HİLÂL KAPLAN

NATO’da ne oldu?

Bir önceki yazımda "Türkiye, NATO kapısını açacak mı?" diye sormuştum. Cevap: Türkiye, NATO kapısını araladı.
Peki, dörtlü zirve sonrası imzalanan mutabakat metni ne anlama geliyor?
YPG ve FETÖ, NATO bünyesinde imzalanan uluslararası bir metinde terör örgütü olarak kayda geçirildi. Bundan sonra Türkiye'nin Suriye'deki harekâtlarına aynı güçle itiraz edemeyecekleri gibi askeri ambargo ve ihracat yasağı uygulamayacakları sözünün altına da imza atmış oldular.
İsveç ve Finlandiya gibi iki güçlü Avrupa ülkesi, terör yasalarını Türkiye'nin memnun olacağı şekilde düzenlemeyi kabul etti. Hatırlarsanız Davutoğlu'nun ihanet kitabından bir sayfa olan sığınmacılara ilişkin "Geri Kabul Anlaşması" döneminde Avrupa Birliği de bizden terör yasalarımızı gözden geçirip yumuşatmamızı istemişti. Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti:
"Neymiş, terör konusundaki tavrımızı yumuşatmalıymışız. Yahu bana bak, siz ne zamandan beri Türkiye'yi idare etmeye başladınız? Kim size bu yetkiyi verdi?"
Şimdiyse biz üç ülke arasında kurulacak Daimi Ortak Mekanizma sayesinde hem terör yasalarında yapacakları değişiklikleri hem de teröristleri iade süreçlerini ve gayri resmi desteklerinin sürüp sürmediğini kontrol edeceğiz.

YEŞİL DEĞİL, SARI IŞIK YAKTIK
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesi için yeşil ışık yaktığımız doğru değil. "Geçebilirsin de durabilirsin de, hazır ol" dedik. Nasıl mı?
İsveç ve Finlandiya, 18 Mayıs'ta resmen NATO üyeliğine başvurdu.
Üyelik süreci beş aşamadan oluşuyor: Başvuru, katılım görüşmeleri, katılım protokolü imzası, müttefiklerin iç onay süreci ve Washington Antlaşması'na taraf olma. Şu anki durumda İsveç ve Finlandiya sadece NATO üyeliğine davet edildi. Yani katılım görüşmelerine başlama aşamasındalar. Bir sonraki adım katılım protokolü taslaklarının imzalanması olacak.
Anlayacağınız, Türkiye'nin veto hakkının hâlen sürdüğü ve en az bir yıl, belki daha fazla zaman alacak bir prosedürün başında bulunuluyor.
Sürecin ilerlemesi için Daimi Ortak Mekanizma ile Türkiye'nin denetleyeceği değişimleri ve girişimleri hayata geçirmek zorundalar.
The Economist, "Erdoğan eve zaferle dönüyor" başlığını ağlayarak atmış olsa da mesaj doğru. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi "Kuru söze karnımız tok. Somut adımlar görmek istiyoruz". Bakacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.