Hiç, öyle...
Duymayanlar için bir kez daha söyleyeyim:
"Hiçbir şey!"
Çünkü Muharrem Bey'e göre "kendiliğinden düşecekmiş" dolar.
Adam haklı, dolar da boşalır da demeyin. Ve gülmeyin lütfen, gülünecek bir şey söylemiyor İnce!
Ne yazık ki, toplumun bir kesiminin çoktan ikna edildiği ancak dillendirmeye utanılan bir "çözüm"ü açık ediyor müstakbel adayımız.
Vaatleri de bu yüzden mümkün olduğunca "hiçbir şey" yapmamak. Dışarıda sağı solu kızdırmamak, gücendirmemek... Batıdan önüne atılanla yetinmek, kafayı kaldırmamak...
Ondan sonra böyle bir Türkiye'yi nasıl olsa kimse umursamayacağı için dış operasyonlar da kesilecek.
Kısacası "Yurtta sulh" olacak.
Bu kez kampanyanın "tamam," "bitti," "sıkıldık" türünden bir düzlemde yürütülmesinin nedeni de söz konusu kolektif çaresizliliğe oynanması.
"Adaylığın cicim günleri" henüz bitmedi. Travmanın şiddeti her tür hayali olası hissettiriyor.
Ancak sandık başına giden seçmenin her seçimde olduğu gibi "ayılmasına" kimse engel olamayacak.
Gençlerin bir kısmı dışında, geçmişi, evet, evet bildiğimiz geçmişi adeta "Asrı saadet" dönemini tarif edenlere gülüp geçiyor insanlar.
Ve hepsinden önemlisi, ülkenin kaderini belirlerken, "iç sıkıntısından" daha önemli motivasyonlarla hareket etmemiz gerektiğini, "işin" ciddi olduğunu anlayan çoğunluk hâlâ "çoğunluk."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kral Faysal’dan Erdoğan’a... (04.05.2024)
- Yanına Namık Tan’ı da verin! (03.05.2024)
- Mangal (01.05.2024)
- Jet yakıtı meselesi (29.04.2024)
- Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? (28.04.2024)
- Geçti o günler cancağızım (27.04.2024)
- Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? (26.04.2024)
- Dön baba dönelim... (24.04.2024)
- Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır (22.04.2024)
- Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi (21.04.2024)