Trump'ın Gazze planı: İngiliz gazete topa tuttu! Arap ülkeleri utanç verici bir pozisyonda

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazzelileri Ürdün ve Mısır gibi ülkelere zorla tehcir ettirme ve Şerid'in ABD tarafından devralınması planına Arap ülkeleri, 'Kabul edilemez' olduğunu söylemekle yetinmişti. Skandal tehcir planı karşısında topyekun bir karar almaktan yoksun olan Arap ülkelerini İngiliz The Guardian gazetesi değerlendirdi. Buna göre Arap devletleri Gazze konusunda çıkmazda. İşte ayrıntılar...
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği basın toplantısında skandal açıklamalarda bulunmuş ve Gazzelilerin Ürdün ve Mısır tarafından kabul edilmesi gerektiğini Şeridi'n ise ABD tarafından devralınarak imara açılmasını planladığını açıklamıştı.
Güvenlik gerekçeleriyle 2.3 milyon Gazzeliyi kabul etmeyeceğini belirten Mısır, Ürdün'le birlikte Gazzelileri yerinden etmeden bölgeyi yeniden imar etmek ve kalıcı barışı sağlamak üzere bir plan üzerinde çalıştıklarını belirtmişti.
Trump'ın açıklamalarının üzerinden haftalar geçmesine rağmen Arap devletleri, herhangi bir plan ortaya koymazken 19 Ocak'ta Hamas ile İsrail arasında imzalanan Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilip geçilmeyeceği de belirsizliğini koruyor.
İşgalci İsrail yetkilileri Trump'ın Gazzelileri sürgün etme planına adeta sarılırken Arap devletlerinin içinde bulunduğu çıkmazı İngiltere merkezli The Guardian gazetesi merceğine aldı.
The Guardian ekran görüntüsü
"Trump'ın Gazze planı Arap ülkelerini imkansız bir tercihle karşı karşıya bırakıyor" başlığıyla yayınlanan analizde, "Utanç verici ikilem bölgenin ruhuna dokunuyor ve liderleri bunu kendi başlarına getirdiler." denildi ve Arap devletleri tek tek analiz edildi.
"ÜRDÜN KRALI TRUMP'IN KARŞISINDA KIVRANDI"
Trump'ın daveti üzerine Washington'a giden Ürdün Kralı Abdullah, 2 saatlik bir görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
The Guardian'a göre Kral Abdullah geçen hafta Oval Ofis'te basının kendisine ve Donald Trump'a Gazze planı hakkında soru sormasıyla kıvranıyordu. Sıkıntılı bir durumda, Trump'ı kendi tarafında tutmak isterken aynı zamanda Gazze'nin etnik temizliğine onay vermiş olmak istemiyordu.
Ürdün Kralı Abdullah ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
"MISIR KENDİ İÇİNDE BİR MUHALEFETLE KARŞILAŞACAK DURUMDA DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, konuya ilişkin kendi ağzıyla bir açıklamada bulunmazken Mısırlı güvenlik kaynakları, Sisi'nin Gazze yerinden etme planı gündemde olduğu sürece Washington'ı ziyaret etme davetini kabul etmeyeceğini söyledi.
The Guardian'a göre Sisi adına yapılan açıklamalar, Mısırlıların Gazze konusundaki hassasiyetinin bir sonucu ve Kahire yönetimi ülke içerisinde bir muhalefeti kaldıracak konumda değil.
Yayınlanan analizde "Ancak yine de Trump'ın ABD'nin en yakın müttefiklerinin bile onayını almasının ne kadar zor olduğunu gösteriyor." ifadelerine yer verildi.
Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah El Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
"SUUDİ ARABİSTAN'IN SABRI TAŞTI"
Suudi Arabistan da Trump Gazze'ye yönelik niyetlerini açıkladıktan sonra ABD ziyaretini erteledi.
The Guardian 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı Operasyonu'ndan önce İsrail'le normalleşme yolunda olan Riyad için "Suudi Arabistan'ın sabrı taştı. Benjamin Netanyahu belki de Gazze'den Filistinlileri almak isteyebileceğini söylediğinde 'çok fazla toprakları var' dedi, Suudi devlet medyası ona karşı bir hakaret fırtınası başlattı . Trump planını açıkladığında, Suudi Arabistan yetkilileri hemen bunu reddeden bir açıklama yayınladı. Hükümet bu reddi işaret etmek için o kadar istekliydi ki açıklamayı yerel saatle sabah 4'te yayınladı." ifadelerine yer verdi.
BAE "ÖNERİLENLERE BİR ALTERNATİF GÖREMİYORUM" DEMİŞTİ
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ABD büyükelçisi, hükümetinin Gazze konusunda Trump ile " ortak zemin " bulup bulamayacağı sorulduğunda, "Mevcut yaklaşım zor olacak. Ancak hepimiz çözüm arama içindeyiz. Önerilenlere bir alternatif göremiyorum." açıklamasında bulunmuştu.
The Guardian'ın aktardığına göre elçinin açıklamaları, BAE'nin etnik temizliği onayladığının kanıtı olarak hemen sosyal medyada dolaşmaya başladı ve tepkileri de beraberinde getirdi.
BAE ABD Büyükelçisi Yusul Uteybe (Arşiv)
İNGİLİZ GAZETESİ'NDE ARAP DEVLETLERİNE ELEŞTİRİ
İngiliz gazetesi, Arap liderlerinin açıklamalarına yer verdikten sonra duruma şu eleştiriyi getirdi:
"Siyasi bir blok oluşturan ancak farklı çıkarlara sahip ülkeler arasında Trump'ın Gazze yaklaşımı veya buna nasıl yanıt verileceği konusunda açıkça bir fikir birliği yok. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'i ziyaretiyle Arap ülkeleri adına ortak bir tutum ve strateji oluşturma ihtiyacı artık acil bir hal aldı. Görev, ince bir nokta: Trump'ı övmek ve onun Gazze planını reddetmek arasında bir uzlaşma sağlanamaz; Arap zirvesi, her gün Trump'ın yeni bir hamlesi ya da Gazze'deki ateşkese son verilmesi tehdidiyle bir hayli uzak görünüyor."
The Guardian gazetesi (Arşiv)
"SAVAŞ BU OLASILIĞI ORTADAN KALDIRDI"
Arap devletlerinin, Filistin konusunda bir tutum belirlemekte zorlandığını ifade eden The Guardian, "7 Ekim öncesinde bazı Arap ülkeleri İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalamış, diğerleriyle de bu süreç devam ediyordu; Filistin devletinin kurulması ise teknik sorulara bağlı, nominal olarak makul bir olasılık olarak görülüyordu, ama gerçekte herkes bunun her zamankinden daha uzak olduğunun farkındaydı. Savaş bu olasılığı ortadan kaldırdı ve Trump bunu sonlandırdı." dedi.
İsrail'le normalleşme kapsamında İbrahim Anlaşmaları imzalanırken (Arşiv)
İŞTE ABD YARDIMLARININ PERDE ARKASI
Mısır ve Ürdün'ün coğrafi yakınlık nedeniyle Gazze'den herhangi bir Filistinlinin yerinden edilmesi söz konusu olduğunda en önemli taraflar olacağına dikkat çeken The Guardian, herhangi bir zorla yerinde etme sürecinde en çok etkilenecek olanların yine Kahire ve Amman olacağına vurgu yaptı.
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah (Reuters)
Nesrin Malik'in imzasını taşıyan analizde, her iki ülkenin de ABD'den aldığı ve Trump'ın kesmekle tehdit ettiği dış yardımlara değinildi ve ödemelerin perde arkası şöyle savunuldu:
"Ayrıca, Mısır ve Ürdün zayıf ekonomileri ve sarsıntılı yetkilere sahip hükümetleri olan büyük ABD dış yardım alıcısıdır. Bu ödemeler ve askeri yardımlar, bu devletlerin bölgede 'istikrar sağlayan' taraflar olmaları, İsrail, İran, Hamas ve tüm vekiller arasında tampon görevi görmeleri, mültecileri absorbe etmeleri ve ABD askeri varlıklarının bölge boyunca hareketini kolaylaştırmaları için kısmen bir tazminattır. ABD yardımını kaybetmek yalnızca ekonomilerini değil, aynı zamanda ordularını, güvenlik teşkilatlarını ve siyaseti istikrara kavuşturmak için gereken himayeleri ve baskıları sürdürme yeteneklerini de zayıflatır."
Foto: Arşiv
"TRUMP'IN PLANI BAŞKA BİR DEHŞETİN BAŞLANGICI OLACAK"
Bölgede tek hesabın ABD'nin vereceği yardımlar üzerinden olmayacağına dikkat çeken analizde Gazzelilieri tehcir etme "madalyonunun" diğer yüzü şöyle değerlendirildi:
"Ancak başka hesaplamalar da var . Filistinlilerin sınır dışı edilmesini içeren bir planı kabul etmek, özünde tüm alıcı ve kolaylaştırıcı ülkeleri, basitçe daha geniş, farklı şekilde yapılandırılmış bir İsrail-Filistin çatışmasının tarafları haline getiriyor. Filistinlilerin Gazze'den çıkarılması bir şeyin sonu olmak yerine, aksine kitlesel yerinden edilmenin dehşetiyle birlikte başka bir şeyin başlangıcı olacak. Sadece zulüm ve suç açısından değil, aynı zamanda pratiklik açısından da akıl almaz: Ürdün nüfusunun halihazırda yüzde 35'i mülteci zaten mülteci."
Gazze Şeridi'nde yerinden edilen bir aile (AA)
ARAP KİMLİĞİ NE ANLAMA GELİYOR?
The Guardian'a göre, Arap hükümetleri çağdaş bölgenin tam da ruhuna giden bir soruyla yüzleşmek ve onu çözmek zorunda kalıyorlar - Arap kimliğinin artık ne anlama geldiğini sorgulayan analizde şu çarpıcı ifadeler yer aldı:
"Aynı dili konuşan ve sınırları paylaşan, ancak kendi şartlarında yaşayabilmek için Batı'ya fazlaca karışmış rejimlere ve seçkinlere sahip bir ülke grubu mu? Yoksa bu rejimlerde hala bir miktar faillik duygusu, diğer Araplara karşı bir siyasi bütünlük ve görev yankısı mı var?"
Gazze Şeridi (AA)
"UTANÇ VERİCİ DURUMDALAR"
'Arap liderlerinin Trump'ın kendi toprakları ve halkları hakkında onlara emirler vermesinden çıkaracakları bir ders' olduğuna değinen İngiliz gazete, analize şu cümlelerle son verdi:
"ABD tarafından stabilize edilen mevcut durumlarının bedeli o kadar yüksek ki, artık pratik bir temele dayandırmak giderek daha anlamsız hale geliyor. Trump'a boyun eğmek, tam anlamıyla bir vasal statüsü kabul etmek ve yeni içsel zorlukları davet etmek anlamına gelir; üstelik güvenilmez bir himaye için. Ona karşı gelmek ise, bölgede politikaların tamamen yeniden yapılandırılmasını gerektirecek ve bu, düşünmesi bile çok büyük bir değişiklik gibi görünebilir. Arap siyasi elitleri, Filistin konusundaki tarihsel zayıflıkları nedeniyle bu utanç verici durumda bulunuyorlar: Bu, kendi zayıflıklarının, ele geçirilmişliklerinin ve dar görüşlü çıkarlarının yoğun bir ifadesidir."
