A HABER GALERİ
Bilim Kurulu üyesi açıkladı! 15 gün tam kapanma iddiası! Normalleşme öncesi...
1 Mart'ta başlayacak kademeli normalleşme öncesinde çeşitli iddialar ortaya atılmaya devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vatandaşları süreç hakkında bilgilendirmeyi sürdürüyor. Bilim Kurulu Üyesi Deniz Çalışkan, 1 Mart'ta başlayacak kademeli normalleşme öncesi '15 gün tam kapanalım, normalleşme öyle başlasın' şeklindeki önerileri değerlendirdi. Kabine toplantısı sonrasında Başkan Erdoğan'ın açıklamaları merakla bekleniyor.
Bilim Kurulu üyesi açıkladı! 15 gün tam kapanma iddiası! Normalleşme öncesi açıklamalar gelmeye devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Haftalık 100.000 nüfusa karşılık gelen vaka sayısında bazı illerimizde belirgin artış var. Normalleşmeyi konuştuğumuz şu günlerde daha hızlı normal hayata dönebilmek için her birimiz tedbirlere daha çok uymalıyız." ifadelerini kullandı. Bilim Kurulu Üyesi Deniz Çalışkan, 1 Mart'ta başlayacak kademeli normalleşme öncesi ortaya atılan iddialara yönelik açıklamalarda bulundu.
Yerinde karar dönemi öncesi, "15 gün tam kapanalım, normalleşme öyle başlasın" önerileri gündeme gelirken, Toplumda Salgın Yönetimi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan, Türkiye koşullarında hiç tam kapanmaya gidilmediğini vurgulayarak, "Eldeki verilerle tüm Türkiye'nin kapanması noktasında olduğumuzu düşünmüyorum" dedi.
Tam kapanmanın, "en son çare" olarak cepte her zaman durduğunu kaydeden Çalışkan, il düzeyinde kapanma için ise, "Tek bir ilin tek başına kapanması, bu coğrafik yerleşimde çok olası gözükmüyor. İş yeri başka ilde olan insanlar var. Ankara'da ikamet edip Kırıkkale'de üniversitede okuyan, fabrikada çalışan pek çok insan bulunuyor" diye konuştu. Çalışkan, "İl bazındansa bölge tabanlı bir geçiş sınırlaması çok daha uygun olur" görüşünü dile getirdi.
10 GÜN İZOLASYON
"Hep şunu söylüyoruz; sadece yurt dışından değil, iller arasında geçiş yaptığınızda da en az 10 gün süreyle yerel halkla temas etmeyin. Eğer 10 gün evinde kendisine gönüllü izolasyon yapsa, eğer İstanbul'dan hastalığı getiriyorsa Rize'ye ya da Rize'den hastalığı alacaksa kendisini korumuş olacak.
Özellikle Karadeniz bölgesinde geniş aile modeli, aile etkinlikleri çok fazla. Biz toplum olarak hala sosyal mesafenin farkında değiliz. Hâlâ insanlar birbirlerini sarılıp öpebiliyorlar. Özellikle aile fertlerinden bulaşacağı konusunda daha düşük risk algısı var. 'Dışarıdan bulaşır da aile bireylerinden bulaşmaz' gibi algılanıyor. Biz eğer aile içerisinde bu önlemleri uygulanabilir hale getirebilirsek, bu kadar katı bir tedbir almak durumunda kalmayız."
Kapanmaların sosyal, iktisadi birçok boyutunun olduğunu vurgulayan Çalışkan, şunları kaydetti:
"Tam kapanma en son çare olarak her zaman elimizin altında ama kar-zarar hesabı burada çok önemli. Tabiki can çok değerli, kıymetli. Ama çok daha basit tedbirlerle biz bu işin önünü alabilecekken, bu kadar katı bir tedbir... İl içi geçişleri engellemenin güçlüğü de söz konusu iken tek bir il için ne kadar gerçekeleştirebileceğimizi açıkcası öngöremiyorum."
BÖLGE TABANLI SINIRLAMA
"Şu anda o kadar aciliyeti olan bir noktada değiliz" diyen Prof. Dr. Çalışkan, şunları ifade etti:
"Belki geçen sene nisan ayında olduğu gibi şehirler arası erişimde sınırlamalar getirilebilir. Ama dediğim gibi tek bir il düzeyinde bu çok anlamlı gözükmüyor. Bölgesel olabilir. İl bazındansa bölge tabanlı bir geçiş sınırlaması çok daha uygun olur. Tüm Türkiye'nin kapanması noktasında olduğumuzu düşünmüyorum.
Tek bir ilin, tek başına kapanması, bu coğrafik yerleşimde çok olası gözükmüyor. İş yeri başka ilde olan insanlar var. Ankara'da ikamet edip de Kırıkkale'de üniversitede okuyan, fabrikada çalışan pek çok insan var. Dolayısıyla bu tür bölgesel düzenlemeler, radikal kararlarda öne çıkabilir. Şu anki yapıda tek başına bir ilin kapanması mümkün gözükmüyor."
