Dolandırıldık mı?

Rönesans ressamlarından Gentile Bellini'nin atölyesinden çıktığı iddia edilen Fatih tablosunun İBB tarafından İngiltere'deki bir müzayededen 6.5 milyon TL'ye satın alınması çok konuşulmuştu.
Geçtiğimiz gün CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin katıldığı bir televizyon programında söyledikleri, ek ödemelerle İBB'ye 8 milyona mal olan tablo tartışmasını bambaşka bir boyuta taşıdı:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir Fatih tablosu getirdi, Bellini diye bu çok ayıp.... 'Yaşa varol böyle Belediye Başkanı görülmüş değil, Bellini'nin tablosunu getirdi' diye... Bellini diye birisinin tablosu olacak veya Bellini ayarında bir ressam Fatih tablosu yapacak, müzayede organizasyonu bunun ne olduğunu söylemeyecek, böyle bir şey olabilir mi? Böyle reklam yapılmaz. Kendi belediyemiz, çok yanlış... İstanbul Büyükşehir Belediyesi böyle bir tabloyu alır ama bir hafta in mi, cin mi ne olduğu belli olmayan bir şey için, 'Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri' diye yeri göğü yırtıyoruz. Fatih'in yanında birisi var in mi cin mi belli değil. Tarihçilerin bilmesi gerekmez mi? Buradan ne çıkıyor hamaset tarihçiliği..."

***

İlhan Kesici kırk ölçüp bir biçen siyasilerimizdendir. Ilımlıdır. Medenidir. Kimseyi kırmamaya özen gösterir. Geçmişte kendisine yönelik sert eleştirilerimi bile son derece nazik bir dille karşıladığını hatırlıyorum.
Bu yüzden eğer İlhan Bey çıkıp, partisinden isimlerle arasının bozulmasına neden olacak iddialı açıklamalar yapıyorsa ciddiye almak gerekir. Belli ki söylediklerinden daha fazlasını biliyor.
Ne var ki "içeriden" gelen bu iddialara yönelik şu ana kadar ne İBB'den ne de CHP'den bir açıklama yapılmış değil. Uğur Dündar'ın Kesici'ye nefret kusan ve onu "trol" ilan eden tweet'lerini saymazsak tabii.

***

İBB'nin Fatih tablosu operasyonunun bir reklam kampanyası olduğu açık. Tam da Ekrem İmamoğlu'nun Fatih Türbesi'ndeki garip "tekme" görüntüleri tartışılırken yoğun bir medya desteğiyle duyurulması bunun kanıtı.
Keşke bu işi, başka memleketlerde olduğu gibi daha profesyonelce yapsalardı.
Öyle ya, İstanbul sermayesi seçimlerde arkasındaydı. İçlerinde sanattan, tarihi eserlerden, müzayedelerden anlayan ve kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyecek pek çok zengin var. Ağalıktan burjuvalığa geçiş bileti olarak tabloyu alacak bir aile mutlaka çıkardı.
İBB de alımına ön ayak olduğu tabloyu bir kokteylle sergiler, piarını yine yapardı.
Hem daha şık olurdu hem de tabloyu alacak zenginimiz para İstanbulların değil kendi cebinden çıkacağı için işin ucunu sıkı tutardı. Londra'daki müzayede kurtlarının tezgâhına kolay kolay düşmez, alay konusu olmazdı.
İstanbullular olarak İBB'den söz konusu iddialara dair tatmin edici bir cevap bekliyoruz.