Yalancıların Sözcü’sü

Habercilikte hata doğaldır. Çifte teyit almadan, haberi önce verme hevesiyle acele hareket edilebilir. Ancak bir iddianın yalan olduğunu konuyla alakalı bakan bizzat hesabından duyurmuş ise bu yalanda neden ve nasıl ısrar edilebilir?
Adı lazım değil, trol sayfalardan birisi, Aydın'da restoran işleten bir şahsın, devlete yaptığı "ciro kaybı desteği" başvurusu sonucu sadece 4 lira 63 kuruşun banka hesabına yattığını iddia etti. Bakan Mehmet Muş, trol hesap demedi, ciddiye alıp cevap verdi:
"Bilgi yanlışlığını düzeltelim: Gelir kaybı desteğinden hak edilen tutar, ciro kaybı desteği ödemelerinden mahsup edilmektedir. Söz konusu şahsın hak ettiği toplam tutar 3.004,67 olup, kişiye gelir kaybı desteği olarak 3.000 TL ödenmiştir. Yani kişi 3.000+4,63 TL almıştır."
Fakat bu resmi açıklamaya rağmen Sözcü Gazetesi, sanki Bakan hiç açıklama yapmamış gibi dün "Al Sana Destek!" başlığı ile trol hesabın yalanını manşetten verdi.
Tamam, Fazilet Durağı'nda gazeteciliğinizin senaryo yazarlığınızdan kötü olduğunu anladık. Evet, Hemşire Gülnaz Şırınga ile dibi buldunuz. Ama yalanın bu denli açıktan ve müdanasız benimsenip manşetten verilmesi artık refleksin gazetecilikle, haberle, doğrularla uzaktan yakından alakası kalmadığını göstermiştir. Yalanlama odaklı mücadele bu yüzden yeterli değildir.

***

HANGİ CHP, SEÇ BEĞEN AL!
Bir yanda "Biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz" diye böbürlenenler...
Diğer yanda "'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demeyi militarist buluyorum" deyip, MLKP kurucusunu "Hasan Komutan'a Bin Selam" diye ananlar...
Bir yanda hükümeti en alakasız adımda bile Atatürk düşmanlığıyla suçlayanlar...
Diğer yanda CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal gibi "Unutmadık, asla unutmayacağız! Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum" yazanlar...
Sayın Sarıbal, CHP'liler size sormaya çekinir ama cevabınızı merak ettim: Dersim katliamı sırasında kim iktidardaydı ve emri kim vermişti?
İnşallah bari siz, Genel Başkan'ınız gibi "Seyit Rıza bir insandı" deyip bırakmazsınız...