Çocukların dijital bağımlı olduklarının belirtileri nelerdir? ahaber.com.tr sordu uzman isim yanıtladı: Sınırlar koymak çok önemli
Yeşilay, davranışsal bağımlılıklarla mücadeledeki 105 yıllık deneyimiyle öncülüğünü sürdürüyor. 13-14 Mayıs 2025’te İstanbul’da düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi, dijital çağın getirdiği yeni bağımlılık türlerine karşı bilimsel çözümler sunmayı amaçlıyor. Dijitalleşen dünyanın en masum hedeflerinin başında olan çocuklardaki "bağımlılığın" belirtileri hakkında ahaber.com.tr editörü Şehade İbrahim'in dikkat çektiği konuya önemli bir yanıt veren psikiyatrist Mark Potenza "Çocuklar dijital teknolojilerden uzaklaştırıldığında zaman zaman öfke ve direnç gösterebilirler. Bu durum ebeveynler için de zorlayıcı olabilir. Ancak ebeveynlerin çocuklarına sınırlar koymaya devam etmesi çok önemlidir. Çocukların dijital dünyada aşırı zaman geçirmelerini sınırlamak, onların uzun vadeli gelişimleri için gereklidir. Ebeveynler, çocuklarına rehberlik etmeye devam ederek sağlıklı alışkanlıklar kazanmalarını teşvik etmelidir." dedi.
Davranışsal bağımlılıklarla mücadele alanında 105 yıllık bir geçmişe sahip olan Yeşilay, bu alandaki öncü rolünü bir kez daha pekiştiriyor. 13-14 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi, dünyanın dört bir yanından uzmanları bir araya getiriyor.
Kongreye, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Yeşilay Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, alanında uzman konuşmacılar ve davetliler katıldı.
YABANCI KONUKLARLA BİRBİRİNDEN ÖZEL RÖPORTAJLAR
ahaber.com.tr editörlerinden Şehade İbrahim kongreye katılan birbirinden özel uzmanlarla röportaj gerçekleştirdi. İşte detaylar...
DİJİTAL BAĞIMLILIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde ana konuşmacılardan olan ABD Yale Üniversitesi Bağımlılık Araştırmaları Bölümü Direktörü Prof. Marc Potenza Ahaber.com.tr’den Şehade İbrahim’in sorularını yanıtladı.
Potenza, “Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Size birçok farklı bağımlılık türüyle ilgili günlük hayata dair sorular yönelteceğim. İlk olarak, bir insan nasıl dijital bağımlı hale geliyor? Dijital bağımlılığın belirtileri nelerdir?” şeklindeki soruya yanıt verdi.
Dijital bağımlılığın belirtileri olarak Potenza, “Dijital bağımlılığın günlük hayattaki ipuçlarını tespit etmek bazen zordur ve karmaşık bir durum olabilir. Örneğin, alkol bağımlılığının belirgin işaretleri vardır—alkol kokusu almak veya sarhoşluk belirtilerini görmek gibi. Ancak internet bağımlılığı farklıdır. Fiziksel belirtiler olmadan da kişinin hayatının diğer alanlarına müdahale eden bazı temel özellikleri olabilir. Dijital bağımlılığı olan kişiler, dijital teknolojileri kullanma biçimleri nedeniyle günlük işlevlerini yerine getirmekte zorlanabilirler. Örneğin, çocukların akademik başarılarında düşüş gözlemlenebilir ve bunun sebebi doğrudan dijital teknolojileri nasıl kullandıklarıyla ilişkili olabilir. Bu durum dijital bağımlılığın işaretlerinden biri olabilir.” dedi.
DİJİTAL BAĞIMLILIĞIN BAŞKA BELİRTİLERİ VAR MI?
Potenza, Dijital bağımlılığın başka hangi belirtileri olabilir? Çevremdeki birçok arkadaşım dijital bağımlı olduklarını kabul etmiyor. Onlara “Evet, sen dijital bağımlısın, çünkü şu şu şeyler var” diyebilmemiz için nelere dikkat etmeliyiz? şeklindeki soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Dijital bağımlılığın temel özelliklerinden biri, kişinin dijital teknolojiler üzerinde kontrol sağlayamaması ve kullanımın günlük yaşamın diğer alanlarına zarar vermesidir. Örneğin, bir kişinin sosyal etkinliklere katılmak yerine telefonuna bağımlı hale gelmesi veya okul ve iş yaşamında önemli aksaklıklar yaşaması, bağımlılığın önemli göstergelerindendir.
ÇOCUĞU OLANLAR DİKKAT!
Potenza, son dönemde çocukların tablet ve telefonda vakit geçirmeleriyle ilgili "Günümüzde çocuklar yemek yerken YouTube veya Netflix gibi platformları izlemeden duramıyor. Aslında sadece çocuklar değil, yetişkinler de böyle. Bunu çocuklar ve gelecek nesil için dijital bağımlılığın ilk aşaması olarak değerlendirebilir miyiz?" sorusuna da yanıt verdi.
Çocuğu olan aileleri uyaran Potenza "Dijital teknolojilerin hangi düzeyde ve nasıl kullanıldığını anlamak çok önemli. Örneğin, bir çocuk iki saat boyunca okul çalışmalarıyla ilgileniyorsa, bu sağlıklı bir kullanım olabilir. Ancak iki saat boyunca sosyal medyada vakit geçirip derslerde dikkat eksikliği yaşıyorsa, bu daha problematik bir durumdur. Dijital bağımlılığın etkileri, kullanım süresinden çok içeriğin türüyle ve kişinin teknolojiyle olan ilişkisiyle ilgilidir. Bazı insanlar uzun süre ekran başında vakit geçirirken bunun etkileri farklılık gösterebilir. Bireysel farklılıkları da göz önünde bulundurarak, teknolojiyi dengelemeyi öğrenmek önemlidir." dedi.
YOUTUBE KİDS'E GÜVENİLMELİ Mİ?
Sosyal medya platformlarında yer alan bazı içerikler göründüğü gibi masum olmayabiliyor. Bazı vatandaşlar çocuklarına güvenli olduğunu düşünerek bazı uygulamalara izin verebiliyor. Ahaber.com.tr editörü Şehade İbrahim bu konuyla ilgili olarak Potenza’ya "Ebeveynler, çocuklarını pornografiden, reklamlardan ve şiddet içeriklerinden korumak için YouTube Kids gibi platformları tercih ediyor. Ancak bu tür özel platformlara güvenmeli miyiz? Siz bir psikiyatrist olarak ne düşünüyorsunuz?" şeklinde soru yöneltti.
Potenza, özel platformlarla ilgili olarak "Dijital platformların etkinliği ve güvenilirliği konusunda hala tam anlamıyla netleşmiş bir bilgiye sahip değiliz. Bazı dijital çözümler çocukların internet kullanımını izleyerek ailelere yardımcı olabiliyor. Ancak bu platformların etkinliği zamanla değişebilir. Gerçek sosyal etkileşimleri teşvik eden çözümler, çocukların dijital bağımlılığı önlemek için daha yararlı olabilir. Önemli olan dengeyi bulmak ve çocukların hem çevrimiçi hem de çevrimdışı deneyimlerini sağlıklı bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktır." ifadelerini kullandı.
İşte Ahaber.com.tr editörü Şahade İbrahim’in sorduğu ve Marc Potenza’nın verdiği diğer cevaplar:
Soru: Yani YouTube veya YouTube Kids fark etmeksizin her zaman dikkatli olmamız mı gerekiyor?
Cevap: Dijital platformların işleyişini daha iyi anlamamız gerekiyor. İnsanlar dijital dünyada nasıl yönlendirilmeliler, nasıl sağlıklı kullanım alışkanlıkları oluşturmalılar—bunlar üzerinde daha fazla çalışılması gereken konular.
Soru: Son sorum şu: Ebeveynler çocuklarını dijital platformlardan uzaklaştırmaya çalıştığında, çocuklar öfkeli ve sinirli tepkiler verebiliyor. Dışarıdan bakıldığında bu tam bir kaos gibi görünebiliyor. Ebeveynler bu kaosla nasıl başa çıkmalı? Bir psikiyatrist olarak ebeveynlere ne tavsiye edersiniz?
Cevap: Çocuklar dijital teknolojilerden uzaklaştırıldığında zaman zaman öfke ve direnç gösterebilirler. Bu durum ebeveynler için de zorlayıcı olabilir. Ancak ebeveynlerin çocuklarına sınırlar koymaya devam etmesi çok önemlidir. Çocukların dijital dünyada aşırı zaman geçirmelerini sınırlamak, onların uzun vadeli gelişimleri için gereklidir. Ebeveynler, çocuklarına rehberlik etmeye devam ederek sağlıklı alışkanlıklar kazanmalarını teşvik etmelidir.
Soru: Son soru dedim ama aklıma bir şey daha geldi. Günümüzde birçok yetişkin ve genç insan, yaş fark etmeksizin dijital detoks yapmaya çalışıyor. Dijital detoks gerçekten etkili mi? Doğru dijital detoks nasıl yapılır?
Cevap: Dijital detoks, insanların çevrimdışı aktivitelerle bağlantı kurmasına yardımcı olabilir. Ancak dijital teknolojiler artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu için tamamen bırakmak zor olabilir. Önemli olan, teknolojiyi bilinçli ve dengeli bir şekilde kullanmayı öğrenmektir. Geçici bir dijital detoks faydalı olabilir, ancak esas mesele teknolojilerle sağlıklı bir ilişki kurmaktır.
Soru: Yetişkinler için uygulanabilecek doğru bir dijital detoks yöntemi var mı?
Cevap: Dijital teknolojilerle sağlıklı bir ilişki geliştirmek, hangi içeriklerin daha fazla sorun yarattığını anlamaktan geçer. Örneğin, belirli uygulamaları engellemek veya çevrimiçi alışkanlıkları gözden geçirmek faydalı olabilir. Önemli olan, kullanım alışkanlıklarını değerlendirmek ve gereksiz bağımlılıktan kaçınmaktır.
AHABER.COM.TR TAKİPTE
ahaber.com.tr editörlerinden Şehade İbrahim düzenlenen 6.Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde çok sayıda yabancı uzman ile röportaj gerçekleştirdi.
SANAL KUMARA KARŞI EYLEM PLANI
Yeşilay tarafından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde Bakırköy'deki bir otelde düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'nde konuşan Yılmaz, kongrenin işbirliğini, yenilikçi politika önerilerini ve bilimsel katkıyı daha da güçlendireceğini söyledi.
Yılmaz, bağımlılık olgusunun yalnızca uyuşturucu, sigara gibi maddelere indirgenemeyecek kadar çok boyutlu bir yapıya büründüğünü, artık karşılarında fark edilmesi zor ama etkisi güçlü bir tablo olan davranışsal bağımlılıklar olduğunu vurguladı.
Davranışsal bağımlılığın, sosyal medya, dijital oyunlar, çevrim içi alışveriş, kumar ya da ekran başında geçirilen süre gibi davranışların kişinin kendi kontrolünden çıkması ve istemese bile bu davranışları sürdürmesi olduğunu belirten Yılmaz, "Bağımlılıklar esas itibarıyla insanın özgürlüğünü kısıtlıyor. Kendisi tercih edip yapıyormuş gibi görünse de aslında artık tercih yapamaz konuma insanları sürükleyen bir süreçten bahsediyoruz. Dolayısıyla gerçek anlamda özgürlüğü savunacaksak, bağımlılıklara karşı hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Özgürlük söylemi altında bağımlılıkları teşvik edici bir ortam oluşturmak yerine gerçek anlamda özgürlük için insanların bu bağımlılıklardan kurtarılmasına yönelik hep birlikte işbirliği yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Akıllı telefonlar ve tabletler yoluyla sürekli uyaranlara maruz kalındığını belirten Yılmaz, "Kumar, bilgisayar oyunları ve sosyal medyanın kontrolsüz kullanımı gibi alışkanlıklar, özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı sessizce etkisi altına almaktadır." diye konuştu.
Yılmaz, telefonsuz kalma ve gelişmeleri kaçırma korkusu ile internetsiz kalma gibi yeni nesil kaygı bozukluklarının ortaya çıktığını aktararak, bu bağımlılıkların sadece ruh sağlığını değil, aile ilişkilerini, üretkenliği, eğitimi ve sosyal hayatı da doğrudan etkilediğini anlattı.
"KURUMLAR ARASI ÇOK DAHA GÜÇLÜ İŞBİRLİKLERİNİN YAPILMASI SON DERECE HAYATİ"
Dünya Sağlık Örgütünün, dünya genelinde kadınların yaklaşık yüzde 5,5'inin, erkeklerin yüzde 11,9'unun kumar nedeni ile zarar gördüğünü ortaya koyduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Oyun oynama bozukluğu, kişisel ve sosyal işlevselliği olumsuz etkileyen bir durum olarak Uluslararası Hastalık Sınıflandırılması'na eklenmiştir. 2022 yılında, Avrupa Parlamentosu, dijital bağımlılıklar için önlemler alınmasını talep eden bir karar kabul etmiştir. Karar, video oyun bağımlılığının bazı oyuncular için bir sorun olduğunu vurgulamış ve Dünya Sağlık Örgütünün oyun bozukluğu tanımını kabul etmiştir. Asya'dan Avrupa'ya birçok ülkede, yeni kuralların geliştirildiğini, yeni düzenlemelerin yapıldığını görüyoruz.
Dünya ülkelerine benzer şekilde ülkemizde de internet kullanımının çocuklara zarar vermesinin önlenmesi ve internet yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisimiz Dijital Mecralar Komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir. Davranışsal bağımlılıkla mücadele, sadece sağlık ya da psikoloji alanının değil, eğitimden sosyal hizmete, medya politikalarından teknoloji kullanımına kadar birçok kurumun ve disiplinin ortak sorumluluğu haline gelmiştir."
İnterdisipliner yaklaşımlar sergilenmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, "Birçok kurum ortaklaşa çalışmadığı sürece etkili politikalar şekillendirmemiz ve hayata geçirmemiz mümkün değil. Daha bütüncül bir bakış açısı, kurumlar arası çok daha güçlü işbirliklerinin yapılması son derece hayati. Kongrede, bu ortak sorumluluğu paylaşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, Türkiye olarak bağımlılıkla mücadeleyi sadece sağlık değil, eğitim, toplum ve dijital yaşam boyutlarıyla birlikte ele alan bütüncül bir yaklaşımla sürdürdüklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın da bu alanda herkes için büyük bir destek sunduğunu aktardı.
"AMACIMIZ TEKNOLOJİNİN FAYDALI, BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE KULLANIMINI SAĞLAMAK"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Davranışsal Bağımlılıklar ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın da Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda Milli Eğitim Bakanlığından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, İçişleri Bakanlığından Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna kadar birçok kurumun işbirliğiyle uygulanmaya devam ettiğini dile getirdi.
Sadece merkezi düzeyde değil, yerel düzeyin de önemini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Yerel düzeyde de illerde valiliklerin başkanlığında, il sağlık müdürlüklerinin koordinasyonunda çalışan Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulları da çok önemli. Yerel eylem planlarıyla bu çalışmalar hayata geçmiş oluyor. Yerel organizasyonların bir diğer önemli noktası şu, mücadele etmeniz gereken bağımlılık türleri farklılaşabilir, her ildeki öncelik aynı olmayabilir. Dolayısıyla bu genel stratejinin yerele de yansıtılması, yerel önceliklerle buluşması son derece kıymetli."
İnsan kaynağı ve uygulama kapasitesinin de güçlendirildiğini aktaran Yılmaz, "Bugün Türkiye genelinde Sağlıklı Hayat Merkezleri bünyesinde görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimciler, teknoloji ve internetin güvenli kullanımı konusunda bireysel danışmanlık hizmeti sunmaktadırlar. Teknolojiye elbette karşı değiliz, amacımız teknolojinin faydalı, bilinçli bir şekilde kullanımını sağlamak. Her konuda olduğu gibi teknoloji konusunda da riskleri görüp, bu riskleri azaltmak. Farkındalık oluşturmak, aileyle birlikte bu mücadeleyi sürdürmek gerçekten çok önemli." şeklinde konuştu.
SANAL KUMARLA İLGİLİ EYLEM PLANI OLUŞTURULDU
Yılmaz, son dönemde sanal kumarın da Türkiye'de daha fazla gündem olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili kurumlarla toplantılar gerçekleştirdiklerini ve bir eylem planı oluşturduklarını dile getirdi.
Birçok ailenin bu bağımlılık nedeniyle yıkılıp zarar gördüğünü belirten Yılmaz, "Bu noktada en önemli unsurlardan birinin finansal hareketler olduğuna inanıyorum. Bunları kontrol edebilirsek, sanal kumarı çok daha etkili kontrol edebiliriz diye inanıyorum. Aksi takdirde bir siteyi kapatıyorsunuz, uluslararası alandan bir başka siteler açılabiliyor. Finansal hareketleri hem içeride hem uluslararası alanda etkili bir şekilde takip edebilirsek, sanal kumarla daha güçlü mücadele edebiliriz." dedi.
Yılmaz, önleyici mekanizmaların da önemine vurgu yaparak, "Riskleri, önceden görüp, ölçüp, riskli alanları, riskli kişileri, riskli bölgeyi tayin edip, belirleyip, bu riskleri nasıl azaltabiliriz diye çalışmak gerçekten çok kıymetli. Eğitim sistemi içinde olan çocuklarımızla ilgili, başka alanlarda kurumsal yapılarla birlikte bizim her şeyden önce riskleri belirlememiz, riskli çocukları belirlememiz ve onları destekleyici daha odaklı programlar hayata geçirmemiz çok etkili olur diye inanıyoruz." diye konuştu.
Özellikle uyuşturucu bağımlılığında, belli bir aşamadan sonra tedavi oranının bütün çabalara rağmen çok düşük olduğunu aktaran Yılmaz, "Riskli çocuklarımıza erken aşamada ulaşırsak, başarı şansının ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz. Teknolojinin kötüye kullanımı değil de yapay zeka başta olmak üzere birçok teknolojiyi risk analizinde kullanabiliriz. Riskli çocuklarımızın tespitinde kullanabiliriz ve bu şekilde çok daha etkili mekanizmalarla bağımlılıkla mücadele edebiliriz diye inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, özellikle bağımlılık alanında sivil toplum kuruluşlarının ve kamunun birlikte çalışması gerektiğine, sivil toplum kuruluşlarının desteğinin önemine vurgu yaptı.
İŞTE KONGRENİN TAKVİMİ
6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi - 14 Mayıs 2025
09:30 – 10:15
Oturum 4 – A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hakan Coşkunol
Konuşmacılar: Prof. Dr. Attila Szabo, Doç. Dr. Nicole Avena
10:15 – 10:30
Kahve Arası
10:30 – 11:30
Ana Konuşma III – A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak
Ana Konuşmacı: Prof. Dr. Hae Kook Lee
11:30 – 11:45
Kahve Arası
11:45 – 12:45
Ana Konuşma IV – A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. İhsan Karaman
Ana Konuşmacı: Doç. Dr. Joshua Grubbs
12:45 – 13:45
Öğle Arası
13:45 – 15:00
Oturum 5 – A Salonu
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Merih Altıntaş
Konuşmacılar: Dr. Charles Livingstone, Stig Erik Sørheim, Dr. Sari Castrén
15:00 – 15:15
Kahve Arası
15:15 – 16:30
Oturum 6 – A Salonu
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Müge Bozkurt
Konuşmacılar: Dr. Joshua Grubbs, Prof. Dr. Alexandre Kleschik da Silva, Dr. Elisa Benedetti
Oturum 7 – B Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Murat Şentürk
Konuşmacılar: Prof. Dr. Hedyetullah Aydınz, Arş. Gör. Oğuz Gülle, Prof. Dr. Yatan Pal Singh Balhara
16:30 – 16:45
Kahve Arası
16:45 – 18:00
Oturum 8 – A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. M. Tayyib Kadak
Konuşmacılar: Prof. Dr. David C. Hodgins, Prof. Dr. Burcu Akın Sarı, Uzm. Psik. Dilara Demircan
Oturum 9 – B Salonu
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Adem Başpınar
Konuşmacılar: Dr. Hüseyin Hayri Nurdoğan, Prof. Dr. Zeliha Traş, Prof. Dr. Aydoğan Aykut Ceyhan
18:00 – 18:10
Kapanış Konuşması
ÇOK SAYIDA ÖNEMLİ İSİM KATILDI
Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi başladı. İki gün sürecek etkinliğe Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Mütevelli Heyeti Başkanı Mücahit Öztürk ve çok sayıda uluslararası uzman katılım sağladı.

SANAL KUMAR TEHLİKESİ BATAKLIĞA SÜRÜKLÜYOR