İngiltere'nin, pek çok tahminin aksine AB'den ayrılmayı tercih etmesi, yeni dünya düzeninin habercisi olabilir mi? Erken yorum yapanlar, iddialı ülke blokları tasarlamaya başladı bile. Ama gerçekçi yorumlar, İngiltere'nin seçiminin, Avrupa kimliğini derinden sarstığında birleşiyor. İngilteresiz Kara Avrupa'sının yolculuğu, Almanya merkezli de olabilir, FransAlmanya devletinin doğumunu da beraberinde getirebilir. Veya çekirdek Avrupa ile bu merkeze gevşek bağlarla bağlı ülkeler topluluğu üretebilir. Ancak, güvenlik kaygılarının ağır bastığı mevcut küresel şartlarda, Avrupa'nın korkuları ile içe kapanması riski de var, korkuları ile yüzleşerek cesur adımlar atacak liderleri iş başına getirmesi ihtimali de.
***
Avrupa kendi iç sarsıntıları ile uğraşırken Türkiye, asli gündemine odaklanmak durumunda. Bir MYK toplantısında Başbakan Binali Yıldırım'ın dediği gibi "Az laf, çokiş zamanı!" İşte bu noktada, ajandada üç kritik başlık söz konusu... 1- Terörle etkin mücadeleye eşzamanlı eşlik eden toplumsal rehabilitasyon hamleleri. 2- Yatırım ortamının iyileştirilmesi. 3- Yeni Anayasa tasarımı.
***
Sondan başlayacak olursak... AK Parti, sanıldığı gibi anayasa ve başkanlık sistemi iddiasında motivasyon kaybetmiş değil. Başbakan Yıldırım, yeni anayasa için yeni bir komisyon kurulmasını istedi. Reçete belli. AK Parti'nin anayasa önerisi en geç ekimde kamuoyu ile paylaşılacak. Başkanlık temelli bu anayasaya muhalefetten destek gelmemesi halinde, bu kez aralık ayında partili cumhurbaşkanlığı seçeneğinin önünü açan mini anayasa paketi Meclis gündemine taşınacak. AK Parti, yeni anayasanın referanduma sunulabilmesi için muhalefet partilerini de kamuoyu nezdinde iç muhasebeye zorlayacak. Yani... "Gelin her parti anayasa teklifini açıklasın.Tüm teklifleri vatandaşa sunalım" çağrısı yapacak.
***
İkinci konu... Yeniden ekonomi, yatırım, üretim alanına yoğunlaşılması. Sınırlı ilgili kesimlerin fark ettiği, henüz yeterince anlatılamayan bir dizi yasa tasarısı önceki gece Meclis'e geldi. İş dünyasının maliyetlerini azaltan, bürokrasiyi sadeleştiren, uluslararası sermayeyi özendiren, küresel fonları mutlak garantilerle Türkiye'ye çekmeyi hedefleyen çok önemli düzenlemeler yolda. Genel seçimlerden bu yana daha çok siyasi vaatlerin yerine getirilmesine yönelen Türkiye, uzun süre sonra yeniden yapısal tedbirler alma ve uygulama aşamasında. Bu tabloya, ekonomi yönetiminde uyumu pekiştirecek kararlar ve atamaların da eklenmesi an meselesi.
***
Özel olarak vurgulamak istediğimkonu ise "terörle mücadele!" Askere, istediğigüvenceler verilirken, asker- polis işbirliğide kurumsal karakter kazanmakta. İşingüvenlik boyutunda kaydedilen mesafe, Irakve Suriye'deki gelişmelere de endeksli. Ayrıca,ön hazırlığı yürümekte olan Yüksek AskeriŞûra'da, üst subay ve general seviyesinde gerçekleştirilecekkadro ayıklaması, hassas bölgelerdegörev yapacak komutanların belirlenmeside ciddi değişimleri beraberinde getirecek.Ve kuşkusuz bütün bu gayretleri kalıcı kılacakhususu, fiziki inşa ve toplumsal ihya çalışmaları...Kentlerin yeniden imarı, evlerin içinindonatılması, güvenliğin tahkimi, iş olanaklarınınartırılması, gençlerin kazanılması, silahbırakmanın sağlanması uzun soluklu, sabırlıdevlet yönetimi gerektirmekte...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.