Üniversitelere uzanan el şimdi de liselilerin üzerinde! A Haber'de uzman isim açıkladı
Proje okulları kapsamında görev yapan öğretmenlerin 4 yıllık hizmet süresi, bir yıl daha uzatılarak toplamda 5 yıla çıkarılmıştı. Bu sürenin sona ermesiyle birlikte öğretmenlerin görev yerlerinde düzenlemeye gidildi. Ancak 2020 yılında yürürlüğe giren bu yönetmelikle liseli gençler üzerinden yeni bir manipülasyon zemini oluşturulmaya çalışılıyor. Konuya dair resmi makamların yaptığı değerlendirmelerde yeni bulgulara ulaşıldı. Buna göre; üniversitelerdeki eylemlerden sonra şimdi de bazı marjinal yapıların, liseliler üzerinden kamuoyunda hassasiyet yaratma çabasına girdiği belirtiliyor. A Haber canlı yayınında sürece dair değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Zafer Şahin, “Üniversite öğrencilerini sokağa dökerek oradan siyaset üretmeye çalışan odakların yeni hedefinin liseli gençler olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, proje okullarındaki öğretmen değişikliklerine ilişkin yaptığı açıklamada, öğretmenlerin görev sürelerinin tamamlandığını, ancak bu isimlerin yüzde 80'ine ek süre tanındığını vurgulamıştı. Konuyla ilgili bir diğer açıklama da İstanbul Valisi Davut Gül'den geldi. Vali Gül, gençlerin kışkırtmalara karşı dikkatli olmaları yönünde uyarıda bulundu. Vali Gül, "Bazı provokatörler, sizi yasa dışı eylemlere sürükleyerek polisle karşı karşıya getirmeyi ve hayallerinizi çalmayı amaçlamaktadır. Bu tür provokasyonlara karşı dikkatli olun" dedi. Gündemle ilgili gelişmeler, A Haber'de Merve Türkay'ın sunduğu "Memleket Meselesi" programında da masaya yatırıldı. Programa katılan uzman isimler, üniversite eylemleriyle başlatılan sürecin şimdi de liseli gençler üzerinden sürdürüldüğünü dile getirdi.
UZMAN İSİMDEN A HABERDE UYARI: LİSELERİ SAHAYA SÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR
A Haber canlı yayınına katılan Gazeteci Zafer Şahin, üniversite öğrencilerini sokaklara dökerek siyaset üretmeye çalışan bazı çevrelerin, şimdi de liselileri sahaya sürmeye çalıştığını vurguladı. Şahin, Türkiye'deki mevcut eğitim düzenlemeleri ve uygulamaları üzerinden yapılan tartışmaların siyasi manipülasyona dönüştüğünü belirterek, "Bunlar devletin uygulamalarıdır ve yasalara aykırı hiçbir şey yok" şeklinde konuştu.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
"YASALARA AYKIRI HİÇBİR ŞEY YOK"
Şahin, proje okullarıyla ilgili uygulamanın tamamen yasal bir çerçevede gerçekleştirildiğini ifade etti. 2020 yılında çıkan yönetmeliğin öğretmenlerin görev sürelerini düzenlediğini, bu sürenin ardından öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesinin de yasal bir hak olduğunu dile getirdi. İstanbul Valiliği'nin yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, "Bugünden görev yeri değiştirilen hiçbir öğretmen yok. Sıfır! Nisan ayının 15'indeyiz. Okulların kapanmasına daha 2 aydan fazla bir süre var. Bu öğretmenler görevlerine devam edecekler ve yeni eğitim-öğretim yılında yeni okullarına gidecekler," diyerek mevcut durumun devletin mevzuatına uygun olduğunu belirtti.
"DURUP DURURKEN LİSELİLERİ SAHAYA SÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Şahin, protestoların ardında başka amaçların gizlendiğini ileri sürdü. "Hal böyleyken durup dururken liseli çocukları sahaya sürmeye çalışıyorlar" diyen Şahin, eylemlerin belirli bir grubun çıkarları doğrultusunda yönlendirildiğini öne sürdü. Özellikle proje okulları uygulaması üzerinden başlatılan bu tartışmanın, gerçekte bir toplumsal huzursuzluk yaratma çabasına dönüştüğünü vurguladı.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
PROJE OKULLARINDA GÖREV SÜRESİ DÜZENLEMESİ
Şahin, proje okullarındaki öğretmenlerin görev süresinin başlangıçta 4 yıl olarak belirlenmiş olduğunu, ancak yönetmeliğe göre bu sürenin bir yıl daha uzatıldığını açıkladı. Şahin, bu sürenin tamamlanmasının ardından öğretmenlerin yer değiştirileceğini ve öğretmenlerin, 10 okul tercihi arasından birine atanacaklarını belirtti. Öğretmenlerin, mevzuatın belirlediği kurallar çerçevesinde hareket ettiklerini ifade eden Şahin, bu durumun adil ve şeffaf bir süreç olduğunu savundu.
"PROTESTOLARIN ARKASINDA ESKİ MEZUN DERNEKLERİ VAR"
Gazeteci Zafer Şahin, liseli öğrenciler tarafından gerçekleştirilen protestoların ardında sadece öğretmen sevgisinin değil, siyasi ve toplumsal manipülasyonların bulunduğunu söyledi. "Liseli öğrencilerin bu eylemi sadece 'Ben bu öğretmenleri çok seviyordum, burada kalmalarını istiyorum' cümlesiyle açıklanamayacak bir durumdur," diyen Şahin, özellikle 20 okulda bu protestoları organize edenlerin öğretmenler ya da öğrenciler değil, eski mezun dernekleri olduğunu iddia etti. Bu durumun, daha geniş bir organizasyonun parçası olduğunu belirten Şahin, protestoların yapısal ve ideolojik bir amaca hizmet ettiğini öne sürdü.
EŞİTLİK VE ADALET MESELESİ
Şahin, 30-40 yıldır projeli okullarda görev yapan öğretmenlerin, görev sürelerinin uzatılmasını talep etmelerinin adaletsizliğe yol açtığını savundu. "Bu öğretmenler 30 yıl burada çalıştım, ömrüm yettikçe burada devam edeyim diyor. O zaman diğer meslektaşlarınıza haksızlık olmuyor mu?" diye soran Şahin, eşitlik ve adalet taleplerinin, yönetmelik ve mevzuat gereği çalışma hakkına sahip olan diğer öğretmenlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. "Hani eşitlik ve adalet istiyoruz ya, onlara da haksızlık oluyor. Böyle bir realite var," dedi.
Şahin, son olarak, "Neden hep siz orada çalışacaksınız? Neden diğer öğretmenler, mevzuatın ve yönetmeliğin izin verdiği kriterlerde çalışma hayatına devam ederken siz bir ayrıcalık talep ediyorsunuz?" diyerek bu sürecin toplumun genel çıkarları doğrultusunda daha şeffaf bir şekilde çözülmesi gerektiğini söyledi.
FOTOĞRAF: EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
"LİSELİLERİN ÖNE SÜRÜLMESİ KİRLİ OYUNLARIN GÖSTERGESİDİR"
Güvenlik Politikaları Uzmanı Prof Dr. Mesut Hakkı Caşın, konuya ilişkin açıklamasında 1770'li yıllara değinerek aynı senaryonun sağ ve sol kavgasında öğretmenlerin sokaklarda öldürülmesiyle sonuçlandığını belirtti. O yıllarda bir takım siyasi akımların öğretmenleri sokağa döktüğünü bunun neticesinde ise kan döküldüğünü belirten Caşın, aynı zamanda eğitime büyük zayiat verdiğini de sözlerine ekledi.
Caşın, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Biz bu filmi gördük. İlk olarak 70'li yıllarda öğretmenler sağcı ve solcu diye ikiye ayrılmıştı. Öğretmenler birbirlerine vurdu. O pırıl pırıl eğitimcilerimiz, siyasi birtakım akımların neticesinde sokaklarda öldürüldü. Bu durum, eğitime çok büyük zarar verdi. İkinci husus ise, böyle bir siyasi hadisenin üniversitelerden liselere geçmesi demek, Türkiye'nin üzerinde oynanan bir takım kirli oyunların göstergesidir.
FOTOĞRAF: AA
VALİ GÜL'DEN GENÇLERE UYARI
Akabinde konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, kamuoyunda proje okullarında yaşanan atama tartışmalarının ardından gündemi değerlendirdi. Vali Gül, söz konusu protestoların içinde marjinal örgütlerin bulunduğu belirterek gençleri provokasyonlara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
"BU PROVOKASYONLARA KARŞI DİKKATLİ OLUN"
Vali Gül paylaşımında, "Sevgili Öğrencilerimiz, Güvenliğiniz ve geleceğiniz her şeyden önemlidir. Bazı provokatörler, sizi yasa dışı eylemlere sürükleyerek polisle karşı karşıya getirmeyi ve hayallerinizi çalmayı amaçlamaktadır. Bu tür provokasyonlara karşı dikkatli olun. Yüreğimiz, bir gencin eğitim yerine sokakta tehlikeye atılmasına asla razı olmaz. Sizi korumak bizim sorumluluğumuzdur. Lütfen sizi kışkırtan siyasal ve sosyal gruplara mesafeli durun. Unutmayın, bu tür gruplar kendi menfaatleri için sizi kullanmak isteyebilirler. Keşke dememek için dikkatli olun" ifadelerini kullandı.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN

