A HABER GALERİ
Dilber Ay'ı babasıyla ortak hayali canından ediyordu: "Dağa çıkarıp kurşunlayalım!" 13 yaşında bütün parmaklarını...
Dilber Ay'ın hayatı, sıradışı ve dramatik bir hikaye gibi okunacak kadar etkileyici bir geçmişe sahip. Anadolu'nun küçük bir köyünden çıkarak müzik dünyasının yıldızları arasına yükselen sanatçı, gazinoların vazgeçilmezi haline geldi. Ancak Dilber Ay'ın hayatı sadece müzikle sınırlı değildir. Dilber Ay'ın hayatı, müziğin yanı sıra yaşadığı zorluklar, skandallar ve servet kazanma çabasıyla da dolu bir roman gibi bir hikaye sunuyor.
Dilber Ay'ın hayatı, gerçek bir başarı hikayesi ve dram dolu anılarla dolu bir romana benziyor. Anadolu'nun sakin bir köyünden çıkıp Türk müziğinin parlak yıldızlarından biri haline gelen sanatçı, müzik kariyerinde büyük başarılara imza atmıştır.
Eğer "Hayatım roman" diyorsanız, siz bir de Dilber Ay'ın hikayesini okuyun. Dilber Ay, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı bir yörük köyünde dünyaya geldi. Ailesi, Kureyşan Aşireti'ne mensuptu. Bir gün köye TRT'den 'yetenek avcıları' geldi. Sesine güvenen Dilber, gizlice yarışmaya katılıp ilk kez kalabalık önünde türkü okudu.
TRT heyeti, yanık sesli bu kızı birincilikle taçlandırdı. Ama ona göre müthiş, ailesine göre bu kötü haber başına olmadık işler açtı. Babası, kızının sanatçılık sevdasına öyle sinirlendi ki Dilber'in küçük parmaklarını kırdı, boynuna bir ip geçirip ahıra kapattı. Amcası ise daha ağır bir cezadan yanaydı: "Dağa çıkarıp kurşunlayalım gitsin!"
O ise yılmadı, tekrar TRT sınavına girip kazandı. Babası bu kez yelkenleri indirdi. Üstelik ona bir de sır verdi: "Ben de türkücü olmak istiyordum olamadım. Nuri Sesigüzel'in asker arkadaşıydım. O başardı, ben başaramadım. Madem kafana koydun bu işi, tamam yap!" dedi.
O günden sonra baba-kızın hayatında yeni bir sayfa açıldı. Artık en büyük destekçisi babasıydı. Bir daha da yanından ayrılmadı. Bu arada Dilber Ay'ın namı alıp yürüdü, bu kez devreye gazinocular girdi. Herkes onunla kontrat yapmak için yarışıyordu. O da paylaşılamamanın keyfini çıkardı; birkaç gazinoyla birden kontrat imzaladı. Eve oluk oluk para akıyordu.
Aralarında Cadillac'ın da olduğu koca bir araba koleksiyonu yaptı. Hatta bir gün babasına "Bir de özel uçak alalım, paramız var" dedi.
Babası "Kızım nereye koyacağız?" diye sorunca Dilberay, tarihi bir çözüm yolu buldu: "Bizim bahçeye koyarız!"
Babası ise ondan daha komik bir cevap verdi: "Kızım çocuklar oynarken uçağa takılır düşer, sakatlık çıkmasın, boş ver!"
Dilber Ay yıllar sonra verdiği röportajda "O kadar cahildim ki uçağın nasıl inip kalkacağını bile hesap etmemiştim" diyecekti.