Halime’nin simgesel intiharı

Ailesi, Somali iç savaşı sırasında Kenya'daki mülteci kampına sığınıyor. Halime, orda mülteci bir bebek olarak dünyaya geliyor. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne göç ediyorlar. Müslüman azınlığın yoğun olduğu Minnesota'ya yerleşiyorlar. İlkokul çağında örtünüyor Halime, Amerikalı bazı sınıf arkadaşları onu aşağılıyor. Zor günlerden öğretmeninin de desteğiyle çıkıyor. Hem akademik olarak kendini kanıtlıyor hem de lisesinin "Balo Kraliçesi" olacak kadar çok seviliyor.
Üniversiteye geldiğinde burs imkânı sağladığı için Minnesota Güzellik Yarışması'na katılıyor ve örtülü olmasına rağmen yarı finale kadar yükseliyor ve hayatının dönüm noktası bu yarışma oluyor. Zira IMG isimli uluslararası model ajansı Halime'yle kontrat imzalıyor. Allure, Vogue, Sports Illustrated gibi devasa dergilerin kapağına çıkan, en 'prestijli' podyumlarda yürüyen ilk tesettürlü kadın oluyor. Kampında doğduğu UNICEF'in gönüllü büyükelçisi oluyor.
Tüm bunlara 19 yaşındayken başlayan Halime, bugün 23 yaşında ve bu dört yıllık macerada bir dönüm noktasında daha bulunuyor. Çünkü geçtiğimiz günlerde Halime, "Dinim, dünyamdan önce gelir" diyerek modellik kariyerine veda ettiğini duyurdu. Çok içten bir metinle hayranlarına kararını ilan eden Halime, "Kendime ihanet ettiğimi hissettim" yazmış çünkü inanmadığı şeyleri yapmış, örneğin kulağındaki küpeler görünecek şekilde giyinmiş ya da namazlarını kaçırdığı olmuş.
Ayrıca metinde, ona inanmadığı kıyafetleri giydiren markaları veya rahat hissetmediği kapakları çeken fotoğrafçıları da ifşa etti ve "Bundan sonra benimle çalışmak isteyen ağır makyaj yapmayacağımı, örtümü geniş bağlayacağımı ve mahremiyet açısından rahat hissetmediğim kıyafetleri giymeyeceğimi bilerek gelsin" diyerek resti de çekti.
Şan, şöhret ve parayı elinin tersiyle iten Halime, literatürde "simgesel intihar" olarak geçen radikal bir amel işledi. Başörtüsü yasağı sona erdikten üç yıl sonra en iyi şal bağlama modeli, en doğal görünen makyaj derdine düşen kız kardeşlerim başta olmak üzere bence Halime'den hepimizin öğreneceği dersler var.
Malum bugünlerde herkes "önce ben" diyor. Kendine zaman ayır, kendini şımart, kendine iyi bak, kendini ezdirme, kendini yücelt... Halime ise nerdeyse tüm hayatı kendiliğine (güzelliğine, yeteneğine, özgüvenine ve imza attığı ilklere) bir övgüden ibaretken, o her birinin kendisine Rabbinin nimeti olduğu bilinciyle Allah'ın ipine sarıldı. Esas özgürlüğünü, Rabbine kulluğunda buldu. Kendi özdeğerini, başkalarının nazarından değil, gönül gözünden görmeyi tercih etti.
Yolun açık olsun, Somali'nin Kraliçesi...