediyorum.
Sınırlarımız içinde ve ötesinde yaşayan tüm vatandaşlarımızın, dost ve kardeşlerimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı canı gönülden tebrik ediyorum. Bundan 102 sene evvel uğruna nice vatan evladını şehit vererek kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni, işaret ettiğiniz şekilde, 'muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkartmak' amacıyla tam bir kararlılık içinde çalışıyoruz. Küresel ölçekte ülkemizin itibarını artırırken içeride de yatırım ve kalkınma seferberliğimizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Hedeflerimize yaklaştıkça şahsımıza ve hükümetimize yönelik saldırıların cephesi genişliyor olsa da yolumuzdan dönmeyecek, Allah'ın izni, aziz milletimizin desteği ve büyük ve güçlü Türkiye'yi en büyük eserimiz olarak evlatlarımıza emanet edeceğiz.
Ruhun şad olsun."
DEVLET ERKANI ANITKABİR'DE
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet'in ilanının 102'nci yıl dönümü kutlamaları kapsamında ilk tören, Anıtkabir'de düzenlendi. Tören, devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşüyle başladı.
Başkan Erdoğan'ın başkanlığındaki Aslanlı Yol'daki kortejde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, kuvvet komutanları, siyasi partilerin temsilcileri ve diğer devlet erkanı yer aldı.
Başkan Erdoğan'ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk'ün mozolesine bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti.
İLK DURAK ANITKABİR!
TÜRK TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA AÇILDI
Anadolu'nun düşman işgalinden kurtarılmasının ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, TBMM'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i ilan etmesiyle Türk tarihinde yeni bir sayfa açıldı ve "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözü de devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.
Derlenen bilgilere göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasıyla yakılan bağımsızlık meşalesi, Türk milletinin verdiği büyük mücadele sayesinde bir daha hiç sönmedi.
Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi'nde Mazhar Müfit Bey'e, "Zaferden sonra hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını" söyledi ancak yakın çevresi ne de toplum henüz cumhuriyet sistemine alışık olmadığı için bu düşüncesini milli bir sır olarak sakladı.
23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla Türk milletinin yaşamında yeni bir dönem başlamış oldu. Artık halkın temsilcilerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstünde hiçbir gücün olmadığı ortaya koyuldu.
Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanmasının ardından, yeni Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile tescillenmiş oldu.
İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu.
O güne kadar devlet başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütüldü. Diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu.
27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil bir çözüm gerektirdi.
"YARIN CUMHURİYET İLAN EDECEĞİZ"
Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Çankaya Köşkü'nde arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra hazırlattı.
İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Atatürk, Nutuk'ta şöyle anlattı:
"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede 'Bir Uğurlama ve Bir Karşılama' başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek sırasında, 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program belirledim ve arkadaşları görevlendirdim. Belirlediğim programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz.
Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve gereksinim duymadım. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet'in ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ MESUT, MUVAFFAK VE MUZAFFER OLACAKTIR"
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.
"Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet'in ilanı kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanı "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılandı.
Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet'in ilanı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.
Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Atatürk, yaptığı konuşmasını, "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." sözü ile bitirdi.
Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.
"MİLLİ BAYRAM" OLARAK KUTLANMAYA BAŞLANDI
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet'in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.
Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı.
TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesi ve yeni Türk devletinin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yüzünü çağdaşlaşma ve demokrasiye çevirmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana "milli bayram" olarak kutlanmaya başlandı.
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet'in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.
Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı.
TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesi ve yeni Türk devletinin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yüzünü çağdaşlaşma ve demokrasiye çevirmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana "milli bayram" olarak kutlanmaya başlandı.
