A HABER GALERİ
Mahkemenin şaibeli kurultay davası kararı sonrası CHP'de ne olacak? A Haber'de flaş değerlendirme
CHP'de Özgür Özel'in genel başkanlık koltuğunu Kemal Kılıçdaroğlu'ndan devraldığı şaibeli kurultay ile ilgili dava 24 Ekim 2025 tarihine ertelendi. Mahkemenin kararı sonrası 'Şimdi ne olacak?' sorusu gündeme gelirken, Haktan Uysal'ın sunduğu Ajans Bugün programına konuk olan Gazeteci Merve Şebnem Oruç, Avukat Aydoğan Ahıakın ve Prof Dr. Selami Kuran kararı değerlendirdi. Öte yandan mahkemenin yapıldığı adliyenin önünde A Haber Parlamento Şefi Tülay Ağaoğlu'nun konuğu olan Avukat Begüm Ece Pazarcı da değerlendirmelerde bulundu. İstanbul 2 No'lu Barosu Başkanı Yasin Şamlı ve Gazeteci Emin Pazarcı da kararı yorumladı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde gündem 'şaibeli kurultay' davasıydı. Bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gerçekleşen davada karar açıklandı. Duruşmanın 24 Ekim'e ertelenmesi kararlaştırıldı. Bu kararın ardından herkes, 21 Eylül'de yeniden kurultaya gidecek olan CHP'nin bundan sonra ne yapacağını merak etmeye başladı. A Haber'e konuk olan uzman isimler, mahkemenin kararını değerlendirirken; bundan sonraki süreçle ilgili de bilgi verdi.
CHP NASIL BİR YOL İZLEYECEK?
Hukukçu Prof. Dr. Selami Kuran, mahkemenin kararını değerlendirirken; "21 Eylül'de yapılacak olağanüstü kongre kurultayla ilgili olarak 900 delege imza verdi. Bu 900 delegenin içinde İstanbul'daki delegasyon yok. Çünkü İstanbul'daki delegasyon zaten sorunlu.
Hukuk tekniği açısından söylüyorum 900 tane şaibesiz temiz delegenin imzasıyla bir kongre süreci başlatıldı. Dolayısıyla benim hukuki görüşüm 900 delegenin verdiği kararın ne Kılıçdaroğlu göreve getirilmiş olsaydı ne de çağrı heyeti görevlendirmiş olsun engellemeyeceği yönünde.
Dolayısıyla bu 900 delegenin vermiş olduğu imzayla toplanacak olan kongrenin esas olduğunu ve ancak bu konuda yapılacak bir itirazla durdurma imkanı sadece ve sadece Yüksek Seçim Kurulu'na ait olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"ZAMAN KAZANILIYOR GİBİ"
Gazeteci Merve Şebnem Oruç ise 24 Ekim'de de karar çıkmayabileceğini belirterek; "Zaten elinde tüm deliller var. Şikayetçiler belli. Ne söyledikleri belli. Listenin bu zamana kadar beklemesini de ben anlamadım. Mahkeme daha önceden de isteyebilirdi. Karar gününü beklemek durumunda değildi.
Biraz zaman kazanılıyor gibi görüyorum. Biraz medyadan falan etkilenilen bir durum var gibi. Ben 24 Ekim'de de pek karar çıkacağını zannetmiyorum." dedi.
"ŞAŞIRTICI OLDU"
Avukat Begüm Ece Pazarcı ise kararla ilgili olarak şunları söyledi: "Bugün bir tedbir kararı gelmesini aynı İstanbul'daki gibi bekliyordum.
Bugün tedbire ilişkin talepler reddedildi. Bu biraz şaşırtıcı oldu çünkü burada bütün eldeki bilgiler belgeler ve İstanbul'dan çıkan karar dolaylı olarak birbirine etkide bulunur. Bu bir ara karar. Tarafların itirazları söz konusu olabilecek."
"PROBLEMİ DAHA DA KATMERLİ HALE GETİRMİŞTİR"
Gazeteci Emin Pazarcı ise, "Şu anda mahkeme ana göre süreci uzatıyor. Elinde yeteri kadar bilgi ve belge var ama kendisini daha da sağlama almaya çalışıyor. Bu mahkeme kararı problemi daha da katmerli bir hale getirmiştir. Şu anda zaten eldeki bilgiler veriler bir karar vermesini sağlayabilecek noktadadır. Uzatılması siyaseten ciddi bir takım tartışmaları da beraberinde getirecek. Bir karar verilebilirdi. Bekleyip göreceğiz." ifadelerini kullandı.
İstanbul 2 No'lu Barosu Başkanı Yasin Şamlı, Can Okanar'ın sunduğu Ajans programının konuğu oldu. Şamlı karar ve süreçle ilgili olarak şunları aktardı: "Mahkeme neden erteledi? 7 tane arar kararı var. Bunlardan bir tanesi tedbir talebi noktasında yeni bir karar vermeye yer olmadığına karar vermiş. Yani yeniden ret değil de tedbir talebinin reddi konusunda daha önceden bir karar vermiştik tekrar tedbir talep edildi daha önceden karar verildiği için bu konuda yeniden bir karar vermeye gerek yok.
Bu ara kararlarına bakıldığı zaman eğer hakim aynı kanaatini devam ettirirse bu dava bir miktar uzayacak devam edecek gibi gözüküyor. 24 Ekim'de tekrar değerlendirecek gibi gözüküyor.
Mahkemenin bütün bunları gözeterek delillerin de tamamını toplayarak bir karar vermesi gerekiyor. Mahkemenin verdiği karar eğer bu davanın reddi şeklinde tezahür ederse zaten şu andaki yönetim ve şu andaki delegeler şu andaki yöneticiler genel başkan da dahil olmak üzere devam edecek.
Mahkeme davayı kabul ederse yani mutlak butlan kararı verirse ne olacak? Yalnızca mutlak butlan verirse bunun istinaf temyiz aşamaları söz konusu olduğu için yine yönetim bu şekilde bir karar verilmesine rağmen devam edecek. Ancak bu noktada eğer mutlak butlan kararı verirse tedbir kararı da vermesi gerekir. Aksi takdirde mantıken kararı izah etmek zor hale gelir."