A HABER GALERİ
YÖK'ten yüz yüze eğitim için flaş karar! Üniversiteler bahar dönemi açılacak mı? 2020-2021 yüz yüze eğitim...
Milyonlarca üniversite öğrencisi tarafından yüz yüze eğitim ile ilgili meraklı bekleyiş sürüyor. Bahar döneminin başlamasına kısa bir süre kala gözler yüz yüze eğitim kararlarına çevrildi. Öğrencilerin heyecanla araştırdığı yüz yüze eğitim ile ilgili YÖK Başkanı Yekta Saraç'tan açıklama geldi. Peki, üniversiteler bahar dönemi açılacak mı? 2020-2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? İşte son gelişmeler...
Bahar dönemi üniversiteler açılacak mı? Milyonlarca öğrenci bu soruya yanıt arıyor. Pandemi nedeniyle online eğitim sistemine geçen üniversitelerde gözler yüz yüze eğitim takvimine çevrildi. Merakla beklenen açıklama Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'tan geldi. Konu hakkında son gelişmeleri yazımızda ele aldık. Peki, üniversiteler bahar dönemi açılacak mı? 2020-2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? İşte haberin detayları...
YÖK'TEN 'YÜZ YÜZE EĞİTİM 'AÇIKLAMASI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Yükseköğretim kurumlarımızda 2020-2021 bahar döneminde 'yüz yüze öğretime geçilmesine ilişkin görüşlerini almak üzere' Sağlık Bakanlığımıza bir yazı gönderdik. Sağlık Bakanlığının tedbir maksatlı yönlendirmeleri siz değerli öğrencilerimizin ve hocalarımızın sağlığı için büyük önem taşıyor." ifadesini kullandı
BAHAR DÖNEMİ ÜNİVERSİTELER AÇILACAK MI?
Hemen şunu belirtelim ki, üniversitelerin hangi tarihte yüz yüze eğitime geçeceği henüz belli olmadı. Sağlık Bakanlığı'ndan YÖK'e gelecek açıklama bekleniyor. Son gelişmelere göre alınacak yeni kararlar açıklandığında ahaber.com.tr'de yer alacak.
Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç geçtiğimiz haftalarda yapığı açıklamada, "YÖK olarak her hafta küresel salgın sürecinde dünyada hangi tedbirlerin alındığını raporluyor, bu verileri de dikkate alıyoruz. Dünyanın gelişmiş üniversitelerinde erken normale dönüşte artan vakalar üzerine hızla yeniden online'a geçtiklerini, yükseköğretimde örnek gösterilen bu ülkelerin net bir tavır koyamamalarının öğrenciler açısından ne denli yıpratıcı olduğunu, kamu sağlığı açısından da ne denli tehdit oluşturduğunu gördük.
Online eğitim, örgün öğretimin alternatifi olamaz. Ancak kamu sağlığını tehdit eden bir durum varsa bakanlığın görüşlerini dikkate almalıyız. Örgün eğitime bütünüyle geçmeye karar verildiğinde sadece İstanbul'a yüz binlerce öğrenci gelecek. Öyle 2-3 ilden değil, bütün illerden öğrenci İstanbul'a aynı tarihlerde gelecek. Belli aralıklarla da kendi il, ilçelerine gitme gelme durumları, yani büyük bir hareketlilik olacak. Bu hareketlilik bütün illerimiz için geçerli. Öğrenci yurtları faktörü de dâhil, bu hareketliliğin bir risk oluşturup oluşturmadığını en iyi tahlil edecek yapı Sağlık Bakanlığı'dır.
Biz bu çerçevede Bakanlığın görüşlerini ikinci dönem için de ilerleyen süreçte alacağız. Bu görüşe göre üniversitelerimizi yönlendireceğiz. YÖK olarak yükseköğretimi güçlü koordinasyon ama esnek ve çerçeve kararlar ile, üniversitelerimizin birbirinden farklı şartlarını, imkanlarını gözeterek, onlara hareket serbestisi tanıyarak süreçleri yönetiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
YÖK'TEN PARA KARŞILIĞI ÖDEV VE TEZ HAZIRLAYANLAR İLE HAZIRLATANLARA SUÇ DUYURUSU
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), para karşılığı tez ve ödev hazırlayan ve hazırlatan şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde, para karşılığı tez ya da ödev yapılarak "nitelikli dolandırıcılık" ve "suça yardım" suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan destek alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Dilekçede, başkaları için para karşılığı tez ya da ödev yapıldığı ve çevrim içi sınavlara müdahil olunduğu belirtilen internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının açık adreslerine yer verildi.
Danışmanlık/tez yazım ofisleri yetkilileri ile bu yerlerden destek alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar ve savcılıkça yapılacak soruşturma sonucunda tespit edilecek faillerin "dolandırıcılık", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suça yardım etme" suçlarından cezalandırılmaları istendi.
"Danışmanlık ofisleri" adı altında faaliyet gösteren tez yazım ofisleri gibi yerlere hazırlatılan veya bu yerlerden destek alınarak hazırlanan lisansüstü tezlerin, bitirme projelerinin ya da ödevlerin mezuniyet ve öğretim elemanı kadrolarına atanmak için kullanılmasının muhtemel olduğu vurgulandı.
Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve suça yardım etme hükümlerinin bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu çerçevede suçun asıl failinin tez, bitirme projesi, ödev gibi çalışmayı yapanlar olduğu, şikayet başvurusuna konu olan ve benzeri danışmanlık/tez yazım ofislerinin ise "yardım eden" sıfatıyla suça ortak olacakları kaydedildi.
Bu kapsamda faaliyet gösteren danışmanlık/tez yazım ofislerinin yetkilileri ile bu yerlerden destek alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 39, 157 ve 158'inci maddeleri uyarınca kamu davası açılması istendi.
TEZLERİN İPTALİNİN YANI SIRA HAPİS VE PARA CEZALARI DA ÖNGÖRÜLEBİLİYOR
Mevzuata göre tezini, ödevini ya da bitirme projesini başkasına hazırlattığı tespit edilen öğrencinin bu çalışması iptal edilebiliyor. Türk Ceza Kanunu'nda, bu kapsamda "dolandırıcılık" suçu işleyenlere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası, "nitelikli dolandırıcılık" suçu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası, suçun işlenmesine yardım eden kişiye suçu işleyene verilen cezanın yarısı kadar hapis cezası öngörülüyor.
YÖK, SINAV GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ÜNİVERSİTELERİ UYARMIŞTI
YÖK tarafından Sınav Güvenlik Tedbirleri konusunda bütün üniversitelere geçen yıl kasım ayında yazı gönderilerek uzaktan veya çevrim içi yapılan sınavlarda, sınav güvenliği için gerekli tedbirlerin alınması istenmişti.
Yazıda, son dönemlerde uzaktan/çevrim içi yapılan sınavlarda kopya çekildiğine veya bazı öğrencilerin yerlerine başkalarını sınava soktuklarına ilişkin çeşitli bildirimler yapıldığına işaret edilerek, "Sınav notlarının, öğrencilerin gerçek kazanımlarını doğru bir biçimde yansıtması yükseköğretim sistemimize güven açısından son derece önemlidir. Üniversitelerimizde ders veren bütün öğretim elemanlarımızın yanı sıra yöneticilerimiz de sınav güvenliğini sağlayacak her tür önlemi almakla yükümlüdürler." ifadelerine yer verilmişti.