A HABER GALERİ
Bülent Ersoy'un 'bu mezar dar değil mi?' sorusu günlerce konuşulmuştu! Fevzi Siverek o konuşmanın detaylarını anlattı
Bülent Ersoy'un babasının cenazesinde kayda alınan görüntüleri sosyal medyada gündeme oturmuştu. Divanın yakın dostu Fevzi Siverek, Bülent Ersoy ile arasında geçen diyaloğun perde arkasını anlattı. İşte ayrıntılar...
Bülent Ersoy'un babasının cenazesinde çekilen görüntüleri geçtiğimiz mayıs ayında yeniden gündem oldu.
"BU MEZAR ÇOK DAR DEĞİL Mİ?"
Kazılan mezarı göstererek Fevzi Siverek'e 'Çok dar değil mi?' diye soran ve 'Standart' cevabını alan Ersoy 'E ben ne olacağım? Ben standarta sığmam ki' dedi.
'BEN BUNA SIĞMAM Kİ'
Fevzi Siverek, sosyal medyada çok konuşulan o diyaloğun perde arkasını Snob Magazin'e anlattı:
"Merhum babasının vefatında mezar başında kendiliğinden gelişen bir diyalogdur. Orada otururken, defin yapılacak mezarı herhalde küçük buldu. Ben işlerle uğraşırken kendisinin 'bu küçük değil mi?' sorusuna 'standart' dedim. O bir daha sordu. 'Ben buna sığmam ki' dedi. Ben öbür arkadaşlara cevap verirken 'Ben ne olacağım' dedi. Hemen yanı başında bir aile mezarı vardı. Onu göstererek 'sizinkini daha geniş yapacağız, böyle bir şey' dedim."
SOSYAL MEDYAM YOK
"Defin işleminin üzerinden 1 yıl geçmişti. Birileri bunu sosyal medyaya atmış. Ben sosyal medyayı ne izlerim, ne takip ederim. Çok da sevdiğim bir mecra değil. Hiçbir sosyal medyam yok. Hiç bilmem, takip etmem. Merak da etmem. Bana çok yalan bir dünya geliyor."
'İNSANLARIN ELİNE TELEFON VERDİLER'
"Eskiden büyük şehirlerde umumi helalar vardı. Kapıları tahtadandı. İnsanlar ihtiyacını giderirken, kapıların arkasına yazılar yazardı. Modern dünyada her ülke gibi ülkemiz gelişince, helaların kapıları demirden olunca birileri kalktı milletin eline telefonları verdi. İçine de programlar koydu. Benim için sosyal medyanın eski helalardan farkı yok."
'KONUŞMAM'
"Benim tanımadığım insanlar benim hakkımda yazmış. Beni eleştiriyor. Beni tanımıyor, bilmiyor. Ben kimim bilmeden aboo! orada yazıp durdular. Konuşmam, bir şey söylemem."
İkilinin bu diyalogu sosyal medyada yeniden gündeme gelince Ersoy'a, mezar başındaki bu sohbet hatırlatıldı. Muhabirlerin "Mezar yeriniz belli mi? Önceden planladınız mı?" sorusu üzerine Ersoy, "Sayın İçişleri Bakanı'ndan istirham ettim. Evet, mezar yerim belli." dedi ancak detay vermedi.
MEZARINI DERİN YAPACAĞIZ!
Al Sana Haber programına bağlanan Ersoy'un yardımcısı Fevzi Siverek "Normalde yaşayan bir insana mezar yeri almak hem dinimiz gereği hem de yaşayan bir insanın alınan yere gömüleceğini düşünmek çok şık bir durum değil. Ama malumunuz Türkiye' de bir gelenek vardır. 4-5 kişilik bir aile kabristanı alınıp yapılır. Malumunuz Bülent Ersoy' un babasının defin işlemi sırasında mezar başında bir konu oldu. Bülent Hanım, İç İşleri Bakanımız Süleyman Soylu' ya bir rica da bulunup, kendileri de teveccüh buyurmuş ve 'gereğini yapacağını' söylemişler."
"Bülent Hanım'a Zincirlikuyu'dan bir mezar yeri ayarladım. Ama hayranları ulaşmasın diye biraz derin yapacağız. Derin yapacağımız için Bülent Hanım'ın mezarını asansörlü yapacağız. Asansörle aşağı indireceğiz. Asansör de şifreli olacak. Bir de mezarını sade yapacağız. Biliyorsunuz dinimiz de çok şatafata müsaade etmez. Allah geçinden versin tabi kimin ne zaman öleceği belli olmaz. Eğer benden önce Hakk'ın rahmetine kavuşursa böyle bir projemiz var. Bülent Ersoy' u gömmek istemem tabi benim 27 senelik hem dostum, hem ailem. Bizden önce vefat ederse 3 kişilik mezar yeri hazır."
"Ölmedim arkadaşlar!" diyen Ersoy mesajında, "Yeni medya ve sosyal medya! Birileri konuşsun, birileri haber yapsın, sonra 'kopyala yapıştır' dijital medya, yazıyı çoğaltsın… Sevgili babacığımın cenazesi sırasında söylemiş olduğum sözlerin videosu önce Instagram'da viral oldu, sonra bir röportajımda bu konu soruldu, en sonra da bugün '1.5 milyon TL bütçe ayırdı, Bülent Ersoy'un mezarı derin olacak, asansörle inilecek' başlıklarına kadar geldi…" diye yazdı.
"ABUK SABUK SÖZLER"
Ersoy, şöyle devam etti:
"Ankara'daki röportajda sormuş olduğunuz gibi yine bana sormanız gerekirken, hakkımda her açıklama yapan, yapabilen kişi ya da kişilerin bu 'abuk sabuk' sözleri medyada bu kadar büyük yer bulacak mı? Yaşayan bir insana 'Mezarı için 1.5 milyon TL bütçe ayırdı' başlıkları 'basın özgürlüğü' kapsamında mı? Bu başlıklar, haberler; mantığa ve haber etiğine uygun mu? Bu arada, üstelik yetkili menajerim de Haluk Şentürk'tür. Her şeyi tolere etmek, sanatçı duruşuna göre davranmak, 'hadi ablalarıyım kırılmayayım, kırmayayım' demek, yaşadığımız bu devirde işe yaramıyormuş demek…"
